Doğu Gutalı Doktorlar Zor Günlerini Anlattı

Suriye'de Beşşar Esed rejiminin abluka altında tuttuktan sonra ele geçirdiği Doğu Guta'dan tahliye edilerek Türkiye'ye sığınan doktorlar, bombardıman altında, imkansızlıklar içinde çalıştıkları günleri unutamıyor İsmail Salhani: 'Rejimin saldırıları sonrası yaralılara sığınaklarda müdahale ediyorduk. Ancak rejim, daha sonraları da sığınak delici bombalar kullanarak buraları tahrip etmeye başladı' Dana Sam: 'Saldırılarda jeneratörlerle çalışan solunum cihazlarımız zarar görüyordu. Bu da hastalarımızı zor duruma düşürüyor ve hayatlarını kaybetmelerine neden oluyordu'

Doğu Gutalı Doktorlar Zor Günlerini Anlattı
SALİM TAŞ - Suriye'de Beşşar Esed rejiminin abluka altında tuttuktan sonra yoğun saldırılarla ele geçirdiği Doğu Guta'dan tahliye edilen ve Türkiye'ye sığınan doktorlar yaşadıkları zor günleri anlattı.

Rejim ve destekçileri tarafından yaklaşık 7 yıldır kuşatma altında tutulan, havadan ve karadan bombardımanlarla harabeye dönen Doğu Guta'da, aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda kişi hayatını kaybetti, bir o kadarı da yaralandı veya sakat kaldı.

Esed rejiminin adeta taş üstünde taş bırakmadığı kentte, imkansızlıklara rağmen mesleklerini yapan doktorlar, halkın acılarını hafifletmek ve yaralarını sarmak için çaba gösterdi.

Rusya'nın garantörlüğünde varılan tahliye anlaşması gereği Doğu Guta'dan tahliye olduktan sonra Türkiye'ye sığınan doktorlar yaşadıkları acı dolu günleri unutmakta zorlanıyor.

Ağız, diş ve çene cerrahı İsmail Salhani, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Doğu Guta'da halkın ablukadan dolayı her türlü insani ihtiyaçtan mahrum yaşamak zorunda kaldığını söyledi.

Salhani, rejim ve destekçilerinin, kenti sürekli bombardımana tuttuğunu ve bu saldırılarda binlerce insanın hayatını kaybettiğini anlattı.

Kentte doktor sayısı az olduğu için yaralılara yetişmekte zorlandıklarını ifade eden Salhani, şöyle devam etti:

"Kuşatma altındayken rejim, insanların kentin giriş ve çıkışına izin vermiyordu. Rejim insani ihtiyaçlarımızın, ilaçlarımızın, tıbbi malzemelerin de kentten geçirilmesine müsaade etmiyordu. Doğu Guta'da halk büyük bir hapishanede yaşıyor gibiydi. Yıllardır insanlar, yiyecek, giyecek ve sağlık malzemelerinden mahrum olarak hayatta kalmaya çalıştı. İnsanlara yeterince sağlık hizmeti veremiyorduk. Elimizdeki imkanlar kısıtlıydı. Biz doktorlar, az imkanlarla çok işi yaptık. Bu da takdire şayan bir şeydir."

- Sığınaklarda zorlu tıbbi müdahale

Salhani, kuşatmanın ilk zamanlarında rejimin sürekli hastaneleri hedef aldığını, bu nedenle yer altındaki sığınaklara inmek zorunda kaldıklarını belirterek, "Rejimin saldırıları sonrası yaralılara sığınaklarda müdahale ediyorduk. Ancak rejim daha sonraları da sığınak delici bombalar kullanarak buraları tahrip etmeye başladı. Sığınaklar topraktan yapılmıştı. Ne kadar dayanıklı olabilir ki? Sığınaklarda bombalara karşı başarılı olsak bile bu kez kullandıkları klor gazı saldırılarına karşı başarılı olamıyorduk. Çünkü klor gazı sığınaklara sızıyordu." diye konuştu.

Salhani, iç savaşın başladığı günden bu yana Suriye halkına sahip çıkan ve yanında duran Türkiye'ye teşekkür etti.

Genel cerrah Ahmed Siham da Doğu Guta'da imkansızlıklar içinde insanları hayatta tutmak için uğraş verdiklerini söyledi.

Rejimin saldırılarında sayısını hatırlayamadığı kadar kişiye müdahale ettiğini aktaran Siham, "Sığınaklarda ameliyatlarımızı yapmak zorundaydık. Ablukadan dolayı bizlere yardım eli uzanamıyordu. İmkansızlıklara rağmen yaralılarımızı yaşatmaya çalışıyorduk. Ancak tıbbi eksiklerimiz ve ilaçlarımızdan dolayı da maalesef insanları kaybediyorduk. Sığınaklarda gerekli olan tıbbi cihazımız yoktu. Kan ve serum bulamıyorduk." dedi.

Siham, kendilerine yardım eli uzatan başta Türk halkına, hükümetine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.

- Sam: "Rejim özellikle hastaneleri hedef alıyordu"

Göz Doktoru Dana Sam ise Doğu Guta'da hastanelerin, rejimin sürekli hedefinde olduğunu belirtti.

Hasta ve yaralılara çok hijyenik olmayan şartlarda sığınaklarda yardım etmeye çalıştıklarını ifade eden Sam, şunları kaydetti:

"Doğu Guta'dayken rejim her gün bombardıman düzenliyordu. İnsanlar nereye kaçacaklarını ve nereye sığınacaklarını bilemiyordu. Çok zor günlerdi. Rejim özellikle hastaneleri hedef alıyordu. Biz doktorlar çok basit tıbbi aletlerle yaralılara müdahale ediyorduk. İmkansızlıklarımız vardı. Tedavi verdiğimiz sığınaklar bombalanıyordu. Hastaları ve yaralıları başka yerlere taşımak zorunda kalıyorduk. Saldırılarda jeneratörlerle çalışan solunum cihazlarımız zarar görüyordu. Bu da hastalarımızı zor duruma düşürüyor ve hayatlarını kaybetmelerine neden oluyordu."

Sam, dünyanın Suriye'de yaşanan acıları artık görmesini ve ülkesindeki savaşın bir an önce sona ermesini istedi.
Kaynak: AA