ANALİZ - Ticaret Savaşında Trump'ın Yeni Hamlesi Açıklaması Otomotiv Sektörü

ABD’nin dillendirdiği otomotiv sektörüne getirilecek ek gümrük vergileri, can damarı otomotiv sektörü olan Almanya’yı çok fazla etkileyecek ABD Ticaret Bakanlığı’nın paylaştığı veriler son 20 yılda ABD’ye yapılan otomotiv ithalatının yüzde 32’den yüzde 48’e kadar yükseldiğini gösteriyor ABD tarafından gelen bu tarz dış şoklara pek de alışkın olmayan Avrupalılar, zor bir dönemden geçiyor. Karşılarında keyfi kararlar alan bir Trump yönetimi olduğu için makul bir zeminde tartışarak herkesin yararına olacak ortak bir karar da alınamıyor AB ülkeleri henüz alüminyumçelik tarifeleri sorununu çözememişken, şimdi de özellikle Almanya’nın lokomotif sektörü olan otomotiv ithalatına ABD tarafından vurulacak bu ağır darbeyi kabul edemeyeceklerini her platformda dillendiriyorlar ABD’nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan geri çekilmesi ve anlaşmaya devam eden ülke firmalarına yaptırım uygulayacağını ifade etmesi de, AB liderlerini şu aralar çokça meşgul eden bir başka konu. AB, son aylarda kendi ticaretine doğrudan ve dolaylı olarak ket vuran ABD için nasıl bir yol izleyeceğini henüz kesinleştiremedi

İSTANBUL – ELİF NUROĞLU - Trump yönetiminin geçtiğimiz hafta aldığı karara göre 1962 tarihli Ticaret Genişlemesi Kanunu kapsamında yürütülecek olan ulusal güvenlik soruşturması ile otomobil ve parça ithalatlarının ABD otomotiv sektörünü ne derecede zayıflattığı araştırılacak ve bu durumun ABD’nin ulusal güvenliği açısından bir tehdit oluşturup oluşturmadığı tespit edilecek. Trump, otomotiv ithalatına getirmeyi planladığı ek gümrük vergilerini, bu şekilde yasal bir zemine dayandırmayı ve vergilerde bir artış olduğu takdirde diğer ülkelerden Dünya Ticaret Örgütü’ne gelecek olası şikayetleri bu yolla önlemeyi planlıyor.

ABD otomobil ithalatında gümrük vergileri yükseldiğinde, bundan en fazla Toyota, Nissan, Honda ve Hyundai gibi dev Asya firmaları, Daimler, BMW ve Volkswagen gibi Alman üreticiler ile Peugeot ve Citroën gibi Fransız şirketler etkilenecek.

ABD’nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan geri çekilme kararının hemen akabinde dillendirdiği otomotiv sektörüne getirilecek ek gümrük vergileri, can damarı otomotiv sektörü olan Almanya’yı çok fazla etkileyecek. Geçtiğimiz yıl BMW ve Mercedes ABD'de üretim kapasitesini artırma yolunu seçerken; BMW, Audi, Volkswagen ve Daimler Meksika’da yeni fabrika yatırımı olarak milyarlarca dolar harcadılar. Bu yatırımların amacı bir yandan Meksika’daki ucuz iş gücünden faydalanmak diğer yandan da burada üretilen otomobilleri ABD’ye ihraç etmek idi. Alman otomobil üreticilerinin 2017 yılında Meksika'daki araç üretimi yüzde 46 oranında artış göstermişti. Bazı firmalar Meksika-ABD sınırına uygun bir şekilde konumlanıp, üretimin bir kısmını Meksika’da, bir kısmını da ABD’de gerçekleştiriyor ve bu şekilde ürettikleri malları ABD pazarına sürüyorlardı. Bu vergilerle şirketlerin Meksika tarafında yürüttükleri operasyonlarını da ABD’ye taşımaları, Meksika’nın avantajlarından yararlanamadıkları için de nihai ürün fiyatlarının artması bekleniyor.

ABD Ticaret Bakanlığı’nın paylaştığı veriler son 20 yılda ABD’ye yapılan otomotiv ithalatının yüzde 32’den yüzde 48’e kadar yükseldiğini gösteriyor. 1990 ve 2017 yılları arasında ABD otomotiv sektöründeki istihdam ise yüzde 22 oranında azaldı. Durum bu olunca artan ithalatın ABD otomotiv sektöründeki inovasyon kabiliyetine ve ülkenin teknik ilerlemesine engel olduğu yönünde bir endişe var. Wall Street Journal’da yer alan bir habere göre ABD’ye ithal edilen otomobil ve parçalarına yüzde 25’e varan oranda bir gümrük vergisi uygulanması söz konusu.

- Neden şimdi?

Almanya ve Avusturya basını bu soruşturmayı ticaret savaşını artıracak bir hamle olarak yorumluyor. Alman ekonomi yönetimi bu vergileri Alman otomotiv üreticilerine milyarlarca ilave yük getireceği için sert bir dille eleştiriyor. Ayrıca, Trump’ın ABD’nin milli güvenliğini gerekçe göstererek bunu yapmasını bir kurmaca olarak gördüklerini söyleyen Alman Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Eric Schweitzer, bu tutumu en iyi ihtimalle provokasyon olarak görebileceklerini ve Alman üreticilerin ABD’de yarattığı istihdam ve yaptıkları yatırımların ABD yönetimi tarafından hiçe sayıldığını söylüyor.

Bilindiği gibi ABD alüminyum ve çelik ithalatında yükselttiği vergilerden AB ülkelerini 1 Haziran’a kadar muaf tutmuştu. Ancak 1 Haziran tarihi çok yaklaştı ve AB-ABD ticaret komisyonları arasında devam edegelen yoğun telefon ve görüşme trafiğine rağmen AB Ticaret Komisyonu henüz ABD’den 1 Haziran sonrasında nasıl bir tarife veya muafiyet kararı çıkacağını henüz bilmiyor. AB ülkeleri henüz alüminyum-çelik tarifeleri sorununu çözememişken, şimdi de özellikle Almanya’nın lokomotif sektörü olan otomotiv ithalatına ABD tarafından vurulacak bu ağır darbeyi kabul edemeyeceklerini her platformda dillendiriyorlar. Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan ABD’ye karşı misilleme listesi 2,8 milyar avro değerinde mal ihtiva ediyor. Bu listede ABD’den AB’ye ithal edilen portakal suyu, fıstık ezmesi, Levi's jeans, Bourbon viski ve Harley-Davidson motosikletler var.

Diğer yandan ABD’nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan geri çekilmesi ve anlaşmaya devam eden ülke firmalarına yaptırım uygulayacağını ifade etmesi, AB liderlerini şu aralar çokça meşgul eden bir konu. AB son aylarda kendi ticaretine doğrudan ve dolaylı olarak ket vuran ABD için nasıl bir yol izleyeceğini henüz kesinleştiremedi. İran’a Avrupalı firmalar tarafından yapılan yatırımlar ve İran pazarından beklenen yüksek gelirlerin bir Trump kararı sonrası tehdit altında olması Avrupa Birliği ülkelerini zorluyor. AB ülkelerinin İran ile petrol, uçak ve otomotiv ticareti, bankacılık konularında yaptığı ve devam etmek arzusunda oldukları anlaşmalar da tehdit altında.

Avrupa’daki uzmanlara göre, otomotiv sektörüne getirilecek ek gümrük vergileri konusunda açılacak soruşturmanın sonucu şimdiden belli değil ve süreç yaklaşık 10 ay devam eder. Buna rağmen, Trump yönetimi AB ile gerçekleştirilecek diğer güncel müzakerelerde elini kuvvetlendirmek amacı ile böyle bir tartışma ve gerginlik ortamı yaratmış olabilir. Ama görünen o ki, böyle bir ihtimalin dillendirilmesi bile özellikle dev otomotiv şirketlerinin borsalardaki hisselerinin değer kaybetmesine yol açıyor. Haberin duyulduğu çarşamba gecesinden ertesi perşembe günü saat 16’ya kadar BMW hisseleri yüzde 2,6, Daimler hisseleri yüzde 3,3 ve Volkswagen hisseleri yüzde 2,6 değer kaybetti.

