'Bütün Vatandaşlarımızın Sandığa Gitmesini İstiyoruz'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı Kan: 'En önemli şeylerden biri; demokratik katılım hakkını, insanların koruması ve kullanmasıdır. Bunun için kime oy verirlerse versinler, bütün vatandaşlarımızın sandığa gitmesini istiyoruz' 'Gençlerin ve kadınların önünü açan ve bunun için mücadele eden bir Cumhurbaşkanımız var. Bu bizim için büyük bir fırsat'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı Kan, "En önemli şeylerden biri; demokratik katılım hakkını, insanların koruması ve kullanmasıdır. Bunun için kime oy verirlerse versinler, bütün vatandaşlarımızın sandığa gitmesini istiyoruz." dedi.

AK Parti'nin milletvekili adayları, 24 Haziran'da yapılacak seçimler öncesinde Bakırköy'de bir otelde kadın gazetecilerle bir araya geldi.

AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı ve KADEM Başkanı Doç. Dr. Sare Aydın Yılmaz'ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda konuşan Kan, her seçimde olduğu gibi ev sohbetleri ile esnaf ve seçmen ziyaretleri yaptıklarını söyledi.

Kan, seçimin önemine işaret ederek, "En önemli şeylerden biri; demokratik katılım hakkını, insanların koruması ve kullanmasıdır. Bunun için kime oy verirlerse versinler, bütün vatandaşlarımızın sandığa gitmesini istiyoruz. Güçlü taraflarımızdan bir tanesi bu. Sonra da tabii ki şimdiye kadar Türkiye'yi güçlü hale getiren, daha sonra da güçlendirecek olan partimize destek istiyoruz. Herkesin oy vermesi bizim ve Türkiye demokrasisi için çok önemli." diye konuştu.

- "Geçmişteki devlet anlayışı değişti"

Türkiye'de geçmişte yaşanan sıkıntılardan bahseden Kan, geçmişteki devlet anlayışının değiştiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Devlet, adeta milletimiz tarafından sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında canlanmış bir 'baba'. Merhametli bir baba. Elinden çekip 'Hadi bize çaya gel' denildiğinde gidip yer sofrasında, evlerinde çay içilebilecek Cumhurbaşkanı görüyor insanlar. Bize geldiğinde seçmenimiz, problemin hukuki olarak çözülemeyeceğini anlattığımızda, 'Beni Cumhurbaşkanıyla görüştür.' diyor. Onun ağzından duyduğu zaman ancak ona inanıyor. Böyle bir güven sağlamış. Bu AK Parti ve Türkiye için büyük bir lütuf. Türkiye'de çok büyük devrimler yaşandı. Şu açıdan da devrim yaşanıyor; gençlerin ve kadınların önünü açan ve bunun için mücadele eden bir Cumhurbaşkanımız var. Bu bizim için büyük bir fırsat."

Bir gazetecinin sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belirttiği gibi AK Parti'nin bir hizmet siyaseti yaptığını, siyaset için hizmet yapmadığını, siyaseti hizmet için yaptığını aktaran Kan, seçmenin de çok bilinçli olduğunu ve bunu ayırt edebildiğini vurgulayarak, "Adayların kim olduğuna bakıyor. Adayların sıralamalarına bakıyor, ona göre adaylarla muhatap oluyor. Bu kadar hassas bir seçmenimiz var." dedi.

- "Kuvvetler ayrılığı bu hükümet sistemiyle karşımıza çıkıyor"

KADEM Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Adayı Sare Aydın Yılmaz da seçime son 2 gün kala milletvekili adaylarının sahada yaptığı çalışmaların yoğun bir şekilde devam ettiğini belirterek, pazar günü sandıktan çıkacak sonuçla Türkiye'nin geleceğinin ve 5 yıllık siyasal yapılanmasının belirleneceğini söyledi.

Bir gazetecinin AK Parti'nin "Güçlü hükümet güçlü meclis" sloganının Türkiye'ye neler kazandıracağı sorusu üzerine Yılmaz, Türkiye'nin yeni bir hükümet ve meclis modeline geçtiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Parlamentonun çok daha etkin çalıştığı, yasalarla çok daha fazla vakit geçireceği, toplumun her bir katmanına inerek yasaların yapım sürecinde toplumun ihtiyaçlarının parlamentoya taşınacağı bir sürece giriyoruz. Türkiye uzun yıllar kuvvetler ayrılığı konuştu ancak kuvvetler ayrılığı bu hükümet sistemiyle karşımıza çıkıyor. Yasama, yürütme ve yargının kesin kriterlerle birbirinden ayrıldığını, parlamento bu anlamda geçmişte olmadığı kadar yasama sürecinde daha fazla rol sahibi olduğunu göreceğiz. Parlamentoya verilen denetleme yetkisi aslında onun ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha göstermiş olacak."

- "Halk, Erdoğan'ı ailenin bir bireyi olarak görüyor"

AK Parti İstanbul Milletvekili Adayı Ayşe Böhürler ise 16 yıl içinde Türkiye'nin az-orta gelirli bir ülke bandından orta-üst seviyesine çıktığını, toplumsal bir değişimin yaşandığını ve beklentilerin yükseldiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti kurulmadan önce de halkın hayatını değiştiren bir kişi olduğuna işaret eden Böhürler, "Halk, Erdoğan'ı ailenin bir bireyi olarak görüyor. Herkesin hayatına dokunan değiştiren bir sürecin parçası, uygulayıcısı olmuş bir liderlik süreci var. AK Parti, Erdoğan'ın kurduğu bir parti ve buradaki hizmetler iktidarla birlikte devam ediyor. Diğer parti liderlerinin bu anlamda bir kıyas durumu zaten söz konusu değil. Halka götürdükleri bir hizmet, dokundukları bir yer yok. O yüzden Recep Tayyip Erdoğan ismi her zaman AK Parti'nin önünde." diye konuştu.

Böhürler, AK Parti'nin diğer partilere göre en büyük avantajının çok çalışması olduğunu aktararak, şöyle devam etti: "Medyada ve sosyal medyada konuşmayla siyasi çalışma yapılmayacağını AK Parti'nin başarısından görüyoruz. Muhalefet yıllardır debeleniyor ve iktidar olamıyorsa, aslında kendine dönüp 'Biz neyi eksik yapıyoruz?' diye bakması lazım. 16 yıl içinde devletle millet yakınlaşmış." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA