'Müslümanların Zihinlerinde Tereddütler Oluşturmaya Çabalıyorlar'

FSM Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Duman: 'Oryantalist yaklaşımıyla Müslümanlara dayatılmaya çalışılan ve İslam'ın kaynaklarının sıhhatini zedeleyen, sağlam bilgi alma konusunda insanların zihninde tereddütler oluşturmaya çabalayan kişiler var. Bu, İslam'ın sağlam binasını yıkmaya gücü yetemeyenlerin oluşturduğu sinsi bir plan' Hadis Alimi Avvame: 'Bir ilim talebesi araştırmalarında özgür olmalı ama edepli de olmalı. Sözlere teslim olmamalı, eleştirel olarak yaklaşmalı ve doğruluğunu araştırmalı. Okuyucunun görevi büyük alimlerin karşısında teslim olmaktır. Her alimin sözü başımızda taçtır ama doğruluğundan emin olunmalı'

Fatih Sultan Mehmet (FSM) Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, "Oryantalist yaklaşımıyla Müslümanlara dayatılmaya çalışılan ve İslam'ın kaynaklarının sıhhatini zedeleyen, sağlam bilgi alma konusunda insanların zihninde tereddütler oluşturmaya çabalayan kişiler var. Bu, İslam'ın sağlam binasını yıkmaya gücü yetemeyenlerin oluşturduğu sinsi bir plan." dedi.

FSM Vakıf Üniversitesi ve İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) iş birliğiyle düzenlenen "Allame Muhaddis Muhammed Avvame ve Hadis İlmindeki Çalışmaları Sempozyumu, Ali Emiri Efendi Kültür Merkezinde düzenlendi.

Sempozyumda konuşan FSM Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, hadis çalışmalarına ömrünü vakfetmiş Muhammed Avvame'nin gündeme getirilmesinin ve rol model olarak genç nesillere takdim edilmesinin çok önemli olduğuna işaret etti.

Bazı kesimlerin "Peygambersiz İslam" projeleri olduğuna işaret eden Duman, şöyle konuştu:

"Oryantalist yaklaşımıyla Müslümanlara dayatılmaya çalışılan ve İslam'ın kaynaklarının sıhhatini zedeleyen, sağlam bilgi alma konusunda insanların zihninde tereddütler oluşturmaya çabalayan kişiler var. Bu, İslam'ın sağlam binasını yıkmaya gücü yetemeyenlerin oluşturduğu sinsi bir plan. Ne yazık ki ülkemizde de bu yola tevessül eden bazı gafil din alimi görünümlü insanlar olabiliyor."

- "İslami ilimlere hizmet diyarı İstanbul"

Hadis alimi Muhammed Avvame ise Allah'ın en önemli nimetlerinden birinin İslam olduğunu söyledi. İlim talebesi olarak yetiştiği ve büyük hocalardan ders aldığı için Allah'a şükreden Avvame, "Medine-i Münevvere'de uzun süreler geçirdim. Burada ilk İslam üniversitesini kurdum. Bir de kütüphane kurmak nasip oldu. Kendimi ilme vermiş oldum. Allah'a şükür çok değişik kitaplara hizmet etmek nasip oldu." diye konuştu.

Son durağının İslami ilimlere hizmet diyarı olan İstanbul olduğunu anlatan Avvame, Allah'ın İslam alemine hizmet eden tüm devletlerin yanında olması temennisinde bulundu.

Ulemanın çoğunluğunun metot şemsiyesi altında olması gerektiğine işaret eden Avvame, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sadece bir alime ağırlık verilmemeli. Bir fıkıh ilme galip gelecek, ağırlık verecek şekilde olmamalı. Bir ilim diğerine galip gelip daha çok ehemmiyet verilmemeli, denge olmalı. Tenkit edebi edep de tenkidi aşmamalı. Bir ilim talebesi araştırmalarında özgür olmalı ama edepli de olmalı. Sözlere teslim olmamalı, eleştirel olarak yaklaşmalı ve doğruluğunu araştırmalı. Okuyucunun görevi büyük alimlerin karşısında teslim olmaktır. Her alimin sözü başımızda taçtır ama doğruluğundan emin olunmalı."

Akıl ve nakil arasındaki dengenin de kurulması gerektiğini ifade eden Avvame, "Aklın birtakım sınırları var. Nakil Allah'tan ve Peygamber Efendimiz'den geliyor. Akıl, nakilleri birleştirmek ve aktarmak için vardır. Akıl, nakille çelişmez. Aklın kalkıp da nakle karşı durması doğru değildir, bu Yahudilerin adetidir. Aklın insanla çelişip karşı durması da söz konusu olamaz. Bu alimlerimizin metodudur, selefimizin üslubudur. Ulemamızın takip ettiği yol bunun üzerinedir." dedi.

- "Peygamberimizin mirasını sunmak için iğneyle kuyu kazdılar"

Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de hadis ilminde "altın zincir" diye tartışmalı bir husus olduğunu, İmam Buhari'den itibaren bu tartışmaların sürdüğünü kaydetti.

Ebu Hanife, Ebu İmam-ül Harameyn ve İmam Gazali'nin büyük ekoller olduğunu belirten Görmez, şöyle konuştu:

"Bugün size çağdaş bir altın isnattan bahsedeceğiz. Muhammed Zahid el-Kevseri, Osmanlı Devleti'nde son şeyhülislam vekili. Yine altın isnattan hocamız Muhammed Avvame. Bu ilmi olarak bir altın silsile. Yöntem, metot, ahlak ve yaratılış olarak da bir altın silsile. Çünkü hepsi birbirlerine benziyorlar, ortak seçkin yönleri var. Her birisini 'Rabbani alim' diye tavsif edebiliriz. Peygamberimizin mirasını sunmak için hepsi iğneyle kuyu kazdılar. Bize çok değerli bilgiler takdim ettiler. Onlarda öğrendiğimiz ilim sadece önemli ilim değildi. Biz sadece bilim ve bilgi almadık, bu hocalarımızdan edepli olayı da öğrendik. Araştırma ve yazı adabını, anlaşmazlık ve tenkit edebini, latif üslubu yöntemi öğrendik."

FSM Vakıf Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Turan Arslan da "Yeni nesil örnek alim görmekten mahrum kaldı. Bu canlı örneklerin görülmesi çok faydalı olacaktır. Allah nesillerimizi ilim üzerine yetişen nesillerden eylesin." dedi.

İHÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Aybakan ise Muhammed Avvame'nin hadis ilmindeki titizliği ve dikkatine işaret ederek, hadis aliminin ömrünün 60 yılını bu ilme adadığını kaydetti.
Kaynak: AA