Almanya İktisadi Araştırmalar Merkezi IFO Enstitüsü'nün hesaplamalarına göre, bu soruşturma sonucunda ABD ithal arabalara yönelik tarifeleri yükseltirse bu tarifeler, Almanya'ya beş milyar avro’ya mal olacak. IFO Dış Ticaret Merkezi Direktörü Gabriel Felbermayr’a göre bu tarifelerden maddi olarak en fazla zarar edecek olan ülke Almanya. Bu maddi zarar Almanya’nın gayrisafi milli hasılasında binde 1.6’lık bir düşüş anlamına geliyor.

Bu tarifelerden Macaristan, Meksika veya Kanada da çok fazla etkilenecek. Bu ülkelerin Almanya kadar sağlam ekonomileri olmadığı için Almanya’dan görece daha negatif etkilenmeleri söz konusu. Diğer yandan ithalata getirilebilecek olan bu yeni vergiler nihai olarak Amerikalı otomobil alıcılarını da vuracak. IFO Enstitüsü’nün hesaplamalarına göre ABD’li tüketiciler ithal otomobiller için yaklaşık yüzde 20 daha yüksek fiyatlar ödemek zorunda kalacak.

- AB belirsizliklerin bir an önce ortadan kalkmasını istiyor

Avrupa Birliği Ticaret Komisyon Üyesi Cecilia Malmström, Trump yönetiminin AB’ye şantaj yapmasına izin vermeyeceklerini ve karşı taraf kendilerine silah doğrultmaya devam ederken pazarlık yapmacaklarını belirtiyor. Ancak AB olarak bir ticaret savaşını değil uzlaşmayı tercih ettiklerini de ekliyor.

Malmström’e göre 1 Haziran itibariyle AB- ABD arasındaki ticari ilişkiler hususunda nihai bir karar verilmiş olacak. Kendisinin ABD’deki muhatabı Wilbur Ross ile konu hakkında çok fazla telefon görüşmesi yaptığını ve AB olarak ABD’nin gümrük vergilerinden süresiz olarak muaf tutulmayı beklediklerini söylüyor. ABD’nin bu yeni tarifelerle Dünya Ticaret Örgütü’nün kurallarını ihlal ettiğini belirten Malmström, yine de görüşmeler sonucunda kendileri lehinde bir kararı garanti edemediklerini, nihayetinde kararı Trump’ın vereceğini ve Trump’ın her tür kararı vermesinin mümkün olduğunu belirtiyor. AB’li firmalar için 1 Haziran’a kadar muaf tutuldukları alüminyum ve çelik vergisi konusunun bir an önce bir karara bağlanması ve belirsizliğin ortadan kalkması çok mühim.

Sonuç olarak, AB liderleri henüz alüminyum-çelik vergilerinden muaf tutulma hususunda ABD’den net bir yanıt alamamışken, İran ile yapılan nükleer anlaşmanın kendi adlarına da tehlikeye girdiğini görerek buna nasıl bir cevap vereceklerini planlarken şimdi de Avrupa’nın otomotiv sektörüne ağır bir darbe inmesi gündeme geldi. ABD tarafından gelen bu tarz dış şoklar yaşamaya pek de alışkın olmayan Avrupalılar için zor bir dönem. Karşılarında keyfi kararlar alan bir Trump yönetimi olduğu için makul bir zeminde tartışarak herkesin yararına olacak bir karar alınamıyor. ABD’den gelen bu ağır darbelere Avrupa cephesinden çok etkili bir cevap gelmesi de şimdilik ihtimal dışı görünüyor.

[Türk-Alman Üniversitesi’nde İktisat Bölümü başkanlığı görevini yürüten Doç. Dr. Elif Nuroğlu, uluslararası iktisat, yerçekimi modeli, ampirik uluslararası ticaret, ekonometrik modellemeler, ampirik makroekonomi, yapay sinir ağları ve fuzzy yaklaşımlar alanlarında çalışmaktadır]

Kaynak: AA