'Büyük Felaket' 70. Yılında İbn Haldun Üniversitesi'nde Anıldı
Filistinli Doktor Öğretim Üyesi Abdallah Marouf Omar: 'Bana göre bu dini değil, kolonyal bir sorundu. Çünkü bölgedeki Müslüman, Yahudi ve Hristiyanlar yıllardır sorunsuz şekilde bir arada yaşıyordu. Avrupa ve Rusya'dan göçen Yahudiler ile Siyonizm bölgede yayılmaya başladı' İbn Haldun Üniversitesi açıklamasından: 'Kardeşlerimizin içinde bulundukları zor durumdan bir an evvel kurtulmaları için Türkiye hükümetinin çabalarını destekliyor, İslam İşbirliği Teşkilatını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerini acilen harekete geçmeye çağırıyoruz'
Filistinlilerin İsrail işgal güçleri tarafından topraklarını terk etmeye ve zorunlu göçe tabi tutulmalarının 70'inci yılı, İbn Haldun Üniversitesi'nde etkinliklerle anıldı.
İbn Haldun Üniversitesi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Sözlü Tarih ve Toplumsal Hafıza Araştırmalar Merkezi, Nekbe'nin (Büyük Felaket) yıl dönümü nedeniyle Başakşehir yerleşkesinde dönemi tarihsel süreçlerle anlatan bir fotoğraf sergisi düzenledi.
Sinevizyon gösterisinin de yer aldığı sergide, Al Jazeera Haber Kanalı'nın Nekbe'ye dair yayınladığı 4 bölümlük belgeselin de gösterimi yapıldı.
İbn Haldun Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ramazan Aras, Nekbe'nin Filistin'deki işgal sürecinin başlama tarihi olduğuna işaret etti. "Felaket günü" diye de adlandırılan bu olayın, her yıl tüm dünyada anıldığını belirten Aras, şunları kaydetti:
"Filistin'e destek veren STK'lar, üniversitedeki kulüpler, akademik camiada insanlar protesto eylemleri, gösteri ve sergiler düzenliyorlar. Biz de bu olayla ilgili iki günlük program yaptık. Görsel ve işitsel bir sergi açtık. O döneme dair fotoğrafları bulduk belli kaynaklardan. Amacımız İbn Haldun Üniversitesi mensuplarını bu mesele hakkında bilgilendirmek ve farkındalık yaratmak."
- "Filistin sorunu çok eskilere dayanıyor"
Etkinliklerin ikinci gününde ise Filistinli Doktor Öğretim Üyesi Abdallah Marouf Omar, İsrail Bağımsızlık Bildirgesi'nin ilan edilmesinden sonra Filistin'de yaşanan sürece ilişkin konferans verdi. Filistin sorununun 1948'de başlamadığını, çok eskilere dayandığını anlatan Marouf Omar, İsviçre'de 1879'da düzenlenen ilk Siyonist Konferansı ile sorunun tohumlarının atıldığına işaret etti.
Bölgede ilk Yahudi yerleşim birimlerinin Doğu Avrupa'dan göçen Yahudiler tarafından kurulmaya başlandığına dikkati çeken Marouf Omar, "Bana göre bu dini değil, kolonyal bir sorundu. Çünkü bölgedeki Müslüman, Yahudi ve Hristiyanlar yıllardır sorunsuz şekilde bir arada yaşıyordu. Avrupa ve Rusya'dan göçen Yahudiler ile Siyonizm bölgede yayılmaya başladı." ifadelerini kullandı.
- İsrail'e lanet, Filistin'e destek çağrısı
İbn Haldun Üniversitesi, Gazze'de yaşanan katliamla ilgili bir de açıklama yayınladı.
"İsrail'e lanet, Filistin'e destek çağrısı" başlıklı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"İnsanlığın kadim şehri Kudüs'te yaşanan işgal ve zulme karşı uluslararası toplumun vicdanını sarsma umuduyla Gazze'de protesto gösterileri yapan sivilleri, çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı ayırt etmeksizin hunharca öldüren İsrail'i nefretle kınıyor, Filistinli mazlum kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissediyoruz. Tarihte barış ve huzurun merkezi olan ve Darü's-selam olarak bilinen Kudüs ve Filistin toprakları, maalesef uzun zamandan beri acılar içinde kıvranmaktadır. Bu mübarek toprakları yurt edinmiş Filistinli kardeşlerimizin yaşam hakları, özgürlükleri ve umutları gasp edilmektedir. Bizler Filistinli kardeşlerimizle gönül bağımızı hiçbir zaman koparmadık, koparmayacağız. Filistin'de aklı selimin devreye girmesi en büyük temennimizdir. Mescid-i Aksa'yı ve İslam beldelerini işgale yeltenen ve insanların yaşama hakkına saygı göstermeyen zalim ve merhametsizlere fırsat vermemesini Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyoruz. Kardeşlerimizin içinde bulundukları zor durumdan bir an evvel kurtulmaları için Türkiye hükümetinin çabalarını destekliyor, İslam İşbirliği Teşkilatını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerini acilen harekete geçmeye çağırıyoruz."
