Vatandaşları Zırhlı Araçlarla Ezmek İstemişler

Tutuksuz sanık E.Ç: 'Jandarma Genel Komutanlığı karargahı önünde daha önce görmediğim bir yarbay zırhlı aracımıza gelerek vatandaşların üzerine sürmemizi, onları ezip geçmemizi istedi ancak buna karşı gelerek bu emri yerine getirmedik. Zira oradakilerin bize karşı bir saldırısı yoktu' 'Helikopterin ateş etmesi sonucu vurulan insanları gördüm, yaralılar bir halı yıkama aracıyla taşınıyordu. Biz halka ateş etmedik ancak Jandarma Genel Komutanlığı karargahından bulunduğumuz yere sürekli ateş ediliyordu'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe Karargahı'ndaki eylemlerle ilgili 243 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.

Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, olay tarihinde Mamak 28. Mekanize Tugay Komutanlığında yedek subay olarak vatani görevini yapan tutuksuz sanık E.Ç'nin savunması alındı.

Sanık E.Ç, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da terhis olması gerektiğini ancak belgelerinin işleme konulmadığı için söz konusu tarihte askerlik görevine devam ettiğini söyledi.

Olay tarihinde karargah dışında olduğu sırada yazışma grubuna, "alarm verildiğine" dair mesaj geldiğini anlatan E.Ç, bunun üzerine komutanlığını yaptığı takımın başına geçmek için tugaya gittiğini ifade etti.

Karargaha geldiğinde garajlar bölgesine geçtiğini, burada zırhlı muhabere ve personel taşıyıcı araçların hazır edildiğini belirten E.Ç, 8 zırhlı araçla tabur binası önüne geldiklerini, sanık eski tabur komutanı Yarbay Ertuğrul Terzi'nin cephaneliğin kilitlerini kırarak kendilerine mühimmat verdiğini aktardı.

Zırhlı araçlara dağıtılan mühimmatlar arasında top mermisinin de bulunduğu ifade eden E.Ç, tüfeklere ait mühimmatların ise sadece rütbelilere verildiğini belirtti.

Bu sırada görmediği bir kişinin bazı kamu kurumlarına terör saldırısı düzenleneceğini, buna karşı önlem almak için kışla dışına çıkacaklarını söylediğini bildiren E.Ç, bir zaman sonra mühimmat yüklü zırhlı araçlarla Jandarma Genel Komutanlığı karargahına geldiklerini ifade etti.

Burada daha önce görmediği bir yarbayın karargahın önündeki vatandaşlarla tartışmaya başladığını söyleyen E.Ç, "Jandarma Genel Komutanlığı karargahı önünde daha önce görmediğim bu yarbay, zırhlı aracımıza gelerek vatandaşların üzerine sürmemizi, onları ezip geçmemizi istedi ancak buna karşı gelerek bu emri yerine getirmedik. Zira oradakilerin bize karşı bir saldırısı yoktu." ifadelerini kullandı.

- "Yaralılar halı yıkama aracıyla taşınıyordu"

Bulunduğu zırhlı araçtan kimseye ateş edilmediğini öne süren E.Ç, helikopterden açılan ateş sonucu vatandaşlardan çok sayıda kişinin vurularak yere düştüğünü anlattı.

Sivillere ve kendilerinin bulunduğu yere Jandarma Genel Komutanlığı karargahından da ateş edildiğini belirten E.Ç, "Helikopterin ateş etmesi sonucu vurulan insanları gördüm, yaralılar bir halı yıkama aracıyla taşınıyordu. Biz halka ateş etmedik ancak Jandarma Genel Komutanlığı karargahından bulunduğumuz yere sürekli ateş ediliyordu." diye konuştu.

Darbe girişiminde yer almadığını, suçsuz olduğunu iddia eden E.Ç, yargılama sonunda beraatini talep etti.

- ByLock kullandığını kabul etmedi

Tutuklu sanık Rıdvan Onur da hazırlık aşamasındaki ifadesini kabul etmediğini, mahkemedeki beyanlarının esas alınmasını isteyerek savunmasına başladı.

Darbe girişimini saat 00.30'da televizyondan öğrendiğini iddia eden Onur, "Belirsiz bir durum vardı, kimin hangi tarafta olduğunu bilmediğimiz için sabaha kadar ormanlık alanda ve uzman çavuşların soyunma odasında bekledik." dedi.

Darbe teşebbüsüne katkı sağlayacak bir eylemde bulunmadığını iddia eden Onur, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığına ilişkin tespit ve içerikleri kabul etmedi.

Duruşmaya devam ediliyor.
Kaynak: AA