İran'daki Siyasi Gruplar Arasında 'Nükleer Anlaşma' Tartışmaları

Tahran Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zibakelam:'Nükleer anlaşmanın sona ermesi İran'daki demokrasi yanlılarının zararına olacaktır. ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesi, muhafazakarların işine yarayacaktır' Reformist siyasetçi İran Meclisi Tahran Milletvekili Fethi:'Anlaşmanın uygulanmamasında dış unsurlardan önce biz rol aldık' Muhafazakarlara yakınlığıyla bilinen 'Keyhan' gazetesi:'Nükleer anlaşma İran'ı ekonomik alanda tehdit eden Demokles'in kılıcına dönüşmüştür'

ABD Başkanı Donald Trump'ın nükleer anlaşmayla ilgili nihai kararını açıklayacağı güne az bir süre kala İran'daki siyasi gruplar arasında nükleer anlaşmaya ilişkin tartışmalar hız kazandı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 5 daimi üyesi (ABD, İngiltere, Çin, Fransa, Rusya) ve Almanya ile İran arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmada son dönemece girilirken İran'da baştan beri nükleer anlaşmaya karşı olan muhafazakarlar, anlaşmanın ülkeye zarar verdiğini öne sürerken reformistler ise ABD'nin anlaşmadan çekilmesinin muhafazakarların işine yarayacağını savunuyor.

Trump'ın nükleer anlaşmaya ilişkin son kararını açıklayacağını duyurduğu 12 Mayıs'a günler kala İranlı akademisyen ve siyasilerin bu konudaki görüşlerine yer veren haberler ülke medyasında sıkça yer buluyor.

- "Muhafazakarların işine yarayacak"

Ülkenin önde gelen akademisyenlerinden Tahran Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadık Zibakelam, ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin İran'da reformistlere karşı olan muhafazakarların elini güçlendireceğini savundu.

"İtimad" gazetesine konuşan ve reformistlere yakınlığıyla bilinen Zibakelam, "Nükleer anlaşmanın sona ermesi İran'daki demokrasi yanlılarının zararına olacaktır. ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesi, muhafazakarların işine yarayacaktır. Çünkü bu durumda onların daha önce öne sürdüğü 'ABD'nin sözüne güvenilmez ve Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin yaptığı anlaşmanın ülkeye bir yararı yok" şeklindeki tez tahakkuk etmiş olacaktır." ifadelerini kullandı.

- "Bu anlaşmanın uygulanmamasında dış unsurlardan önce biz rol aldık"

Öte yandan reformist siyasetçi İran Meclisi Tahran Milletvekili Muhammed Cevad Fethi ise "Şark" gazetesine verdiği demeçte "nükleer anlaşmanın ABD'den önce İran'daki muhafazakarlar tarafından işlevsiz hale getirildiğini" iddia etti.

Nükleer anlaşmaya başından beri karşı çıkan ülkedeki muhafazakarları hedef alan Fethi, şunları kaydetti:

"Nükleer anlaşmayı bizim işlevsiz hale getirdiğimize inanıyorum. Onu birbirimizi vurmak için kullandığımız siyasi bir sopaya dönüştürdük. Bu anlaşmanın uygulanmamasında dış unsurlardan önce biz rol aldık."

- Demokles'in kılıcı: "Nükleer anlaşma"

Muhafazakarlara yakınlığıyla bilinen "Keyhan" gazetesinde yayımlanan baş makalede ise "Eğer nükleer anlaşma metnini ateşe verseydik dolar bugün 7 bin 200 tümen seviyesine çıkmazdı." denildi.

Nükleer anlaşmanın ABD'nin İran'a karşı kullandığı bir tehdit unsuru haline geldiğine işaret edilen makalede, "Nükleer anlaşma İran'ı ekonomik alanda tehdit eden Demokles'in kılıcına dönüşmüştür. ABD'nin anlaşma metnini yırtması söylemleri sonrası Ruhani hükümeti bir kere olsun cesaretli davranıp anlaşmayı yakmalıydı. Eğer ABD'nin nükleer anlaşmaya gösterdiği tepkilere karşı biz anlaşmayı ateşe verseydik dolar 7 bin 200 tümene çıkmaz, ABD savaş naraları atamazdı." değerlendirmesinde bulunuldu.

- Savaş tehditleriyle "2 ve 3'üncü anlaşma" dayatması

Devrim muhafızlarına yakınlığıyla bilinen bir diğer muhafazakar gazete "Cevan" ise konuyla ilgili haberinde "Savaş senaryolarıyla 2 ve 3'üncü anlaşma tuzağı" başlığını kullandı.

Gazete, söz konusu haberinde nükleer anlaşmanın imzalanmasının hemen ardından, ABD'nin gündeme getirdiği "İran'ın balistik füze faaliyetlerini durdurması ve bölgedeki askeri varlığına son vermesi" gibi konuların müzakere edilmesi talebini içeren "2 ve 3'üncü anlaşma"nın ABD ve İsrail'in İran'a yönelik savaş tehditleriyle hayata geçirilmesinin planlandığını öne sürdü.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun İran'a yönelik savaş tehditlerine yer veren gazete, ABD ve İsrailli bürokratlarının son günlerde Tahran yönetimine karşı baskıların arttırılmasıyla ilgili diplomasi trafiğini belirtti.

ABD Başkanı Trump'ın nükleer anlaşmayla ilgili son kararını 12 Mayıs'ta açıklaması bekleniyor.
Kaynak: AA