Türk Doktorlar Suriye'de Şifa Dağıttı
Hayrat İnsani Yardım Derneği'nin 'İyilikle Sağlık Bulsun' projesi kapsamında, gönüllü Türk doktorlar ve sağlıkçılarından oluşan 67 kişilik ekip, Halep'in Azez bölgesinde 2 günde 9 branşta 2 bin 500 kişiyi ücretsiz tedavi, 40 çocuğu da sünnet etti EKG, elektrokoter, ultrason cihazları, diş üniteleri, nebülizatörler, cerrahi setler ve tıbbi sarf malzemeleriyle kampın çeşitli noktalarında adeta 'mobil hastane' oluşturan ekipler, dahiliye, gastroenteroloji, çocuk, dermatoloji, kadın ve doğum, aile hekimliği, halk sağlığı, acil tıp ve diş hastalıkları branşlarında savaş mağdurlarına şifa dağıttı.
KAAN BOZDOĞAN - Hayrat İnsani Yardım Derneği tarafından yürütülen "İyilikle Sağlık Bulsun" projesi ile Suriye'nin Azez ilçesinde yaşayan 2 bin 500 Suriyeli, gönüllü Türk doktorlarınca tedavi edildi.
Gönüllü Türk doktorları ile sağlık çalışanlarından oluşan 67 kişilik ekip, 7-8 Nisan'da Azez'deki Mukaveme Kampı'nda yaşayan Suriyelilere birinci ve ikinci basamak sağlık hizmeti sundu. EKG, elektrokoter, ultrason cihazları, diş üniteleri, nebülizatörler, cerrahi setler ve tıbbi sarf malzemeleriyle kampın çeşitli noktalarında adeta 'mobil hastane' oluşturan ekipler, dahiliye, gastroenteroloji, çocuk, dermatoloji, kadın ve doğum, aile hekimliği, halk sağlığı, acil tıp ve diş hastalıkları branşlarında savaş mağdurlarına şifa dağıttı.
Kampta en fazla mağduriyeti, kadınlar ve çocukların yaşadığı görülürken, Türk hekimler, hastalığı ilerlemiş ya da aciliyetini koruyan hastaların tedavisine ayrıca özen gösterdi. Kamptaki imkanlarla tedavisi tamamlanamayan hastalara teşhis doğrultusunda durumları ve yapılması gerekenler anlatıldı.
Muayene olmaya gelen çocuklara elbise ve ayakkabıların yanı sıra boyama kitabı, balon, çikolata ve gofret dağıtıldı. Sağlığına kavuşmaları için müdahale edilen çocukların yüzü dağıtılan hediyelerle güldü. Bazı çocuklar, tedavi sırasında da hediyelerini ellerinden bırakmadı.
Canlarını korumak üzere doğup büyüdükleri toprakları terk ederek kampa yerleşen ve kendi ülkelerinde sağlık hizmetlerinden yoksun zorlu bir hayat süren Suriyelilere, poliklinik hizmetlerinin ardından, tabiplerce reçete edilen ilaçlar dağıtıldı. Sağlık sorunlarına rağmen hayata tutunmaya çalışan sığınmacılar, ağrılarını dindirerek yaralarını saran Türk doktorlarına ve dernek çalışanlarına dua ve teşekkür etti.
Ekip, Türkmenlerin barındığı İğde Kampı'ndaki çocuklarla da yakından ilgilendi. Doktorlar ve sağlık çalışanları, ailelerin talebi doğrultusunda 40 çocuğu sünnet etti. Sağlık ekibi, buralardaki çocuklara da çeşitli hediyeler verdi.
- Kamplarda en fazla görülen hastalıklar
Tedaviler sonunda kampta en sık görülen hastalıkların uzmanlık branşları ve içerikleri şöyle oluştu:
"Diş tedavisi; dolgu, diş çekimi, kanal tedavisi, apse tedavisi, simantasyon. Kadın ve doğum; gebe muayenesi, vajinit, idrar yolu enfeksiyonu, adet gecikmesi. Aile hekimliği; üst solunum yolu enfeksiyonu, kas romatizması, gastroenterit (ishal), gelişim geriliği. Dahiliye; bel-sırt ağrısı, hipertansiyon, baş dönmesi, karın ağrısı, şişkinlik şikayetleri. Dermatoloji; uyuz, bit, güneş egzaması, kaşıntı, ürtiker, akne hastalıkları."
- "Batı ülkeleri, insanlık dramına seyirli kalmaktadır"
Hayrat İnsani Yardım Derneği Genel Müdürü Hamza Tuğbay Ataman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 7 bin kişinin yaşadığı Mukaveme ve İğde kamplarına 9 branşta tıbbı hizmet ulaştırmanın sevincini yaşadıklarını belirtti.
