Fazla Kilonuzun Nedeni Huzursuz Bağırsak Sendromu Olabilir

İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, akşam yemeğini yatmadan 3-4 saat önce yemenin bağırsak sendromuna iyi geldiğini söyledi. Yenilen besinlerin hafifliği ve yatmadan önce bağırsağın bunları sindirebilmesinin önemli olduğunu belirten Gümürdülü, birçok hastada uygun diyetin huzursuz bağırsak sendromu şikayetlerini azalttığını kaydetti.

Fazla Kilonuzun Nedeni Huzursuz Bağırsak Sendromu Olabilir
Prof. Dr. Gümürdülü, iltihabi bağırsak sendromunun mide ve bağırsak sisteminin en sık görülen işlev bozukluklarından biri olduğunu belirterek, “Bu rahatsızlık sadece kalın bağırsağı değil, tüm sindirim sistemini etkiler. Ayrıntılı tıbbi muayenelere rağmen, genellikle şiddetli olan sindirim şikayetlerine ilişkin organik bir sebep bulunamaz” dedi.

Yenilen yemeklerin yanma hızının çok yavaşlığından sebze ağırlıklı beslenmenin yararlı olacağına dikkat çeken Gümürdülü, “Karın bölgenizde sürekli şişkinlik hissi varsa; çok sıkı diyetler uygulamanıza rağmen göbeğiniz hala yerinde duruyorsa; sabah giydiğiniz kıyafetleriniz öğlen belinizi sıkıyor ve etrafınızdakiler hamile olduğunuzu düşünüyorsa; tüm bunların nedeni fazla kilolarınız değil, huzursuz bağırsak sendromu olabilir” dedi.

Huzursuz bağırsak sendromunun belirtilerini, “Karın bölgesinde şişkinlik hissi, yolculuğa çıkıldığı zaman ‘ya tuvaletim gelirse ne yaparım’ düşüncesi, saat gibi işleyen bir tuvalet alışkanlığına rağmen son dönemlerde (bazen ishal gibi şekilsiz veya sulu, bazen de ıkına sıkına zorlukla ya da çok katı) gibi değişik formlarda dışkılama, sabah giyilen kıyafetlerin gün içerisinde karın şişliğinden dolayı dar gelmesi, sabahları el ve ayaklarda şişlik, boyun ve sırt ağrısı” şeklinde sıralayan Prof.Dr. Gümürdülü, tüm tetkiklere rağmen şikayetlerin devam edebileceğine işaret etti.

Yaşam düzenini bozmaya başlayan yakınmalarla birkaç kez sağlık kurumlarına gidilmesine rağmen her defasında bütün tetkiklerin normal çıkabildiğini hatırlatan Gümürdülü, şöyle devam etti:

“’Bu durum sinirsel’ denilerek bir psikiyatriste gitmeniz gerektiği söyleniyor olabilir. Çekilen film, tomografi veya ultrason tetkiklerine dayanarak safra kesesi, yumurtalık, apandisit veya rahim organları ile ilgili hastalıklardan operasyon geçirmenize rağmen ameliyat sonrası yakınmalarınız eskisi gibi devam ediyorsa; bu tablodakine benzer yakınmaları olan kişilerin sahip oldukları hastalık huzursuz bağırsak sendromudur.”

Huzursuz bağırsak sendromunun tüm dünya ülkelerinde benzer sıklıkta ve her yaş grubunu ilgilendirecek tarzda, kabaca toplumun yüzde 10-15 kadarında görüldüğünü vurgulayan Gümürdülü, vakaların çoğunluğunun kadınlarda görüldüğünü dile getirdi.

Huzursuz bağırsak sendromunun en önemli özelliğini “kronik seyirli bir hastalık” olarak açıklayan Prof. Dr. Gümürdülü, şunları söyledi:

“Yani hiçbir zaman tam olarak geçmeyip zaman zaman tekrarlamasıdır. Bu hastaların bağırsakları yapısal ve endoskopik olarak normal bireylerden farksızdır. Nedeni tam olarak belirlenememiş ve özel laboratuvar, görüntüleme ve patolojik belirteçleri olmayan bir hastalıktır. Tanısı kendine ait yakınmaların özel birlikteliği ve oluş süresindeki önceden belirlenmiş kriterlere uygunluğuna dayanarak ve benzer tablo oluşturabilecek diğer organik kökenli bağırsak hastalıklarının mevcut olmadığının gösterilmesine dayanarak konulmaktadır. Bu gruptaki hastalar nedeni tam olarak belirlenemeyen bir şekilde bağırsaklarından gelen ve normal bireylerin hissedemediği uyarılara karşı aşırı duyarlı hale gelirler. Sindirimle ilgili normal bağırsak işlevlerini aşırı gaz, değişmiş bağırsak hareketi, ağrı, rahatsızlık hissi şeklinde algılamaya ve bu durumla yaşamaya çalışırlar. Bu algılamada bağırsaktan gelen uyarıların beyinde değerlendirildiği merkezlerin sağlıklı bireylerden farklı merkezler olmasının da rol oynadığı düşünülmektedir.”

Geceleri atıştırmayı engellemek gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, “Gece, insan metabolizması yavaşlar. Uyku sırasında çok az çalışır. Böylece gece yediğimiz besinler vücudumuzda yakılmaz. Sonuç olarak da kilo alırız. Sabah uyandığınızda bir bardak ılık su ve ardından da soğuk su için. Metabolizma hızınız artacak ve yediklerinizi yakacaksınız. Kahvaltıda tek yönlü beslenmeden uzak durun. Metabolizma hızını düşürür ve kilo aldırır” diye konuştu.

Prof. Dr. Gümürdülü, geceleri atıştırmayı engellemek için şu önerilerde bulundu:

“Her akşam bol su için. Tok bir şekilde uyumuş ve kalori almamış olursunuz. Akşamları ana öğünden sonra kuruyemiş gibi besinleri atıştırmalık olarak tüketirseniz, bu tok kalmanızı sağlar ve gece yemek yemenizi de engeller. Akşam yemeğinde salatalara zeytinyağı katarak tüketin. Kolay sindirimi sağlar. Geceleri, kan şekeriniz düşüyorsa meyve yiyerek, yemek yemeyi önlemiş olursunuz. En önemlisi ‘gece yemek yemiyorum’ düşüncesini zihninize yerleştirin.”
Kaynak: İHA