Darbeci Albay Üzerinde Ele Geçirilen 'Darbeye Katılacaklar Listesi'ni Kabul Etmedi
15 Temmuz darbe girişiminde Özel Kuvvetler Komutanlığının (ÖKK) ele geçirilme teşebbüsüne ilişkin görülen davada savunma yapan sanık eski Albay Ümit Bak, üzerinde ele geçirildiği iddia edilen "darbeye katılacaklar listesi"nin kendine ait olmadığını iddia etti. Bak, "Burada isimleri yazan personelin tamamı muharip olmayan yardımcı sınıf personelidir. Bir darbede birilerini planlamış olsaydım savaşçı niteliği yüksek olan bir tim personelini yazardım" dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Gölbaşı’ndaki ÖKK’nin ele geçirilme teşebbüsüne ilişkin 69 sanık hakkında açılan davanın 19. celsesi başladı.
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davaya sanıklar, taraf avukatları, müşteki İsmail Oğuz ve sanık yakınları katıldı.
Mahkeme Başkanı Bayram Kantık, talimatla ifadeleri alınan tanıkların beyanlarını okudu. Kantık, daha sonra davanın iki önemli ismi eski Albay Ümit Bak ve eski Yarbay Mehmet Ali Çelik ile eski Üsteğmen Sezgin Güney’in üzerinde yapılan aramalarda ele geçirildiği iddia edilen isim listelerinin aslı üzerinde yapılan inceleme sonucunu okudu.
"Söz konusu yazılar bana ait değil"
Sanık Mehmet Ali Çelik, üzerinden çıktığı iddia edilen isim listesinin kendisine ait olmadığını iddia ederek, "Listede yazılan üsteğmenin kısaltılması bile yanlış yazılmış. 20 yıllık kurmay subayım, böyle maddi bir hata yapmam. Söz konusu yazılar da bana ait değil. Bu listenin benim üzerimden nasıl ele geçirildiğine dair herhangi bir tutanak da dosyaya sunulmamış" ifadelerini kullandı.
Sanık Ümit Bak da üzerinde ele geçirildiği iddia edilen listenin kendisine ait olmadığını öne sürerek şunları kaydetti:
"Söz konusu listenin üzerine yazılı olduğu ajanda sayfası odamda muhafaza ettiğim ve müsvedde kağıt olarak kullandığım, aynı zamanda telefon görüşmelerinde hızlı not aldığım eski ajanda sayfalarından biridir. Yalnızca bu sayfada gözüken ve iddianameye ’darbeye katılacaklar listesi’ diye geçen böyle bir listeyi kesinlikle hazırlamadım. Burada isimleri yazan personelin tamamı muharip olmayan yardımcı sınıf personelidir. Bir darbede birilerini planlamış olsaydım savaşçı niteliği yüksek olan bir tim personelini yazardım. Öte yandan son 10 yıldır yazılarımı sağa eğik bir şekilde yazarım. Söz konusu kağıt hem dik yazılmış hem de sağa yatık olanlar vardır. Araya sıkıştırma belli olmaktadır ve ne hikmetse o personelin tamamı darbeden 10 gün veya daha sonrasında tutuklanmıştır."
Listede 9 ismin mükerrer yazıldığını, net olarak 33 personelin isminin geçtiğini aktaran Bak, olay tarihinde bu isimlerden 21’ini şahsen tanımadığını, bu isimleri mahkeme sürecinde tanımaya başladığını söyledi.
Bunun bir fişleme listesi olduğunu ve sonradan hazırlandığını düşündüğünü ifade eden Bak, "Üst aramam ve cüzdanımın alınması usulüne uygun yapılmadı, herhangi bir tutanak tutulmadı" dedi.
Sanık Sezgin Güney de isim listesinin ve yazının kendisine ait olmadığını iddia etti.
Kaynak: İHA
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davaya sanıklar, taraf avukatları, müşteki İsmail Oğuz ve sanık yakınları katıldı.
Mahkeme Başkanı Bayram Kantık, talimatla ifadeleri alınan tanıkların beyanlarını okudu. Kantık, daha sonra davanın iki önemli ismi eski Albay Ümit Bak ve eski Yarbay Mehmet Ali Çelik ile eski Üsteğmen Sezgin Güney’in üzerinde yapılan aramalarda ele geçirildiği iddia edilen isim listelerinin aslı üzerinde yapılan inceleme sonucunu okudu.
"Söz konusu yazılar bana ait değil"
Sanık Mehmet Ali Çelik, üzerinden çıktığı iddia edilen isim listesinin kendisine ait olmadığını iddia ederek, "Listede yazılan üsteğmenin kısaltılması bile yanlış yazılmış. 20 yıllık kurmay subayım, böyle maddi bir hata yapmam. Söz konusu yazılar da bana ait değil. Bu listenin benim üzerimden nasıl ele geçirildiğine dair herhangi bir tutanak da dosyaya sunulmamış" ifadelerini kullandı.
Sanık Ümit Bak da üzerinde ele geçirildiği iddia edilen listenin kendisine ait olmadığını öne sürerek şunları kaydetti:
"Söz konusu listenin üzerine yazılı olduğu ajanda sayfası odamda muhafaza ettiğim ve müsvedde kağıt olarak kullandığım, aynı zamanda telefon görüşmelerinde hızlı not aldığım eski ajanda sayfalarından biridir. Yalnızca bu sayfada gözüken ve iddianameye ’darbeye katılacaklar listesi’ diye geçen böyle bir listeyi kesinlikle hazırlamadım. Burada isimleri yazan personelin tamamı muharip olmayan yardımcı sınıf personelidir. Bir darbede birilerini planlamış olsaydım savaşçı niteliği yüksek olan bir tim personelini yazardım. Öte yandan son 10 yıldır yazılarımı sağa eğik bir şekilde yazarım. Söz konusu kağıt hem dik yazılmış hem de sağa yatık olanlar vardır. Araya sıkıştırma belli olmaktadır ve ne hikmetse o personelin tamamı darbeden 10 gün veya daha sonrasında tutuklanmıştır."
Listede 9 ismin mükerrer yazıldığını, net olarak 33 personelin isminin geçtiğini aktaran Bak, olay tarihinde bu isimlerden 21’ini şahsen tanımadığını, bu isimleri mahkeme sürecinde tanımaya başladığını söyledi.
Bunun bir fişleme listesi olduğunu ve sonradan hazırlandığını düşündüğünü ifade eden Bak, "Üst aramam ve cüzdanımın alınması usulüne uygun yapılmadı, herhangi bir tutanak tutulmadı" dedi.
Sanık Sezgin Güney de isim listesinin ve yazının kendisine ait olmadığını iddia etti.