Bakan Elvan Büyüme Rakamlarını Değerlendirdi
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan: '2018 yılı tamamında Orta Vadeli Program hedefimizle uyumlu olarak yüzde 5,5'lik büyüme beklenmektedir' 'Yılın ilk çeyreğinde gerçekleşen bu yüksek büyüme performansı ekonomimizin her türlü iç ve dış müdahaleye rağmen sağlamlığını tekrar teyit etmiştir'.
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, "2018 yılı tamamında Orta Vadeli Program (OVP) hedefimizle uyumlu olarak yüzde 5,5'lik büyüme beklenmektedir." ifadesini kullandı.
Elvan, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin bu yılın ilk çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Bu yılın birinci çeyreğinde gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) büyümesinin, yüzde 7'lik piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşerek yüzde 7,4 olduğuna dikkati çeken Elvan, Türkiye'nin bu büyüme performansıyla G-20'nin en hızlı büyüyen ikinci ülkesi olduğunu vurgladı.
Elvan, bu dönemde gelişmiş ülkelerin yüzde 1,9 ve AB ülkelerinin yüzde 2,2 büyüme ortalamasına sahip olduğu değerlendirildiğinde, ekonominin gücünün daha net ortaya çıktığını aktardı.
Büyümenin kaynaklarının, güçlü ve sağlam bir yapıya işaret ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Birinci çeyrek büyümesine üretim yönünden bakıldığında, sanayi sektörü yüzde 8,8'lik büyüme hızı ve 1,9 puanlık katkıyla çok güçlü bir başarıya imza atmıştır. İnşaat dahil hizmetler sektörü ise başta turizm olmak üzere yurt içi talepteki canlanmanın ivme kazanmasıyla yüzde 7,2'lik bir büyüme hızıyla büyümeye 4,6 puanlık bir katkı sunmuştur. Tarım sektörü ise yüzde 4,6 büyüme hızı ile büyümeye 0,1 puan katkı sağlamıştır. Birinci çeyrek büyümesinin talep yönünden kaynakları ise özel tüketim (yüzde 11 artış, katkısı 6,7 puan) ve toplam sabit sermaye yatırımı (yüzde 9,7 artış, katkısı 2,8 puan) olmuştur. Makine teçhizat yatırımı bu dönemde yüzde 7 artmış ve katkısı 0,7 puan olarak gerçekleşmiştir."
Elvan, yatırım kalemindeki artışın potansiyel büyümeyi artırması açısından oldukça önem taşıdığına dikkati çekerek, "Bu dönemde kamu tüketimi yüzde 3,4 artmış ve katkısı 0,5 puan olmuştur. Büyümeye net ihracatın katkısı ise eksi 3,6 puan olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde ihracatta reel artış yüzde 0,5, ithalatta ise yüzde 15,6 olarak gerçekleşmiştir. Reel ihracat ve ithalat rakamları altın hariç değerlendirildiğinde ise sırasıyla yüzde 5 ve yüzde 10,6 artış gözlenmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Büyümenin sürükleyici sanayi sektörü"
Elvan, yüksek büyümenin sürükleyicisinin sanayi sektörü olduğunu aktararak, "Birinci çeyrekte güçlü sanayi üretim artışı, yüksek imalat sanayi kapasite kullanım oranı, canlı bir yapı sergileyen satınalma yöneticileri endeksi, ara ve sermaye malı ithalatında kaydedilen reel artışlar ve kredi genişlemesinin nispi olarak yavaşlamakla birlikte devam etmesi yüksek büyümeyi beraberinde getirmiştir." ifadesini kullandı.
Bu yılın tamamında OVP hedefiyle uyumlu olarak yüzde 5,5'lik büyüme beklendiğini vurgulayan Elvan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Seçim sonrasında belirsizlik ortamının ortadan kalkması ve bunun yatırımlara olumlu katkısı, seçim programımızda yer alan tedbirlerin yurt içi talebe katkısı, artan ihracat performansı, turizm sektöründe canlanma ve kredi genişlemesinin yatay seyri büyümeye olumlu yansıyacaktır. Türkiye ekonomisi güçlü yapısal temellere sahiptir. Güçlü ve dengeli büyümeye eşlik eden yüksek istihdam artışları, sağlam kamu maliyesi, dayanıklı bankacılık sektörü ve güçlü sanayisi ile Türkiye emin adımlarla yoluna devam etmektedir. Yılın ilk çeyreğinde gerçekleşen bu yüksek büyüme performansı ekonomimizin her türlü iç ve dış müdahaleye rağmen sağlamlığını tekrar teyit etmiştir."
