Sinema Ve Dizi Sektöründe'millileşme' Vurgusu
TRT Genel Müdürü Eren: 'Dünyada hakim olan anlayış ile Türk insanı ve bölge insanının sahip olduğu değerler arasında çok büyük farklılık var. Biz bunları ortaya çıkaran eserler oluşturmak istiyoruz' 'Arzumuz bundan sonra yapılan işlerin hepsinin kendi hikayelerimiz üzerine olması. Sadece TRT için değil tüm sektör için bu arzumuz var çünkü biz batının yaptığı işlerin kopyalarını yapmak yerine kendi işlerimizi yapabiliriz' 'Afrika'da, Yakın Doğu Asya'da, Latin Amerika'da gerçekten Türk dizilerine çok büyük hayranlık var. Bunları kullanarak, Türkiye kaldıraç etkisiyle yeni işler ortaya koyarsa, bu coğrafyada çok büyük işler çıkacağı kanaatindeyim'
KEREM KOCALAR - TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, sinema ve dizi sektöründe Batının yaptığı işleri kopyalamak yerine, Türkiye ve bölgenin tarihinden beslenen eserlerle büyük işler ortaya çıkarılabileceğini söyledi.
Eren, "Kardeşim İçin Der'a" filminin galası için geldiği Suriye'nin Halep iline bağlı Çobanbey ilçesinde, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok geniş tarihi geçmişe sahip olan bir ülkenin vatandaşları olduklarını dile getirdi.
Bu tarihin ise geniş bir coğrafyaya yayılmış, tarihi ögelere sahip olduğunu anlatan Eren, bu tarihi ekrana yansıtacak işler yapmayı arzuladıklarını vurguladı.
Türkiye'nin tarihinde çok sayıda gerçek hikaye olduğuna işaret eden Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz bunları ekranda görmek istiyoruz. Sadece Osmanlı'nın kuruluşu değil, daha eskilere giderek, bin-2 bin yıl geriye giderek kendimizi anlatmamız lazım. Çünkü medeniyet değerlerimiz en temelden birbirinden farklı. Bizde yardımlaşma üzerine bir gelenek var, gerçekten dünyada hakim olan anlayış ile Türk insanı ve bölge insanının sahip olduğu değerler arasında çok büyük farklılık var. Biz bunları ortaya çıkaran eserler oluşturmak istiyoruz. Yaptığımız dönem dizileri bunları anlatmaya çalışıyor. Diriliş Ertuğrul ile Osmanlı'nın kuruluşunu anlatırken, Payitaht ile Osmanlı'nın son dönemini anlatıyoruz."
- "Fantastik hikayelerimiz de var"
Eren, bu konuda çok iyi yolda olduklarına inandığını aktararak, "Arzumuz bundan sonra yapılan işlerin hepsinin kendi hikayelerimiz üzerine olması. Sadece TRT için değil, tüm sektör için bu arzumuz var çünkü biz Batının yaptığı işlerin kopyalarını yapmak yerine, kendi işlerimizi yapabiliriz. Zaten Batıda daha çok polisiye diziler oluyor. Biz bunları da yapabiliriz hatta bunlar tarihimizde de var ancak tarihlerinde anlatacak başka şeyleri olmayanlar ya kurgusal ya da fantastik işler yapıyorlar." ifadelerini kullandı.
Fantastik işler yapmak isteyenler için ülke tarihinde çok sayıda fantastik hikayeler de bulunduğunu belirten Eren, şunları kaydetti:
"Biz Batının yaptığı iyi veya kötü işlerin kopyalarını değil, kendimize özgü hikayelerimizi, tarihimizle birleştirerek izleyicilerimizin karşısına çıkmayı arzu ediyoruz. Bunu sadece TRT için değil, sektörel açıdan da istiyoruz çünkü Türkiye'nin gücü burası olacaktır. Afrika'da, Yakın Doğu Asya'da, Latin Amerika'da gerçekten Türk dizilerine çok büyük hayranlık var. Bunları kullanarak, Türkiye kaldıraç etkisiyle yeni işler ortaya koyarsa bu coğrafyada çok büyük işler çıkacağı kanaatindeyim." diye konuştu.
Kaynak: AA
Eren, "Kardeşim İçin Der'a" filminin galası için geldiği Suriye'nin Halep iline bağlı Çobanbey ilçesinde, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok geniş tarihi geçmişe sahip olan bir ülkenin vatandaşları olduklarını dile getirdi.
Bu tarihin ise geniş bir coğrafyaya yayılmış, tarihi ögelere sahip olduğunu anlatan Eren, bu tarihi ekrana yansıtacak işler yapmayı arzuladıklarını vurguladı.
Türkiye'nin tarihinde çok sayıda gerçek hikaye olduğuna işaret eden Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz bunları ekranda görmek istiyoruz. Sadece Osmanlı'nın kuruluşu değil, daha eskilere giderek, bin-2 bin yıl geriye giderek kendimizi anlatmamız lazım. Çünkü medeniyet değerlerimiz en temelden birbirinden farklı. Bizde yardımlaşma üzerine bir gelenek var, gerçekten dünyada hakim olan anlayış ile Türk insanı ve bölge insanının sahip olduğu değerler arasında çok büyük farklılık var. Biz bunları ortaya çıkaran eserler oluşturmak istiyoruz. Yaptığımız dönem dizileri bunları anlatmaya çalışıyor. Diriliş Ertuğrul ile Osmanlı'nın kuruluşunu anlatırken, Payitaht ile Osmanlı'nın son dönemini anlatıyoruz."
- "Fantastik hikayelerimiz de var"
Eren, bu konuda çok iyi yolda olduklarına inandığını aktararak, "Arzumuz bundan sonra yapılan işlerin hepsinin kendi hikayelerimiz üzerine olması. Sadece TRT için değil, tüm sektör için bu arzumuz var çünkü biz Batının yaptığı işlerin kopyalarını yapmak yerine, kendi işlerimizi yapabiliriz. Zaten Batıda daha çok polisiye diziler oluyor. Biz bunları da yapabiliriz hatta bunlar tarihimizde de var ancak tarihlerinde anlatacak başka şeyleri olmayanlar ya kurgusal ya da fantastik işler yapıyorlar." ifadelerini kullandı.
Fantastik işler yapmak isteyenler için ülke tarihinde çok sayıda fantastik hikayeler de bulunduğunu belirten Eren, şunları kaydetti:
"Biz Batının yaptığı iyi veya kötü işlerin kopyalarını değil, kendimize özgü hikayelerimizi, tarihimizle birleştirerek izleyicilerimizin karşısına çıkmayı arzu ediyoruz. Bunu sadece TRT için değil, sektörel açıdan da istiyoruz çünkü Türkiye'nin gücü burası olacaktır. Afrika'da, Yakın Doğu Asya'da, Latin Amerika'da gerçekten Türk dizilerine çok büyük hayranlık var. Bunları kullanarak, Türkiye kaldıraç etkisiyle yeni işler ortaya koyarsa bu coğrafyada çok büyük işler çıkacağı kanaatindeyim." diye konuştu.