KKTC Din İşleri, Tüm İnsanları Her Türlü Zulmün Durdurulması İçin Eyleme Geçmeye Davet Etti

KKTC Din İşleri Başkanı Talip Atalay, sorumluluğunun farkında, vicdan sahibi tüm insanları başta yaşam hakkına kasteden, hiçleştiren her türlü zulmün durdurulması için eyleme geçmeye davet etti.

KKTC Din İşleri Başkanı Talip Atalay, Filistin’de gerçekleşen katliamı sadece kınama ile geçiştirmeyi reddederek, daha ötesine geçilmesi gerektiğini belirtti.

Sorumluluğunun farkında, vicdan sahibi tüm insanları başta yaşam hakkına kasteden, hiçleştiren her türlü zulmün durdurulması için eyleme geçmeye davet etti. Atalay, Filistin’de dün gerçekleştirilen katliamda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa, acılı ailelerine de sabırlar diledi.

KKTC Din İşleri Başkanı Talip Atalay yaptığı yazılı açıklamada, ABD’nin Tel Aviv Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıması ve İsrail askerlerinin Gazze sınırında bu kararı protesto eden silahsız 60’a yakın Filistinli Müslümanı dünyanın gözlerinin önünde acımasızca katledip binlercesini yaralamasının kendilerini tarifsiz üzüntüye sevk ettiğini söyledi.



“Zulüm kime, nerede ve ne zaman yapılırsa yapılsın zulümdür”

En kötüsünün de böylesine acımasız bir katliamın ve öncesinde de benzerlerinin, defalarca benzer acılar yaşamış bir milletin çocuklarınca kurulan devlet tarafından gerçekleştirilmesi olduğunu belirten Atalay, “Filistinlileri katletmeyi adeta kendisine hak gören İsrail Devleti’nin bu vahşi tutumu, aynı zamanda tarih boyunca haksız olarak katledilen Musevilerin hatıralarını da kirletmektedir. Zulüm kime, nerede ve ne zaman yapılırsa yapılsın zulümdür, mazlumların çocuklarından dahi olsa zalim de zalimdir” dedi.

Müslümanların, inancı, etnisitesi, coğrafyası ne olursa olsun masum bir insanı katledenin tüm insanlığı katletmiş gibi olacağı ilahi kaidesine uyarak, masumun yanında olmak ve zalim için dahi adaleti istemekle yükümlü olduğunu ifade eden Atalay, “Söylem bazında, barış, insan hak ve özgürlükleri ve demokrasi gibi değerleri tekelinde gören, bu tepeden bakış açısıyla özgürlük ve medeniyet getirme iddiasında bulunan dünya, özgürleştirme iddiasıyla girdikleri coğrafyalarda bugün varılan sonuçları iyi analiz etmeli ve buralarda yok olan ve olmakta olan hayatların sorumluğunu da almalıdır” ifadelerini kullandı.

Atalay, dünyadaki güç sahiplerinin, gözleri önünde gerçekleşen dünkü katliam ve benzerlerini üzüntü, kınama ve sözlü lanetleme gibi durumu asla iyileştirme yönünde değiştirmeyen söylemlerle geçiştirdiğini belirterek, barış ve temel insan haklarının korunmasına neredeyse hiç katkısı olmayan bu düzeydeki tepkilerin, defalarca tecrübe edildiği, zulmü engellemediği gibi, adeta devamına kapı aralamaya dolaylı katkı sağladığını vurguladı.

Dünyanın neresinde olursa olsun, yaşanan her türlü insanlık dramının en büyük sorumlularının, bunlara doğrudan yol veren, gücü varken müdahale etmeyen irili ufaklı güç sahipleri olduğunu dile getiren Atalay, kötülüğe karşı üzerine düşeni yapmayan her insanın olaydan ayrıca sorumlu olduğunu söyledi.



Atalay cümlelerini “Cesetleri dağlarda, çöllerde, denizlerde kaybolan, sahillere vuran ve neredeyse ölümleri kanıksanan, başta kendi coğrafyamız olmak üzere, savaş, zulüm ve yokluk mağdurlarının her birisinin de sorumluluğu tek tek hepimizindir” diyerek sonlandırdı.
Kaynak: İHA