Kaynak: AA
Elvan, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin bu yılın ilk çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Bu yılın birinci çeyreğinde gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) büyümesinin, yüzde 7'lik piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşerek yüzde 7,4 olduğuna dikkati çeken Elvan, Türkiye'nin bu büyüme performansıyla G-20'nin en hızlı büyüyen ikinci ülkesi olduğunu vurgladı.
Elvan, bu dönemde gelişmiş ülkelerin yüzde 1,9 ve AB ülkelerinin yüzde 2,2 büyüme ortalamasına sahip olduğu değerlendirildiğinde, ekonominin gücünün daha net ortaya çıktığını aktardı.
Büyümenin kaynaklarının, güçlü ve sağlam bir yapıya işaret ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Birinci çeyrek büyümesine üretim yönünden bakıldığında, sanayi sektörü yüzde 8,8'lik büyüme hızı ve 1,9 puanlık katkıyla çok güçlü bir başarıya imza atmıştır. İnşaat dahil hizmetler sektörü ise başta turizm olmak üzere yurt içi talepteki canlanmanın ivme kazanmasıyla yüzde 7,2'lik bir büyüme hızıyla büyümeye 4,6 puanlık bir katkı sunmuştur. Tarım sektörü ise yüzde 4,6 büyüme hızı ile büyümeye 0,1 puan katkı sağlamıştır. Birinci çeyrek büyümesinin talep yönünden kaynakları ise özel tüketim (yüzde 11 artış, katkısı 6,7 puan) ve toplam sabit sermaye yatırımı (yüzde 9,7 artış, katkısı 2,8 puan) olmuştur. Makine teçhizat yatırımı bu dönemde yüzde 7 artmış ve katkısı 0,7 puan olarak gerçekleşmiştir."
Elvan, yatırım kalemindeki artışın potansiyel büyümeyi artırması açısından oldukça önem taşıdığına dikkati çekerek, "Bu dönemde kamu tüketimi yüzde 3,4 artmış ve katkısı 0,5 puan olmuştur. Büyümeye net ihracatın katkısı ise eksi 3,6 puan olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde ihracatta reel artış yüzde 0,5, ithalatta ise yüzde 15,6 olarak gerçekleşmiştir. Reel ihracat ve ithalat rakamları altın hariç değerlendirildiğinde ise sırasıyla yüzde 5 ve yüzde 10,6 artış gözlenmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Büyümenin sürükleyici sanayi sektörü"
Elvan, yüksek büyümenin sürükleyicisinin sanayi sektörü olduğunu aktararak, "Birinci çeyrekte güçlü sanayi üretim artışı, yüksek imalat sanayi kapasite kullanım oranı, canlı bir yapı sergileyen satınalma yöneticileri endeksi, ara ve sermaye malı ithalatında kaydedilen reel artışlar ve kredi genişlemesinin nispi olarak yavaşlamakla birlikte devam etmesi yüksek büyümeyi beraberinde getirmiştir." ifadesini kullandı.
Bu yılın tamamında OVP hedefiyle uyumlu olarak yüzde 5,5'lik büyüme beklendiğini vurgulayan Elvan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Seçim sonrasında belirsizlik ortamının ortadan kalkması ve bunun yatırımlara olumlu katkısı, seçim programımızda yer alan tedbirlerin yurt içi talebe katkısı, artan ihracat performansı, turizm sektöründe canlanma ve kredi genişlemesinin yatay seyri büyümeye olumlu yansıyacaktır. Türkiye ekonomisi güçlü yapısal temellere sahiptir. Güçlü ve dengeli büyümeye eşlik eden yüksek istihdam artışları, sağlam kamu maliyesi, dayanıklı bankacılık sektörü ve güçlü sanayisi ile Türkiye emin adımlarla yoluna devam etmektedir. Yılın ilk çeyreğinde gerçekleşen bu yüksek büyüme performansı ekonomimizin her türlü iç ve dış müdahaleye rağmen sağlamlığını tekrar teyit etmiştir."