Kaynak: AA
İbn Haldun Üniversitesi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Sözlü Tarih ve Toplumsal Hafıza Araştırmalar Merkezi, Nekbe'nin (Büyük Felaket) yıl dönümü nedeniyle Başakşehir yerleşkesinde dönemi tarihsel süreçlerle anlatan bir fotoğraf sergisi düzenledi.
Sinevizyon gösterisinin de yer aldığı sergide, Al Jazeera Haber Kanalı'nın Nekbe'ye dair yayınladığı 4 bölümlük belgeselin de gösterimi yapıldı.
İbn Haldun Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ramazan Aras, Nekbe'nin Filistin'deki işgal sürecinin başlama tarihi olduğuna işaret etti. "Felaket günü" diye de adlandırılan bu olayın, her yıl tüm dünyada anıldığını belirten Aras, şunları kaydetti:
"Filistin'e destek veren STK'lar, üniversitedeki kulüpler, akademik camiada insanlar protesto eylemleri, gösteri ve sergiler düzenliyorlar. Biz de bu olayla ilgili iki günlük program yaptık. Görsel ve işitsel bir sergi açtık. O döneme dair fotoğrafları bulduk belli kaynaklardan. Amacımız İbn Haldun Üniversitesi mensuplarını bu mesele hakkında bilgilendirmek ve farkındalık yaratmak."
- "Filistin sorunu çok eskilere dayanıyor"
Etkinliklerin ikinci gününde ise Filistinli Doktor Öğretim Üyesi Abdallah Marouf Omar, İsrail Bağımsızlık Bildirgesi'nin ilan edilmesinden sonra Filistin'de yaşanan sürece ilişkin konferans verdi. Filistin sorununun 1948'de başlamadığını, çok eskilere dayandığını anlatan Marouf Omar, İsviçre'de 1879'da düzenlenen ilk Siyonist Konferansı ile sorunun tohumlarının atıldığına işaret etti.
Bölgede ilk Yahudi yerleşim birimlerinin Doğu Avrupa'dan göçen Yahudiler tarafından kurulmaya başlandığına dikkati çeken Marouf Omar, "Bana göre bu dini değil, kolonyal bir sorundu. Çünkü bölgedeki Müslüman, Yahudi ve Hristiyanlar yıllardır sorunsuz şekilde bir arada yaşıyordu. Avrupa ve Rusya'dan göçen Yahudiler ile Siyonizm bölgede yayılmaya başladı." ifadelerini kullandı.
- İsrail'e lanet, Filistin'e destek çağrısı
İbn Haldun Üniversitesi, Gazze'de yaşanan katliamla ilgili bir de açıklama yayınladı.
"İsrail'e lanet, Filistin'e destek çağrısı" başlıklı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"İnsanlığın kadim şehri Kudüs'te yaşanan işgal ve zulme karşı uluslararası toplumun vicdanını sarsma umuduyla Gazze'de protesto gösterileri yapan sivilleri, çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı ayırt etmeksizin hunharca öldüren İsrail'i nefretle kınıyor, Filistinli mazlum kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissediyoruz. Tarihte barış ve huzurun merkezi olan ve Darü's-selam olarak bilinen Kudüs ve Filistin toprakları, maalesef uzun zamandan beri acılar içinde kıvranmaktadır. Bu mübarek toprakları yurt edinmiş Filistinli kardeşlerimizin yaşam hakları, özgürlükleri ve umutları gasp edilmektedir. Bizler Filistinli kardeşlerimizle gönül bağımızı hiçbir zaman koparmadık, koparmayacağız. Filistin'de aklı selimin devreye girmesi en büyük temennimizdir. Mescid-i Aksa'yı ve İslam beldelerini işgale yeltenen ve insanların yaşama hakkına saygı göstermeyen zalim ve merhametsizlere fırsat vermemesini Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyoruz. Kardeşlerimizin içinde bulundukları zor durumdan bir an evvel kurtulmaları için Türkiye hükümetinin çabalarını destekliyor, İslam İşbirliği Teşkilatını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerini acilen harekete geçmeye çağırıyoruz."