İsrail'den ABD'nin Nükleer Anlaşmadan Ayrılması Kararına Destek

İsrail Başbakanı Netanyahu: 'İsrail, Trump'ın Tahran’daki terörist rejimle yapılan berbat anlaşmayı iptal eden cesur kararını tamamen desteklemektedir' 'Bu anlaşma, İran’ın nükleer bombaya ulaşmasına giden yolunu engelleme yerine bilakis yolunu kolaylaştırıyordu' 'İsrail bunun için Trump’ın tarihi bir adım attığına inanıyor ve başta Başkan (Donald) Trump olmak üzere cesur yönetimine teşekkür ediyor'.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD’nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan ayrılma kararından memnuniyet duyduğunu belirtti.

İsrail Başbakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Netanyahu’nun ABD’nin nükleer anlaşma ile ilgili kararını “cesur adım” olarak değerlendirdiği kaydedildi.

Netanyahu, "İsrail, Trump'ın Tahran’daki terörist rejimle yapılan berbat anlaşmayı iptal eden cesur kararını tamamen desteklemektedir." sözleriyle ABD’nin kararını desteklediğini bildirdi.

Nükleer anlaşmanın İran’ın Ortadoğu’daki manevra kabiliyetini artırdığını öne süren Netanyahu, "İsrail baştan beri anlaşmaya karşıydı. Bu anlaşma, İran’ın nükleer bombaya ulaşmasına giden yolunu engelleme yerine bilakis yolunu kolaylaştırıyordu." ifadelerini kullandı.

İran’ın nükleer anlaşma ile balistik füze gücünü geliştirdiğini ve Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyayı tehdit ettiğini iddia eden Netanyahu, şunları kaydetti:

"İsrail bunun için, Trump’ın tarihi bir adım attığına inanıyor ve başta Başkan (Donald) Trump olmak üzere cesur yönetimine teşekkür ediyor. İsrail aynı zamanda ABD yönetimine, Tahran’daki terörist rejimle kararlı mücadelesinden dolayı da teşekkür ediyor."

- İran nükleer anlaşmasının arka planı

İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 5 daimi üyesi (ABD, İngiltere, Çin, Fransa ve Rusya) ve Almanya, İsviçre’deki uzun müzakerelerden sonra Temmuz 2015'te Tahran yönetiminin nükleer çalışmalarının kontrol altına alınmasına dair bir anlaşma yapmış ve bu Ocak 2016'ta yürürlüğe girmişti.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA) yetkililerine, İran'ın nükleer güç tesislerinde denetim yapma hakkı sağlayan anlaşma sayesinde UAEA yetkilileri, santrifüjlerin üretimi, depolanması ve montajıyla ilgili tesislere erişim yetkisine sahip oldu.

Anlaşmayla Tahran yönetimi, çalışmalarını, nükleer güç tesisinde kullanılabilecek yüzde 3 düzeyinde zenginleştirilmiş uranyum üretme kapasitesinde sınırlandırma ve 20 bin olan santrifüj sayısını 10 yıl boyunca 5 bin 60 ile sınırlı tutma sözü verdi. Nükleer silah üretiminde kullanılan uranyumun ise yüzde 90 düzeyinde zenginleştirilmesi gerekiyor.

İran’ın nükleer faaliyetlerini sınırlama sözüne karşılık Batılı ülkeler İran’ın ekonomisini etkileyen yaptırımları kaldırma sözü verdi. İran, ülke dışındaki 100 milyar dolarlık dondurulmuş varlıklarına erişim hakkını, dünya pazarlarına petrol satma imkanını eldi etti.

Ancak ABD Başkanı Donald Trump, İran ile yapılan anlaşmaya karşı çıktı. Trump, Kasım 2016'daki başkanlık seçimi öncesi ve sonrasında anlaşmayı, "dünyanın en kötü anlaşması" olarak niteledi. Trump, İran'ın balistik füze programını kapsamaması ve üzerinden 10 yıl geçtikten sonra İran'ın yeniden nükleer çalışmalarına dönmesine imkan veren hükümler içermesi nedeniyle anlaşmanın "kusurlu" olduğunu belirtti.

Kaynak: AA