Aralarında profesör, doçent, doktor öğretim üyeleri, aile hekimleri, diş hekimleri ve uzman doktorların da bulunduğu ekibin basit cerrahi operasyonlar da yaptığını anlatan Ataman, 173 kişiye diş tedavisi uygulandığını ve ayrıca 200 çeşit 6 bin adet ilaç dağıtıldığını kaydetti.
Suriye'deki iç savaşta 7 yılın geride kaldığını, insanların mağduriyetinin de her geçen gün artarak devam ettiğini vurgulayan Ataman, milyonlarca insanın mülteci durumunda olduğunu ve içler acısı durumda yaşadıklarını ifade etti.
Suriye'nin Türkiye sınırında 3 milyondan fazla mültecinin çadır kentlerde veya kendilerince oluşturulan derme çatma barınaklarda hayatta kalma mücadelesi verdiğini aktaran Ataman, bu durumun insanlığın vicdanını sızlattığını dile getirdi.
Ataman, "Başta ülkemiz olmak üzere bazı dünya ülkelerinden bu bölgeye yardım gelmesine rağmen, mülteci nüfusunun büyüklüğü ve güvenlik şartlarının yetersizliğinden dolayı istenilen insani hayat şartlarına ulaşılamamaktadır. Batı ülkeleri, yaşanan içler acısı duruma rağmen, yaşanan insanlık dramına seyirci kalmaktadırlar. Ülkemiz ise olayların başladığı günden itibaren mültecileri bir yük olarak değil misafir olarak benimsemiştir. Ülkemiz, hem kamu kuruluşlarının hem de 'Hayrat Yardım' gibi çeşitli sivil toplum kuruluşlarının marifetiyle sınırımızda bulunan milyonlarca mültecinin insani şartlarda yaşaması için gayret göstermektedir." dedi.
- Çocuktan doktora duygulandıran hediye
Kampta zaman zaman duygusal anlar yaşandığını da anlatan Ataman, muayene olmak için gelen bir çocuğun kendisini tedavi eden doktora dondurma getirdiğini söyledi.
Ataman, "Küçük bir çocuğun belli ki zor şartlarda alabildiği iki dondurmasından birini kendisini muayene etmek isteyen doktor ağabeyine vermek istemesi bu projenin en kıymetli hatırası olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Çocukların gülüşlerinin, dünyaya değişilmeyeceğinin altını çizen Ataman, "Mağduriyet ve şartlar ne kadar şiddetli olsa da çocukların kalbindeki güzellikler bütün dünyaya değmektedir." ifadelerini kullandı.
Her iki kampta mültecilerin hayat kalitesini arttırmak için yapılabilecek yardımlar konusunda analizler yaptıklarına değinen Ataman, zaman zaman duygusal anlar yaşadıklarına dikkati çekti.
Kaynak: AA
Gönüllü Türk doktorları ile sağlık çalışanlarından oluşan 67 kişilik ekip, 7-8 Nisan'da Azez'deki Mukaveme Kampı'nda yaşayan Suriyelilere birinci ve ikinci basamak sağlık hizmeti sundu. EKG, elektrokoter, ultrason cihazları, diş üniteleri, nebülizatörler, cerrahi setler ve tıbbi sarf malzemeleriyle kampın çeşitli noktalarında adeta 'mobil hastane' oluşturan ekipler, dahiliye, gastroenteroloji, çocuk, dermatoloji, kadın ve doğum, aile hekimliği, halk sağlığı, acil tıp ve diş hastalıkları branşlarında savaş mağdurlarına şifa dağıttı.
Kampta en fazla mağduriyeti, kadınlar ve çocukların yaşadığı görülürken, Türk hekimler, hastalığı ilerlemiş ya da aciliyetini koruyan hastaların tedavisine ayrıca özen gösterdi. Kamptaki imkanlarla tedavisi tamamlanamayan hastalara teşhis doğrultusunda durumları ve yapılması gerekenler anlatıldı.
Muayene olmaya gelen çocuklara elbise ve ayakkabıların yanı sıra boyama kitabı, balon, çikolata ve gofret dağıtıldı. Sağlığına kavuşmaları için müdahale edilen çocukların yüzü dağıtılan hediyelerle güldü. Bazı çocuklar, tedavi sırasında da hediyelerini ellerinden bırakmadı.
