'Türkçenin Başkenti'nde Dil Bayramı Kutlanıyor

Karamanoğlu Mehmet Bey'in, 'Bugünden sonra hiç kimse, dergahta, divanda, mecliste ve sarayda, Türkçeden başka dil konuşmayacaktır' fermanının yıl dönümü 13 Mayıs, her yıl Karaman'da Türk Dil Bayramı olarak kutlanıyor KMÜ Öğretim Görevlisi Doç. Dr. İdris Nebi Uysal:'Dil Fermanı Anadolu'da o günkü koşullar altında düşündüğümüz zaman son derece önemli bir dönüm noktasıdır. Bu ferman Anadolu'da Oğuz beylerindeki, Türkmen beylerindeki Türkçe hassasiyetinin, şuurunun bir yansıması olarak değerlendirilmelidir' 'Türkçe 7 bin dil içerisinde medeniyet dili, kültür dili vasfı kazanmış az sayıda dillerden birisidir. Tabii ki iş yeri adlarındaki kirlilik hepimizi rahatsız ediyor. Sosyal medyada Türkçe'nin kullanımı ile ilgili karşılaştığımız sorunlar bizi rahatsız ediyor. Ama bu rahatsızlıkların bir zihniyet meselesi olduğu kanısındayım'

MEHMET ÇETİN - Türk tarihine, Türkçenin resmi dil olarak kabul edildiği kent olarak geçen Karaman'da, Karamanoğlu Mehmet Bey'in 741 yıl önce verdiği fermanın yıl dönümü olan 13 Mayıs tarihi Türk Dil Bayramı olarak kutlanıyor.

"Türkçe'nin başkenti" olarak bilinen kentte, Karamanoğlu Mehmet Bey'in 1277'deki, "Şimden girü, hiç kimesne, kapuda, divanda, mecliste ve seyranda, Türk dilinden gayrı söz söylemeye... (Bugünden sonra hiç kimse, dergahta, divanda, mecliste ve sarayda, Türkçeden başka dil konuşmayacaktır)" fermanı ışığında gerçekleştirilen etkinliklerde, dilin önemi ve korunmasına işaret ediliyor.

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. İdris Nebi Uysal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 741 yıl önce yayınlanan fermanın özünde Türkçe'nin devlet dairelerinde, bugünkü tabiriyle bürokraside kullanılmasının emredildiğini söyledi.

- "Anadolu'da bir çığır açtı"

Fermanın Türk dili açısından önemine dikkati çeken Uysal, şöyle devam etti:

"Dil Fermanı Anadolu'da o günkü koşullar altında düşündüğümüz zaman son derece önemli bir dönüm noktasıdır. Bu ferman Anadolu'da Oğuz beylerindeki, Türkmen beylerindeki Türkçe hassasiyetinin, şuurunun bir yansıması olarak değerlendirilmelidir. O tarihten sonra Anadolu'daki beyliklerin hepsinde Türkçe hassasiyetinin ön plana çıktığını görürüz. Türkçe yazan şairler, sanatçılar, kitaplarını Türkçe kaleme alan alimler, bilim adamları ve bunları koruyan Türkmen beyleri, Oğuz beyleri olmuştur. Fermanın Anadolu'da bir çığır açtığını, arkasından gelen birçok isim tarafından kabul gördüğünü, bir şuurlanma, aydınlama vasıtası olarak görüldüğünü söylemek lazım."

Uysal, Karaman'da 1960'dan bu yana 13 Mayıs'ın bayram olarak kutlandığına işaret ederek, "Dil, insanları birleştiren, bir araya getiren, insanlara tarihsellik, toplum bilinci, millet olma bilinci veren temel unsurlardan birisidir. Dil Fermanı'na da bu gözle bakmak lazım. Bizi bir araya getiren en önemli değerlerden biri dildir. Geçen yıl Cumhurbaşkanlığının himayesinde Türk Dil Kurumu tarafından Türk Dili Yılı ilan edilmişti. Sloganı da 'Dilimiz kimliğimiz' sözüydü. Tabii ki bu sözün içini doldurmak gerekiyor." diye konuştu.

- "Türkçe en zengin dönemlerinden birini yaşıyor"

Uysal, günümüzde Türkçe'nin en zengin dönemlerinden birini yaşadığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çevremize, iş yeri adlarına, sosyal medyaya baktığımızda bu söylediğimiz söz çok iyi anlaşılmayabilir ama biz dil bilimciler dil ile ilgili değerlendirmelerimizde iş yerlerinin adlarına değil, dilin bilimde, sanatta edebiyatta kullanımına bakıyoruz. Bugün dünyada 7 binin üzerinde dil var. Türkçe 7 bin dil içerisinde medeniyet dili, kültür dili vasfı kazanmış az sayıda dillerden birisidir. Tabii ki iş yeri adlarındaki kirlilik hepimizi rahatsız ediyor. Sosyal medyada Türkçenin kullanımı ile ilgili karşılaştığımız sorunlar bizi rahatsız ediyor. Ama bu rahatsızlıkların bir zihniyet meselesi olduğu kanısındayım. Bunu nasıl aşabiliriz? Aileden başlamak üzere eğitim kurumlarımızda çocuklarımıza, öğrencilerimize dil şuurunu, hassasiyetini, milli düşünceyi yerleştirebildiğimiz oranda bunu yapabiliriz. Türkçe ülkemizde 20 milyon öğrencinin eğitim dilidir. Her gün binlerce gazete, her ay yüzlerce kitap basılıyor. Rahatsız edici durumlar vardır ama Türkçenin geleceği açısından endişe verici bir durum yoktur."

- "Türkçe hepimizin ortak vatanıdır"

"Dil meselesi memleket meselesidir. Dilimiz kimliğimizdir, kişiliğimizdir." sözlerine yer veren Uysal, "Türkçe hepimizin yurdu, ortak vatanıdır. Bunu güzel kullanmak, buna sahip çıkmak hepimizin görevidir. Türkçeyi korumanın en güzel yolu sevmektir. Türkçeyi ne kadar çok seversek, Türkçenin doğasına, ruhuna ne kadar uygun hareket edersek o kadar iyi koruyucağımız düşüncesindeyim." ifadelerini kullandı.

- "Yabancı tabelanın vergisi Türkçe tabeladan 3 kat fazladır"

Karaman Belediye Başkanı Ertuğrul Çalışkan da Anadolu'daki dil şuurunun oluşmasının temel taşının Dil Fermanı olduğunu vurguladı.

Mehmet Bey'in fermanını unutturmamak, dilin önemine dikkati çekmek için Dil Bayramı etkinliklerini gerçekleştirdiklerini belirten Çalışkan, şunları kaydetti:

"Belediye olarak Türk dilinin korunması, gelecek nesillere aktarılması için geçmişten bugüne birçok faaliyet yapıldı. Ülkemizde yabancı tabela kullanımını azaltmak için meclis kararı alan ilk belediye Karaman Belediyesidir. Yabancı tabelanın önüne geçebiliyor muyuz, tam anlamıyla hayır. Çünkü uluslararası markalar var. Buna bir şey yapamıyoruz. Ama Karaman'da yabancı bir tabelanın vergisi Türkçe tabeladan 3 kat fazladır. Bundan sonra da ilk günkü heyecanla Türk Dil Bayramı'nı kutlamaya devam edeceğiz."
Kaynak: AA