'Sokak Kabadayıları Gibi Kavga Ediyorlar'

Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul’da 21. Düzenlenen Avrasya Ekonomi Zirvesi açılışına katıldı.

Törende konuşan Başbakan Yıldırım, ABD ile Rusya arasında yaşanan gerginliğe değinerek, “Hepimize ortak sorumluluk düşüyor. Özellikle ellerinde büyük güç bulunan ülkeler, BM daimi temsilcileri bugünlerde çok daha sorumluluk altındalar. Yaptıkları ne tweet atarak birbirlerini tehdit ediyorlar. Dünyanın, bölgenin geleceğini, sizin karşılıklı atışmanıza, milyonlarca insanın yok olmasına seyirci mi kalacağız. ‘Benim daha iyi füzem var’, öbürü diyor ‘benim daha iyi füzem’ var. ‘Gönder bakalım’, ‘göndermezsen şöyle olur’. Sokak kavgası. Sokak kabadayıları gibi kavga ediyorlar. Soncu kim ödüyor. Garip guraba ödüyor. Zaman rekabet zamanı değildir. Zaman bölgede yaraları sarma zamanıdır. Bir araya gelme, ‘sen daha güçlüsün, ben daha güçlüyüm’ kavgasını bir kenara bırakma zamanıdır. El ele vererek gerçekten Suriye’nin de, Irak’ın da toprak bütünlüğünü sağlayarak, terör örgütleri ile çifte standart yapmadan, terör örgütleri arasında sıralama yapmadan topyekün mücadele zamanıdır. Biz Türkiye olarak bunu yapıyoruz. Bunun da başarılabileceğini gösterdik. Suriye’de gösterdik, Irak’ta gösterdik, Türkiye’de gösterdik. Kimsenin bir karış toprağında gözümüz yok. Başkalarının da bizim toprağımızda göz koymasına asla müsamaha göstermeyiz” diye konuştu.



"GEÇEN 15 YILDA TÜRKİYE’YE 190 MİYAR DOLAR ÜZERİNDE KÜRESEL YATIRIM GELDİ"

Türkiye’nin bölgede üstlendiği sorumluluk ile birlikte 2023 hedefleri için de çalıştığını vurgulayan Başbakan Yıldırım, “Dünyanın parmak ile sayılan ülkeleri arasına gireceğiz. İnşallah. Satın alma gücüne göre 13 üncü sıradayız. Hedefimiz ilk 10’a girmek. Geçen 15 yılda Türkiye 190 milyar dolar üzerinde küresel doğrudan yatırım geldi. Nasıl geldi. Borsaya para yatırım değil. Fabrika açma, iş kurma, üretim yapıyor istihdam sağlıyor. Bu 2002’den öncesi 15 yılda ne kadar 15 milyar dolar. Bu neden oluyor. Güçlü iktidardan dolayı oluyor, güvenden dolayı oluyor” şeklinde konuştu.



"BUGÜN AMERİKA’NIN BAŞLATTIĞI BİR EKONOMİK SAVAŞ VAR"

Türkiye’nin ekonomik göstergelerle ilgili bir sorunu olmadığına dikkat çeken Yıldırım, “Türkiye benzer ülkelerden hepsinden daha iyi durumda. Mesela reel büyüme Çin ve Hindistan’dan sonra 3’üncü sırada. Bir büyüme öyküsü var. Sonuca da yansıyor. Kişi başı milli gelir 3 bin dolardan 10 bin doların üzerine çıkmazdı. Türkiye büyümede kapsayıcılığı da sağladı. Son 10 yılda yani küresel krizin başladığı 2008’den bu tarafa yaklaşık 9 milyon vatandaşımıza iş sağladık. Bu AB ülkelerinin tamamının sağladığından fazla. Türkiye’nin kamu borcu 15 yıl önce yüzde 70’den fazla idi şimdi yüzde 28. Peki bizim benzerimiz gelişmekte olan ülkeler var. Gelişmiş ülkelerin daha fazla borcu var ama onlara soran yok. Çünkü onla dünyanın sahibi olarak kendilerini görüyorlar. Canları sıkıldıkça ‘sana şu kadar vergi koydum’ diyor, ‘şunların girişini yasakladım’ diyor ekonomik savaşı başlatıyor. Bunun bedelini diğer ülkeler ödüyor. İdarecilik de sorumluluk gerektiriyor. İstediğim işi istediğim zaman yaparım demek iyi idarecilik demek değildir. Aldığınız kararların sadece kendi ülkenizi değil, başka ülkelere ne gibi sonuçlar doğuracak bunu da hesap etmeniz lazım. Bugün Amerika’nı başlattığı bir ekonomik savaş var. Bunu görelim. Buna cevap veren ülkeler var. Çin cevap veriyor, başkaları cevap veriyor. Bu da belirsizlikleri arttıran bir başka faktör” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de yatırım konusunda önemli teşvikler verildiğini hatırlatan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’de şu anda şirket kurmak aynı gün kuruluyor çalışmaya başlıyor, fatura kesiyor. Bu sene sonunda hedefimiz iş yapma kolaylığı bakımında ilk 20 içinde yer almak. Yasal düzenlemeler yaptık. Teşvik sistemimizde çeşitliliğe gittik. Sıradan üretimlere verilen teşvikler yanında, teknolojik katma değeri yüksek ürünlere özel teşvik veriyoruz. İki gün önce sayın Cumhurbaşkanımızla 135 milyar liralık 23 projeye olur verdik. Ne olacak, bu 19 firma 135 milyar lira bir yatırım yapacak. 34 bin doğrudan çalışan olacak. Ayrıca 134 bin de dolaylı olarak o sektöre hizmet eden çalışan olacak. Cari açıkta düşme olacak. Bu yatırım kararını verenler laf olsun diye vermiyor. Neye karar veriyor. Ülkenin geleceğine arar veriyor. Ülkenin geleceğini parlak görüyor, güvenlik görüyor ve bu yatırım kararını veriyor".