Canlarını korumak üzere doğup büyüdükleri toprakları terk ederek kampa yerleşen ve kendi ülkelerinde sağlık hizmetlerinden yoksun zorlu bir hayat süren Suriyelilere, poliklinik hizmetlerinin ardından, tabiplerce reçete edilen ilaçlar dağıtıldı. Sağlık sorunlarına rağmen hayata tutunmaya çalışan sığınmacılar, ağrılarını dindirerek yaralarını saran Türk doktorlarına ve dernek çalışanlarına dua ve teşekkür etti.
Ekip, Türkmenlerin barındığı İğde Kampı'ndaki çocuklarla da yakından ilgilendi. Doktorlar ve sağlık çalışanları, ailelerin talebi doğrultusunda 40 çocuğu sünnet etti. Sağlık ekibi, buralardaki çocuklara da çeşitli hediyeler verdi.
- Kamplarda en fazla görülen hastalıklar
Tedaviler sonunda kampta en sık görülen hastalıkların uzmanlık branşları ve içerikleri şöyle oluştu:
"Diş tedavisi; dolgu, diş çekimi, kanal tedavisi, apse tedavisi, simantasyon. Kadın ve doğum; gebe muayenesi, vajinit, idrar yolu enfeksiyonu, adet gecikmesi. Aile hekimliği; üst solunum yolu enfeksiyonu, kas romatizması, gastroenterit (ishal), gelişim geriliği. Dahiliye; bel-sırt ağrısı, hipertansiyon, baş dönmesi, karın ağrısı, şişkinlik şikayetleri. Dermatoloji; uyuz, bit, güneş egzaması, kaşıntı, ürtiker, akne hastalıkları."
- "Batı ülkeleri, insanlık dramına seyirli kalmaktadır"
Hayrat İnsani Yardım Derneği Genel Müdürü Hamza Tuğbay Ataman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 7 bin kişinin yaşadığı Mukaveme ve İğde kamplarına 9 branşta tıbbı hizmet ulaştırmanın sevincini yaşadıklarını belirtti.
Aralarında profesör, doçent, doktor öğretim üyeleri, aile hekimleri, diş hekimleri ve uzman doktorların da bulunduğu ekibin basit cerrahi operasyonlar da yaptığını anlatan Ataman, 173 kişiye diş tedavisi uygulandığını ve ayrıca 200 çeşit 6 bin adet ilaç dağıtıldığını kaydetti.
Suriye'deki iç savaşta 7 yılın geride kaldığını, insanların mağduriyetinin de her geçen gün artarak devam ettiğini vurgulayan Ataman, milyonlarca insanın mülteci durumunda olduğunu ve içler acısı durumda yaşadıklarını ifade etti.
Suriye'nin Türkiye sınırında 3 milyondan fazla mültecinin çadır kentlerde veya kendilerince oluşturulan derme çatma barınaklarda hayatta kalma mücadelesi verdiğini aktaran Ataman, bu durumun insanlığın vicdanını sızlattığını dile getirdi.
Ataman, "Başta ülkemiz olmak üzere bazı dünya ülkelerinden bu bölgeye yardım gelmesine rağmen, mülteci nüfusunun büyüklüğü ve güvenlik şartlarının yetersizliğinden dolayı istenilen insani hayat şartlarına ulaşılamamaktadır. Batı ülkeleri, yaşanan içler acısı duruma rağmen, yaşanan insanlık dramına seyirci kalmaktadırlar. Ülkemiz ise olayların başladığı günden itibaren mültecileri bir yük olarak değil misafir olarak benimsemiştir. Ülkemiz, hem kamu kuruluşlarının hem de 'Hayrat Yardım' gibi çeşitli sivil toplum kuruluşlarının marifetiyle sınırımızda bulunan milyonlarca mültecinin insani şartlarda yaşaması için gayret göstermektedir." dedi.
- Çocuktan doktora duygulandıran hediye
Kampta zaman zaman duygusal anlar yaşandığını da anlatan Ataman, muayene olmak için gelen bir çocuğun kendisini tedavi eden doktora dondurma getirdiğini söyledi.
Ataman, "Küçük bir çocuğun belli ki zor şartlarda alabildiği iki dondurmasından birini kendisini muayene etmek isteyen doktor ağabeyine vermek istemesi bu projenin en kıymetli hatırası olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Çocukların gülüşlerinin, dünyaya değişilmeyeceğinin altını çizen Ataman, "Mağduriyet ve şartlar ne kadar şiddetli olsa da çocukların kalbindeki güzellikler bütün dünyaya değmektedir." ifadelerini kullandı.
Her iki kampta mültecilerin hayat kalitesini arttırmak için yapılabilecek yardımlar konusunda analizler yaptıklarına değinen Ataman, zaman zaman duygusal anlar yaşadıklarına dikkati çekti.