Restore Etmek Yerine Pencerelerine Tuğla Ördüler

Osmanlı döneminde Adana’da ’polis okulu’ olarak inşa edildikten sonra uzun yıllar il emniyet binası olarak kullanılan ve 2 yıldır metruk durumda bulunan koruma altındaki tarihi taş binanın pencerelerine madde bağımlılarının içeri girmemesi için tuğla örüldü.

Restore Etmek Yerine Pencerelerine Tuğla Ördüler
Tarihi yapıların yoğunlukta bulunduğu, ’Tepebağ’ olarak da adlandırılan Seyhan ilçesinde Sarıyakup Mahallesi’nde 19. yüzyılın başlarında polis okulu olarak inşa edilen ve Osmanlı Devleti’nin resmi yapılarında kullandığı tasarımı yansıtan, bodrumu dahil 3 katlı bina, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra kapatıldıktan bir süre sonra emniyet binası olarak hizmet vermeye başladı.

Bünyesinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nü de barındıran tarihi il emniyet binası, 25 Ekim 1996 yılında terör örgütü PKK üyesi Leyla Kaplan’ın canlı bomba saldırısına hedef oldu. 3 polisin şehit olduğu olaydan 2 sene sonra meydana gelen Ceyhan Depremiyle oldukça zarar gören bina tahliye edilerek günümüze kadar atıl durumda kaldı.

Kemerli pencereleri ve tarihi mimarisiyle dikkat çeken koruma altındaki bina, bakımsızlık yüzünden ’metruk’ hale gelerek uyuşturucu bağımlılarının buluşma noktası haline geldi. Geçtiğimiz yıl bir eroin bağımlısının bina içerisinde cesedinin bulunmasının ardından binaya kimse girmemesi için pencerelere tuğlalar, bahçesinin duvarlarına ise dikenli teller örüldü. Bazı pencerelerin doğrudan tuğlanın üzerine sına yapılarak kapatıldığı görüldü.

Binanın duvarındaki duvar yazıları, çevresindeki çöp birikintileri dikkat çekti.

Gani Baydur isimli esnaf, depremden bu yana binanın metruk hale geldiğini kaydetti.



"BÖYLE GÜZEL BİNALAR ÇÜRÜYÜP GİDİYOR İŞTE"

Ramazan Kaynarpınar isimli esnaf ise uyuşturucu bağımlılarının binaya girdiği zaman korktuklarını ancak artık giriş yapamadıklarını belirterek, “Şimdi duvar ördüler içeriye, pencerelere. Ondan bu tarafa sakin. Ama yazık tabi. Şöyle bir şehrin merkezinde, eski Adana’da yer alıyor. Müze olabilir, herhangi bir devlet dairesi taşınabilir, hiç olmazsa burada bir hareket olur esnaf için de. Burada Ulu Camii var, Memiş Paşa var, Ramazanoğlu Konağı var, Büyük Saat var. Irmak Hamamı var, Yeni Hamam var. Hep tarih kokan bir yer. Maalesef işte biz de üzülüyoruz. Böyle güzel binalar çürüyüp gidiyor işte” ifadelerini kullandı.

"EMNİYET BİNASIYLA İLGİLİ ŞU AN ÇALIŞMA YOK"

Bölgedeki pek çok tarihi binanın restorasyonunu yapan Mimar Mehmet Işık ise bölgenin yenilenerek turizme kazandırılması için 90’lı yıllarda dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, mimarlar ve Fatih Belediyesi’nin o dönemki Belediye Başkanı Saadettin Tantan’ın katılımıyla büyük bir sempozyum düzenlendiğini ancak devamında bir adımın atılmadığını kaydederek şunları söyledi:

“Tepebağ’ın yüzde 40’ı kurtarılabilir durumdayken geçen süre zarfında şu anda yüzde 10’u dahi ayakta değil. Karşımızda çok güzel bir emniyet binası var, taş bina .Yani Adana’nın gurur yapılarından bir tanesi yapılmış. Öbür tarafta Vilayet binası. Görüyorsunuz burada terk edilmiş durumda. Yan tarafında ise çok güzel bir konak. Herhalde burası Vilayat’e ait bir misafirhane de olabilir. Yanmış ön taraftan. Arka taraftan da dökülüyor. Çürümeye terk edilmiş, kimse el atmıyor. Şurada köşe başında Seyhan Belediyesi kendi imkanlarıyla, vilayet desteği var orada. Orayı restore ediyor. Bitmek üzere. Büyükşehir ileride bir bina almış, onu yapacak. Projesini yaptırmış fakat bunlar yeterli değil, çözüm değil. Acilen Adana Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, Valilik koordinasyonunda Adana’nın bu tarihi yapılarının, eski eserlerinin ele alınması ve genel bir projelendirme yapılması lazım. Bir program dahilinde aşama aşama restorasyon yapılarak hayata, yaşama kazandırılması lazım. Ancak şu an tarihi emniyet binasıyla ilgili bir çalışma yok.”

(Nuri Pir - Uğur Dikilitaş /İHA)
Kaynak: İHA