TTB'den 'Aşı Candır' Kampanyası

TTB Merkez Konseyi Başkanı Tükel: 'Sayıları giderek artan aşı reddiyle karşı karşıyayız. Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre çocuğuna aşı yaptırmayı reddeden aile sayısı 2011'de 183'ken, 2016'da bu rakam 12 bine 2017'de 23 bine çıkıyor' 'Kızamık vakalarının arttığı görülüyor, hatta bunların arasında aşılı çocukların olduğu da görülüyor. Hukuki süreçler işliyor ama yasal değişiklik olmadan sonuç alınması söz konusu değil' 'Yüksek aşılama oranları toplum bağışıklığı denen bir olguyu ortaya çıkarır. Bu artık o hastalığın salgınlarının olmadığı, sadece az sayıda vakanın görülebildiği bir durumdu. Bu nedenle aşılama gerçekte bireysel değil toplumsal bir hizmettir'

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Mehmet Raşit Tükel, "Sayıları giderek artan aşı reddiyle karşı karşıyayız. Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre çocuğuna aşı yaptırmayı reddeden aile sayısı 2011'de 183'ken, 2016'da bu rakam 12 bine 2017'de 23 bine çıkıyor." dedi.

Prof. Dr. Tükel, İstanbul Tabip Odası'nda "Aşı candır" kampanyasının tanıtım toplantısında, Türkiye'de özellikle aşılama sorunu ortaya çıktığını ifade etti.

Aşı reddinin giderek arttığını dile getiren Tükel, "TTB, uzun yıllardır bu konuda çalışmalar yapıyor. Bugün 'Aşı candır' kampanyasını başlatıyoruz. 5-24 Nisan arasında sürecek bir kampanya. Dünya Aşı Haftası başlangıç günü olan 24 Nisan'a kadar, broşür ve çalışmalarla aşı bilincini arttırmaya çalışacağız. Bu konuda net bir tutum geliştirmesi yönünde Sağlık Bakanlığı'na önerilerimizi ileteceğiz." diye konuştu.

Tükel, aşılama için yasa değişikliği önerisi sunacaklarını ifade ederek, Anayasa Mahkemesi'nde çıkan kararların yasal bir düzenlemeyi zorunlu hale getirdiğini vurguladı.

TTB olarak son derece güvenilir ve etkin bir koruyucu sağlık hizmeti olan aşı konusunu önemsediklerinin altını çizen Tükel, şunları kaydetti:

"Sayıları giderek artan aşı reddiyle karşı karşıyayız. Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre çocuğuna aşı yaptırmayı reddeden aile sayısı 2011'de 183'ken, 2016'da bu rakam 12 bine 2017'de 23 bine çıkıyor. Hızla artığını görüyoruz. Ne yazık ki günümüzde sadece aşı yaptırmayan değil, aşısı olan çocukların da risk altında olduğu bir durum söz konusu. Kızamık vakalarının arttığı görülüyor, hatta bunların arasında aşılı çocukların olduğu da görülüyor. Hukuki süreçler işliyor ama yasal değişiklik olmadan sonuç alınması söz konusu değil. Sağlık Bakanlığı, aşılama hizmetlerini tanımladığı Genişletilmiş Bağışıklama Genelgesi'ni 2009'dan bu yana güncellememiştir."

Raşit Tükel, aşıların kesinlikle güvenli ve etkin ürünler olduğunu vurgulayarak, aşıya karşı çıkanların iddialarından birinin aşıların içeriğinin güvenilirliğine ilişkin olduğunu anlattı.

Tükel, Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, insan sağlığına en çok katkısı olan uygulamaların aşı ve su dezenfeksiyonu olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Türkiye'de aşılama oranlarının bugünkü düzeyine erişmesi, birinci basamakta emek veren sağlık çalışanları sayesinde gerçekleşmiştir. Aşılama hizmetinin yaygınlaşmadığı yıllarda Türkiye'de doğan her bin bebekten 150-200'ü bir yaşını görmeden ölüyordu. Aşıyla korunabilir hastalıklar çoğunlukla yaşamı tehdit eden yani ölüm ya da sakatlıkla sonuçlanan hastalıklardır. Çocuklarınızı aşılatmadığınızda onların yaşamını riske atarsınız. Yüksek aşılama oranları toplum bağışıklığı denen bir olguyu ortaya çıkarır. Bu artık o hastalığın salgınlarının olmadığı, sadece az sayıda vakanın görülebildiği bir durumdu. Bu nedenle aşılama gerçekte bireysel değil toplumsal bir hizmettir. Aşı sadece uygulandığı kişiyi korumaz. Hastalık etkeninin toplumda dolaşımını engelleyerek, toplumdaki riskli kişileri de korur. Aşılama oranının düşük düzeyde kalması kanser tedavisi gören ya da doğuştan bağışıklık sistemi hastalığı olan çocukları risk altında bırakmaktadır. Bu nedenle aşı olmasına engel durumu olmayan çocukların aşılanması, aşı olmaları konusunda engelleri olan çocukları da dolaylı olarak korumaktadır."

Tükel, aile hekimleri için aşı broşürü hazırladıklarını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA