'Uluslararası Çok Kültürlülük Ve Göç Sempozyumu'

Eski Sağlık Bakanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Müezzinoğlu: 'Sadece yöneticilerin bakış açısı, göçmenlerin veya muhacirlerin hak ve hukukunu korumaya yetmiyor. Sokağın, mahallenin ve toplumun bakış açısı ve vicdanı da önemlidir' İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Bulut: 'Bütün mesele nitelikli göçtür. Bu nitelikli göçün gittiği yer istikbalde çok önemli ve belirgin merkez oluyor'

Eski Sağlık Bakanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu, "Sadece yöneticilerin bakış açısı, göçmenlerin veya muhacirlerin hak ve hukukunu korumaya yetmiyor. Sokağın, mahallenin ve toplumun bakış açısı ve vicdanı da önemlidir." dedi.

Müezzinoğlu, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) Halkalı Kampüsü'nde gerçekleşen sempozyumun açılış konuşmasında, Sabahattin Zaim ve Halil İnancık'ı rahmetle anıp, sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen öğretmen ve öğrencilere teşekkür etti.

İnsanlık tarihi boyunca göçlerin olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirten Müezzinoğlu, "Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin son 150 yılına baktığımız zaman kendi insanımızın göçlerde yaşadığı çok ağır mağduriyetleri ve ödediği ağır bedelleri görüyoruz." dedi.

Müezzinoğlu, günümüzde Suriye'deki iç savaş nedeniyle toplamda 7 milyon insanın farklı ülkelere, yaklaşık 3 milyon insanın da Türkiye'ye göç edip, evlerini geride bırakmak zorunda kaldığını hatırlatarak, şunları söyledi:

"Suriyelilerin göç etmek zorunda olduğu koşullar, gerçekten pek çok insana acı, gözyaşı, kan ve ağır bedeller ödetiyor. İşin bu boyutunu sağlıklı irdeleyebilirsek göç eden insana, 'bana yapılmasını istemediğim hiç bir şeyi yapmama' anlayışıyla veya 'bana yapılmasını istediğim her türlü iyiliği, güzelliği ve yardımı ona yapabilme' anlayışıyla bir hukuk ve insanlık vicdanı zeminine oturtabilirsek, göçler zenginliğini daha bereketli hale taşıyacaktır. Ayrıca belirtmek isterim ki göçlerin getirdiği sıkıntılarla birlikte zenginlik ve bereketler de vardır."

Düzenlenen sempozyumların, göç meselesinde, insani ve hukuki boyutlarıyla ilgili yöneticilere yön vereceğine ve katkı sağlayacağına inandığını dile getiren Müezzinoğlu, "Sadece yöneticilerin bakış açısı, göçmenlerin veya muhacirlerin hak ve hukukunu korumaya yetmiyor. Sokağın, mahallenin ve toplumun bakış açısı ve vicdanı da önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.

- "200 yıldır ilmin, adaletin ve tefekkürün bizden göç etmesine müsaade ettik"

Türkiye'nin medeniyet değerlerine sahip olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, Nobel ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar'ı örnek göstererek, Sancar'ın Türkiye'den göç eden bir beyin olarak Amerika'dan ödül aldığını ve bu beynin neden göç ettiğinin sorgulanması gerektiğini belirtti.

Müezzinoğlu, Türkiye'nin sahip olduğu dünya çapında pek çok beynin, dünyanın muhtelif bölgelerine göç ettiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Sahip olduğumuz bu beyinlerin, dünyanın değişik bilim araştırma merkezlerine giderek göç etmiş olmalarını, eksiğimiz, hatamız, yanlışımız ve kusurumuz olarak görmeyip de yeniden çözüm üretme noktasına gitmemiz gerekiyor. Evet bize de göçler gelecek ve gidecek ama bu medeniyetin cazibe merkezi olabilmesi için medeniyet değerlerine sahip çıkan anlayışın merkezi olmasını başarmamız lazım. Bugün kan, gözyaşı, adaletsizlik ve hukuksuzlukların önüne geçebilecek tek medeniyet, İslam medeniyetidir. Bunu ise ancak yeniden İslam medeniyetinin yeniden bizden uzaklaşan ilmine, irfanına hak ve adalet anlayışına, akletmeye, düşünmeye ve tefekkür etmeye sahip çıkarak başarabiliriz."

Türk milletinin ilim ve irfanı merkeze alan bir anlayışın ve medeniyetin mensubu olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, "Bizler yaklaşık 200 yıldır ilmin, adaletin, aklın, tefekkürün bizden göç etmesine müsaade ettik. Bu büyük medeniyetin insanları, ilmin ve adaletin kendisinden göç etmesine müsaade edemez, etmemelidir." dedi.

- "Nitelikli göçün gittiği yer, istikbalde belirgin merkez oluyor"

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Mehmet Bulut ise tarihin ilk dönemlerinden günümüze kadar sürekli bir hareketin olduğunu söyleyerek, "Göç olgusu bir takdiri ilahidir. Şu anda çok sıcak bir Suriye göçmen hadisesini yaşıyoruz. İstanbul'un da en büyük nüfusunu içeriden ve dışarıdan gelen göçmenler oluşturmuştur." diye konuştu.

Göç meselesinin pozitif tarafının çok daha önemli olduğunu vurgulayan Bulut, büyük riskleri göçmenlerin aldığını ve büyük dönüşümleri yine onların gerçekleştirdiğini dile getirdi.

Bulut, şunları kaydetti:

"Bütün mesele nitelikli göçtür. Bu nitelikli göçün gittiği yer istikbalde çok önemli ve belirgin merkez oluyor. Amerikalılar, Suriye'den gelen nitelikli beyinleri bize gönderin dediler, yani kaymak tabakaya talipler. Biz de buna talibiz ama biz her şeyden önce öyle bir medeniyetin çocuklarıyız ki herkesin derdine derman olmak, her yarayı sarmak, sadece kaymak tabakanın değil, işi ve durumu ne olursa olsun herkese kucak açmaktır. Ayrım yapmadan el uzatan ve herkese ensarlık yapabilen bir medeniyetin çocukları olmaktır. İşte esas mesele budur, mesele gönülleri fethetmektir, gönüllere girmektir."

İki gün devam edecek olan sempozyumda, "Osmanlı Devleti ve Göç", "Osmanlı Devleti ve Kültürel Etkileşim", "Kafkaslar, Anadolu, Kültürel Etkileşim" ve "Osmanlı Devleti ve Göç, Bulgaristan, Anadolu, Kültürel Etkileşim, Latin Amerika, Aceh" konuları ele alınacak.
Kaynak: AA