Bayramlarını Kana Bulayan Terör Saldırısını Unutamıyorlar
Bitlis'in Güroymak ilçesinde 2015 yılındaki Kurban Bayramı'nda bekçilik yapan babasına yemek götürürken PKK'lı teröristlerce düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybeden Maşallah Şipallı'nın ailesi, aradan geçen 3 yıla rağmen evlatlarının acısını unutamıyor Baba Mehmet Şerif Şerifoğlu: 'Bu olaydan bahsedince sanki içimde ateş yanıyor. Oğlum ve ben bu hale geldik. Bizi bu hale getirdiler. Onları Allah'a havale etmişiz'
İlçe Özel İdaresi Köylere Hizmet Götürme Birliği şantiyesinde bekçilik yaparken teröristlerce iş makinesinin altına yerleştirilen el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu kendisine yemek getiren 33 yaşındaki oğlu Maşallah Şipallı'yı kaybeden baba Mehmet Şerif Şerifoğlu (Şipallı) (67) ve ailesinin acısı dinmiyor.
Terör örgütü PKK mensuplarınca düzenlenen hain saldırıyla bayramları kana bulanan acılı aile, 3 Ekim 2015'te yaşadıkları acı olayı, AA muhabirine anlattı.
Terör saldırısından sonra yaralanarak kendisine gazi unvanı verilen ve soyadlarını "Şerifoğlu" olarak değiştiren baba Mehmet Şerif Şerifoğlu, İlçe Özel İdaresinin bakımevinde bekçilik yaptığını ve olayın yaşandığı akşam oğlunu arayarak kendisinden yemek getirmesini istediğini söyledi.
Oğlunun eşi ve çocuklarıyla evden yemek alarak şantiyeye getirdiğini anlatan Şerifoğlu, şunları kaydetti:
"O esnada içerideydim. Oğlum gelince çıkıp yanına gittim. Torunlarım ve gelinim de arabadaydı. Oğlumla konuşurken greyderin tekerinin yanında bir şey yanıyordu. Bakımevinin yan tarafından karton yakıp oraya attıklarını tahmin ettim. Greyderin tekeri yanmasın diye 'Ateşi alalım.' dedim çünkü orada nöbet tutuyordum. Oğlumla ateşin yanına gittik. Oğlum eliyle karton diye düşündüğümüz yanan şeyi alıp diğer tarafa atacaktı. O esnada patlama oldu. Yere düştüm ve artık ne olduğunu bilmiyorum. Ardından beni hastaneye kaldırmışlar ve 5 gün yoğun bakımda kaldım, yaklaşık 25 gün de serviste tedavi gördüm ancak oğlumun olay yerinde vefat ettiğini bilmiyordum. Eve geldiğimde vefat ettiğini öğrendim."
Patlamada şarapnel parçalarının isabet etmesi nedeniyle 4 yerinden ameliyat olduğunu, kulak zarlarının zarar gördüğünü ve cihaz yardımıyla çok az duyabildiğini dile getiren Şerifoğlu, o zamandan beri sağlık problemleri yaşadığını belirtti.
Olaydan sonra bir daha çarşıya çıkmadığını ve vefat eden oğlunun 3 çocuğuyla yakından ilgilendiğini ifade eden Şerifoğlu, "Kurban Bayramı'nın ikinci veya üçüncü günüydü. Tam hatırlamıyorum. Olay 3 Ekim 2015 yılında yaşandı. 3 yıl oldu. Olaydan bahsedince sanki içimde ateş yanıyor. Oğlum ve ben bu hale geldik. Bizi bu hale getirdiler. Onları Allah'a havale etmişiz. Devletimizi ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı çok seviyoruz çünkü cesur bir adam." diye konuştu.
- "Bu olayı sonuna kadar kınıyoruz"
Sabrullah Şerifoğlu da Güroymak İlçe Özel İdare şantiyesinde babasının bölücü teröristler tarafından bombalı saldırıya uğradığını, saldırıda kardeşinin şehit, ağır yaralanan babasının ise gazi olduğunu anlattı.
"3 yıl geçmesine rağmen acımız halen tazedir. Ailem, kardeşimin çocukları ve hanımı bu olaydan dolayı psikolojik sorunlar yaşıyoruz." diyen Şerifoğlu, şunları söyledi:
"Kardeşimin hanımı, çocukları ve babam olay yerindeydi. Psikolojik olarak halen kendimize gelemedik. Bu olayı sonuna kadar kınıyoruz. Bu olayda parmağı olan, yataklık yapan, organize eden herkesten maddi ve manevi olarak bütün haklarımızı Allah'a havale etmişiz. Diğer dünyada elimiz yakalarında olacaktır. Burada şehit ailesi, Müslüman, mümin, bir din adamı ve ailenin kanaat önderi olarak devletimiz için birlik ve beraberlik zamanıdır. Birlik olmamız gerekiyor. Bunların İslam ile Kürt davasıyla hiçbir alakası yoktur. Sadece Kürt ailelerine, fertlerine ve Kürtlere zarar verdiklerine inancım tamdır.
Bunların siyonist ve emperyalistlerin piyonları ve maşalığını yaptıklarının bilincindeyiz. Bunları da kesin olarak reddediyoruz. Hiçbir zaman devletimizin yanından ayrılmadık. Bugün de yarın da yanında olacağız. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilere sağlık, sıhhat diliyorum. Bütün şehit ailelerine Allah sabrı cemil ihsan eylesin."