Erbaş, 37. Türkiye Kitap Ve Kültür Fuarı'nın Açılışını Yaptı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: 'İnsanlığın devasa meselelerini çözme noktasında Kur'an ve sünnet en büyük imkandır. Ancak öncelikle onları en doğru şekilde anlayıp, en uygun yöntemle çağa taşımak sorumluluğu hakkıyla yerine getirilmelidir' 'Ülkemiz, bölgemiz ve bütün yeryüzü bağlamında yaşanan sorunlar ve yapmamız gerekenler açısından öncelikle bilgi, ilim ve hikmet ile kurduğumuz ilişkiyi gözden geçirmeliyiz. Zira hepimizin bildiği bir realite olarak, bilgi en büyük güçtür' 'Değer olarak görülmeyen, hikmetle yoğrulmayan, uygulanarak ahlaka dönüşmeyen bilgi, hayata huzur getirmeyecektir'

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, insanlığın devasa meselelerini çözme noktasında Kur'an-ı Kerim ve sünnetin en büyük imkan olduğunu belirterek, "Ancak öncelikle onları en doğru şekilde anlayıp, en uygun yöntemle çağa taşımak sorumluluğu hakkıyla yerine getirilmelidir." dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Melike Hatun Camisi'nde düzenlenen ve 37. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı'nın açılış törenine katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan açılışta konuşan Erbaş, İslam medeniyetinin bir bilgi ve bilim medeniyeti olduğunu ifade ederek, "Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu", "Allah'tan en çok korkanlar onun alim kullarıdır" ayetlerine atıfta bulundu.

Hadislerde de ilim vurgusu olduğuna dikkati çeken Erbaş, "Hadis-i şerifler, bizi her zaman ilim, irfan, bilgi, hikmet peşinde koşmaya teşvik etmektedir." diye konuştu.

- "Bilgi en büyük güçtür"

Müslüman alimlerin, 7. yüzyıldan Rönesans'a kadar 7 asır boyunca ilmin bütün alanlarında insanlığın inkişafına öncülük ettiklerine dikkati çeken Erbaş, "Bugün ülkemiz, bölgemiz ve bütün yeryüzü bağlamında yaşanan sorunlar ve yapmamız gerekenler açısından öncelikle bilgi, ilim ve hikmet ile kurduğumuz ilişkiyi gözden geçirmeliyiz. Zira hepimizin bildiği bir realite olarak, bilgi en büyük güçtür, iyilik için kullanılırsa insanlığa hizmete, hukuk ve ahlak tanımayan insanların elinde ise insanlık için felakete dönüşür." diye konuştu.

Bilgi üretmeyenlerin, üretilen bilginin mahkumu olacaklarını dile getiren Erbaş şöyle devam etti:

"İslam dünyası bilim, teknik, tıp, sosyal bilimler, dahası ilahiyat alanında bilgi üretme, bilgiyi güncelleme, değere dönüştürme ve hayata kılavuz yapma konusunda, maalesef, zamanın gerisinde kalmıştır. Bu mesafeyi telafi etmek durumundayız. Doğru ve sahih bilgi zeminini kaybettiğimizde, bilgi üretmeyi ve geliştirmeyi ihmal ettiğimizde; sağlıklı düşünmeyi, sorunları tespit etmeyi ve çözüm üretme imkanını da kaybederiz. Bugün öncelikle İslam'ın doğru anlaşılması ve sahih dini bilgi hayati öneme sahiptir. Bunun için, Kur'an ve sünneti, İslam'ın kaynak eserlerini ve İslam medeniyetini iyi tanımaya ve anlamaya mecburuz. Zira bugün insanlığın devasa meselelerini çözme noktasında Kur'an ve sünnet en büyük imkandır. Ancak, öncelikle onları en doğru şekilde anlayıp, en uygun yöntemle çağa taşımak sorumluluğu hakkıyla yerine getirilmelidir."

- "Dünyada yaşananlar iyi analiz edilmeli"

Dünyada yaşananları doğru anlama ve yorumlama bağlamında İslam dünyasının önemli ihmallerinin olduğunu belirten Erbaş, "Öncelikle asırlardır bir sekinet yurdu olan bu coğrafyanın hangi saiklerle acı ve gözyaşı diyarı haline geldiğini anlamak zorundayız. Bu bağlamda, özellikle son iki asırlık süreçte dünyada yaşananlar iyi analiz edilmeli, dünya savaşları, işgaller, sömürgecilik, egemen güçlerin pozisyonları ve benzeri durumlar ile sosyal, siyasal, kültürel, askeri, teknolojik, bilimsel ve felsefi gelişim, değişimler ve bütün küresel etkileri ve sonuçları sağlıklı bir şekilde değerlendirilmelidir." ifadelerini kullandı.

Bugün İslam toplumlarına baktığımızda, yaşanan sorunların farklı, birbirini tetikleyen, çok etkenli ve değişken sebepleri olduğunun altını çizen Erbaş, yaşanan sorunların sebepleri sağlıklı bir şekilde tespit edilemezse sonuç alınmasının da mümkün olmayacağını söyledi.

- "Yaşadığımız çağın sorunlarına bilgiyle çözüm bulmalıyız"

Erbaş, bilgiyle iki yönden sağlam ve köklü bir ilişki kurulması gerektiğini vurgulayarak, bunlardan ilkinin bilginin öneminin idrak edilmesi ve bilgiye ulaşmak için herkesin bir çaba ve fedakarlık içinde olması, ikincisinin ise sadece bilgiyi edinmekle yetinmeyip, öğrendiklerini bilince dönüştürerek hayatına tatbik eden, edindiği ya da ürettiği bilgiyi insanlığın hizmetine sunan bir anlayış geliştirilmesi olduğunu aktardı.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş şunları kaydetti:

"Zira bizim inancımız ve medeniyetimizde bilgi, terbiyedir, güzel ahlaktır, sorumluluktur, sabırdır, tahammüldür, iyilik için çalışmaktır. Onun için dünyamızda, medeniyetimizde ilim ve alimin yeri hep önemlidir. Değer olarak görülmeyen, hikmetle yoğrulmayan, uygulanarak ahlaka dönüşmeyen bilgi, hayata huzur getirmeyecektir. Dolayısıyla bize düşen, bilgiyle, hikmet ve tefekkürle yeniden öze dönmek, ortak zeminimizi sağlamlaştırmak, yaşadığımız çağın sorunlarına bilgiyle çözüm bulmaktır. Bu manada önemli bir etkinlik olarak gördüğümüz 37. Kitap Fuarı'nın hayırlı sonuçlara vesile olmasını temenni ediyor, bütün katılımcılara, yayınevlerine, kitap dostlarına teşekkür ediyorum. Bilgiye dair bütün çabaların bereketli olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum."

TDV Genel Müdürü Mehmet Savaş Polat ise fuarların ramazan ayının vazgeçilmez bir etkinliği olduğunu belirterek, fuarın hayırlar getirmesini temenni etti.

Erbaş, konuşmasının ardından 105 stant ve 150 yayınevinin bulunduğu fuarın açılış kurdelesini kesti ve stantları gezdi.
Kaynak: AA