Okuma Azmi Engel Tanımadı

Düzce'de kısmi zihinsel engelli eşi ile iki kız çocuğunun ağır sorumluluğu ve yüzde 90 görme engeline rağmen hayalinden vazgeçmeyen 36 yaşındaki Birsen Yeşildağ, evde aldığı eğitimdeki azmiyle örnek oluyor Görme engelinden ötürü ailesi tarafından okula gönderilmeyen Yeşildağ, seferberlik kapsamında bulduğu fırsatı değerlendirerek, üniversite eğitiminin ardından çok istediği avukatlık mesleğini yapmak ve kendisi gibi engelli vatandaşlara yardımcı olmak istiyor Yeşildağ: 'Göremem diye ailem beni okula göndermedi. İnsanların tepkisi ile karşılaşınca 'Ben yaparım, gerekirse tahtaya yapışa yapışa bu işi yapacağım.' dedim' 'Okuma yazmayı tamamen öğrenirsem benim gibilere gönüllü olarak öğretmek istiyorum' 'Eğer ailem okula gönderseydi, tek hayalim avukat olmaktı. Geç kalmış sayılmam herhalde. '80 yaşıma de gelsem avukatlık hayalimi gerçekleştirebilirim' diye düşünüyorum'

TAYYİB HOŞBAŞ - Düzce'de, görme engelli olduğu için okula gönderilmeyen Birsen Yeşildağ, kısmi zihinsel engelli kocası ve 2 çocuğunun sorumluğuna rağmen yılardır vazgeçmediği okuma yazma hayalini gerçekleştirmenin sevincini yaşıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın başlattığı okuma yazma seferberliği kapsamında, yüzde 40 zihinsel engelli eşi ve iki çocuğu olması dolayısıyla kursa gidemeyen 36 yaşındaki Yeşildağ, evde eğitim talebinde bulundu.

Bunun üzerine Karaca Mahallesi'ndeki evine görevlendirilen öğretmen Didem Kandemir eşliğinde çalışmalara başlayan Yeşildağ, yıllardır içinde yaşattığı okuma yazma hayaline 2 aylık çalışmalar sonucu büyük oranda ulaştı.

Harfleri tanıyan, yazma ve okuma becerilerini de kısa sürede geliştiren yüzde 90 göreme engelli Yeşildağ, çevresindekilere örnek olduğu azmiyle kendisini geliştirip, engelli vatandaşlara gönüllü okuma yazma eğitmenliği yapmak istiyor.

- "80 yaşıma de gelsem avukatlık hayalimi gerçekleştirebilirim"

İki çocuk annesi Yeşildağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın başlattığı okuma yazma seferberliğini duyunca hemen harekete geçtiğini söyledi.

Yeşildağ, "Markete girdiğimde, otobüse binerken ve adres ararken çok zorluk çekiyordum. Birisine sorduğum zaman da bana 'Nasıl okur-yazarlığın yok?' diyorlardı. Engelli olduğum için ve göremem diye ailem beni okula göndermedi. İnsanların tepkisi ile karşılaşınca, 'Ben yaparım, gerekirse tahtaya yapışa yapışa bu işi yapacağım." dedim." diye konuştu.

Yeşildağ, evine gelen öğretmen Didem Kandemir ile çok çalışarak okuma-yazma öğrendiğini, iyi bir seviyede olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"İlerisi için açık öğretimden okumaya devam edeceğim. Benim en büyük hayalim hukuk adamı olmak. Eğer ailem beni okula gönderseydi, tek hayalim avukat olmaktı. Şimdi kızıma; 'Sen okuyacaksın, benim hayalimi sen gerçekleştireceksin.' diyorum. Geç kalmış sayılmam herhalde. '80 yaşıma de gelsem avukatlık hayalimi gerçekleştirebilirim' diye düşünüyorum. Okuma yazmayı tamamen öğrenirsem benim gibi olanlara gönüllü olarak okuma yazma öğretmek istiyorum."

Kendisi gibi olanlara hemen harekete geçme çağrısında bulunan Yeşildağ, "Azmin önüne hiçbir şey geçemez. Engellilik beyinde başlar. İnsan istediği her şeye ulaşabilir, yeter ki istesin. İsteyen herkes, istediğine ulaşır. Evli ve iki çocuklu bir anneyim. Allah sevmediği kula engel vermez. Görme yetisinin yerine başka özellikler vermiş. Eşim de yüzde 40 zihinsel engelli, biz severek evlendik. Ben eşimin aklı olurum, o benim gözüm olur. " ifadesini kullandı.

- "Eğitim bitecek diye üzülüyorum"

Halk Eğitim Müdürlüğü okuma yazma öğretmeni ve Düzce Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Didem Kandemir ise kursiyer Yeşildağ ile kendisinin de yeni şeyler öğrendiğini belirtti.

İlk başlarda eğitimin zor olacağını tahmin ettiğini aktaran Kandemir, "Bu evdeki dersler, okuma-yazma kursları arasında benim için çok önemli bir yere sahip. Çünkü Birsen abla görme engelli. Onun böyle bir isteği olduğunu duyduğumda heyecanlandım ve şu an da onun okuma-yazma öğrenmesi ile mutluluk yaşıyorum. Kendisinin çok büyük azmi ve idealleri var. Onun idealleri bana heyecan ve şevk verdi." şeklinde konuştu.

Kandemir, okuma-yazma öğrenen çocuklarla ses temelli yöntemle çalıştığını, Yeşildağ'ın özel durumu olduğu için bunu biraz daha esnetip kolay algılayacak şekilde çalışma yaptıklarını kaydetti.

Yeşildağ'ın herkese örnek olması gereken azmi ile okuma yazma öğrendiğini vurgulayan Kandemir, sözlerini şöyle tamamladı:

"Derslerimiz 3 hafta sonra bitecek diye üzülüyorum. İnsan sürekli daha fazlasını istiyor, yine olsa yine yapsam diye. Hiçbir insan okuduktan sonra okumayı unutmuyor. İnsan okuma olgusu ile kendisini geliştiriyor, okuyor ve ideallerine ulaşıyor. Bu bir çocuk için de 30 yaşındaki insan için de mucizevi bir şey."
Kaynak: AA