Dünya Hipertansiyon Günü

Trabzon Sağlık Müdürlüğü: 'Yüksek tansiyon, uzun süre belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine hasar vermesi nedeniyle 'sessiz düşman' olarak da anılmaktadır'.

Trabzon Sağlık Müdürlüğünce, yüksek tansiyonun uzun süre belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine hasar vermesi nedeniyle "sessiz düşman" olarak anıldığına işaret etti.

İl Sağlık Müdürlüğünden, 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, yüksek tansiyonun en sık görülen kronik hastalıklardan biri olduğu belirtildi.

Küresel bir halk sağlığı sorunu olan yüksek tansiyonun, kalp hastalıkları, inme, böbrek hastalığı, erken ölüm ve yeti yitimi gibi durumlarla ilişkili olduğu dile getirilen açıklamada, dünyada 10 kişiden 3'ünün tansiyonunun yüksek olduğunun bilindiğine dikkat çekildi.

Hastaların yüzde 50'sinin durumlarından tamamen habersiz olduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Haberdar olanların bir kısmı ise herhangi bir şey yapmamaktadır. Yüksek tansiyon, uzun süre belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine hasar vermesi nedeniyle 'sessiz düşman' olarak da anılmaktadır. Kan basıncının yüksek olduğunun belirlenebilmesi için belli aralıklarla ölçtürülmesi gereklidir."

Açıklamada, en belirgin yüksek tansiyon belirtilerinin halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, burun kanaması, görmede bozukluk, kulaklarda çınlama, yürüme ve merdiven çıkmada zorlanma, bazen çok sık idrara çıkma ve bacaklarda şişlik olabileceği aktarıldı.

Yüksek tansiyondan korunmak için toplumdaki bireylerin sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite ve özellikle tuzun azaltılması konularında bilgi sahibi olmalarını sağlamak gerektiği belirtilen açıklamada, yüksek tansiyonu olan bireylerde ilaç tedavisinin uygulanmasının kan basıncı kontrolü için tek başına yeterli olmadığı, başarılı bir sonuç için mutlaka sağlıklı yaşam davranışlarının geliştirilmesi gerektiği kaydedildi.

Açıklamada, yüksek tansiyonlu bireylerin mutlaka sağlıklı beslenmesi, fazla kilolu olanların kilo vermesi, fiziksel aktiviteleri düzenli yapmaları, tuz kullanımını azaltmaları, düzenli muayene ve tetkiklerle hastalığın takibine önem vermeleri tavsiyeleri sıralandı.
Kaynak: AA