'Abdülhamid'in Takıları 'Payitaht'tan

Asıl mesleği olan radyo televizyon programcılığını bırakıp 14 yıl önce merak sardığı gümüş işçiliği sanatına yönelen Karacan, Hindistan'dan getirdiği doğal taşlar ile İslamiyet öncesi ve sonrası 10 bin Türk motifinden oluşan desenleri takılara işliyor TRT'de yayınlanan 'Payitaht Abdülhamid' dizisinin takı ve aksesuarlarını yapan Karacan, takıları karakterlerin kostümlerine, ten, göz ve saç renklerine uygun tasarlıyor Karacan: 'Dizideki olay 18. yüzyılda geçiyorsa mücevherleri yaparken, tasarlarken o döneme uygun çalışıyoruz'

'Abdülhamid'in Takıları 'Payitaht'tan
MİRAÇ KAYA - Bursa'da doğal taşlara ilgisinden dolayı hobi olarak başladığı gümüş işçiliği sanatında kendini geliştiren Özlem Karacan, TRT'de yayınlanan "Payitaht Abdülhamid" dizisinin takı ve aksesuarlarını, 10 bin Türk motifinden oluşturduğu desenlerle tasarlayıp yapıyor.

Asıl mesleği radyo televizyon programcılığını bırakan, 14 yıl önce kendi çabalarıyla yaptığı takıları kermes ve okul şenliklerinde satan Karacan, aradan geçen yıllar içinde gümüş işçiliğinde kendisini geliştirdi.

Hindistan'dan getirdiği doğal taşları el sanatıyla gümüşlere işleyen, aldığı eğitimlerin de etkisiyle zamanla adını duyuran Karacan, İslamiyet öncesi ve sonrası 10 bin Türk motifinden oluşan desenleri de takılarına uyguladı.

TRT'de yayınlanan "Payitaht Abdülhamid" dizisindeki tüm takı ve aksesuarları yapan Karacan, takıları, karakterlerin kostümlerine, ten, göz ve saç renklerine uygun, o döneme göre titizlikle tasarlıyor.

Karacan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dizide ağırlıklı olarak kadın karakterlerin takılarına yönelik çalıştıklarını belirterek, erkeklerin yüzüklerini de hazırladıklarını söyledi.

Dizi ekibinin önce kostümlerin fotoğraflarını gönderdiğini, kendilerinin de buna göre aksesuar tasarlayıp ürettiğini anlatan Karacan, bazı sahne ve kostümlere birden fazla alternatif takı oluşturduklarını ifade etti.

- Takıların yüzde 80'i gümüşten

Takıların yüzde 80'inin gümüşten oluştuğunu fakat gelen işe göre değişkenlik gösterebildiğini anlatan Karacan, şöyle konuştu:

"Mesela altın görünümlü istediklerinde başka bir metal kullanıyoruz. Gümüşü kaplayabiliyoruz, doğal taşları döneme uygun işliyoruz. Dizideki olay 18. yüzyılda geçiyorsa mücevherleri yaparken, tasarlarken o döneme uygun çalışıyoruz. Günümüz teknikleri o döneme uyarlanamıyor. Her şeye açıkçası çok dikkat ediyoruz. Bu dizi yakın tarih olduğu için işimiz biraz daha kolaylaştı. Geçmiş dönemlere ne kadar giderseniz teknikler o kadar ilkelleşiyor. Malzemeleri bir kenara bırakıp daha çok elle çalışıyorsunuz, motifler ağırlaşıyor."

- Karakterin yüz hatlarına göre...

Bazı parçaları satın aldığını aktaran Karacan, "Taşları Hindistan'dan gidip kendim alıyorum. Mıhlama gerektiren işleri de İstanbul'da yaptırıyorum. Mıhlamadan sonra montajı da karakterin yüz hatlarına göre kendimiz yapıyoruz. Ana karakterlerin daha şatafatlı, ara karakterlerin daha sade oluyor. Bunların hepsini göz önünde bulundurarak talebi gerçekleştirmeye çalışıyoruz." diye konuştu.

Karacan, dizi için tasarlayıp ürettikleri takı ve aksesuarların kendilerine çok şey kattığını vurguladı.

Çok güzel bir deneyim olduğunu dile getiren Karacan, "Bizi hızlandırdı. Teknik olarak da bize çok şey kattı. Bir şeyin üzerinde ne kadar çalışırsanız deneyiminiz o kadar artıyor, hayal gücünüz genişliyor. Bu da yaptığınız işlere yansıyor." ifadesini kullandı.

- "Diziyi izlerken bir küpenin vidasının gevşediğini fark ettim"

Karacan, diziyi geçen yıldan bu yana izlediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Takılarını biz yaptığımız için daha dikkatli izliyorum. İzlerken takılarla ilgili yorum yapıyorum. Eşim bazen dayanamayıp 'Bırak, diziyi biz de izleyelim. Takılarla ilgili hep yorum yapıyorsun.' diyor. Diziyi izlerken bir küpenin vidasının gevşediğini ve düşebileceğini fark ettim. Set ekibi duruma müdahale edebiliyor ama ben dayanamadım geri istedim, onarıp tekrar geri gönderdim. Takılar dizide çok güzel gözükmeli."

- Bidar Sultan'ın küpeleri

Bir takının üretim aşamasının zorluğuna dikkati çeken Karacan, "Bir küpeyi takıyoruz belki ama perde arkasında ciddi bir emek var. Küpede o yüzyılda kullanılan motiflerden damla motifi çok fazla." dedi.

Dizide Abdülhamid Han'ın eşi Bidar Sultan'ın kullandığı küpeleri kendilerinin yaptığını aktaran Karacan, "Bu küpelerde akuamarin, yakut ve pırlanta taşlarının alternatifi olan malzemeler kullandık. Bu küpelerde yine mıhlama tekniği mevcut. Bu çalışmamızda da yine kostüme uygun bir takı çalıştık. O dönemin kostümleri çok ihtişamlı olduğu için takılar da gösterişli oluyor." diye konuştu.

Karacan, dizinin bir bölümü için istenen zehirli iğnesi bulunan özel gümüş yüzüğü 3 günlük yoğun ve titiz çalışmayla yaptıklarını sözlerine ekledi.

Kaynak: AA