AK Parti Kağıthane 6. Olağan İlçe Kongresi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı: 'AK Parti, Türk siyasi hayatının partiler yelpazesinde amiral gemisidir. Gemi ölçeğinde baktığımız zaman diğerleri takadır, teknedir, balıkçı kayığıdır' 'Bir aileyiz, birbirimizi koruyacak ve gözeteceğiz. Kesinlikle dedikodu halindeki söylentileri, bir yerden bir yere taşımanın aracı olmayacağız. Çünkü dedikodu taşımak, teşkilatçılığın en büyük zaafıdır' AK Parti Grup Başkanvekili Muş: 'Biz ne İstanbul'u ne de Türkiye'yi bu çapsız muhalefete bırakamayız. Ortaya koydukları projeler, proje değil. Türkiye'yi çok daha geriden takip eden, ne kendisini ne de kendi şehrini tanıdıklarını ortaya koyabilen projeler' 'Yeni seçilecek teşkilatımızla birlikte, bu muhalefetin yaptıklarını, projelerini, portrelerini, biyografilerini her tarafta iyi anlatacağız ki Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı böyle büyük bir sorunun, ne denli bir noktaya ulaştığını insanımız iyi anlasın ki onların tabiriyle hem Kağıttepe'den hem de İstanbul'dan çok daha güçlü bir tokat yemek suretiyle onları buradan def edip göndereceğiz'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, "AK Parti, Türk siyasi hayatının partiler yelpazesinde amiral gemisidir. Gemi ölçeğinde baktığımız zaman diğerleri takadır, teknedir, balıkçı kayığıdır." dedi.

Yazıcı, Yahya Kemal Spor Kompleksi'nde gerçekleştirilen AK Parti Kağıthane 6. Olağan İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, siyasetin gönüllü bir iş olduğunu, dolayısıyla siyasi yelpazedeki partileri değerlendirmek suretiyle vatandaşların hangi partide daha iyi hizmet yapabileceklerini, daha fazla katkı verebileceklerini belirlediklerini söyledi.

"AK Parti, Türk siyasi hayatının partiler yelpazesinde amiral gemisidir. Gemi ölçeğinde baktığımız zaman diğerleri takadır, teknedir, balıkçı kayığıdır." diyen Yazıcı, sözlerine şöyle devam etti:

"AK Parti, Türkiye'nin sorunlarını 3 Kasım 2002'de omuzladı, Türkiye'yi aldı, o günden bugüne taşıdı. Hepiniz kıymetlisiniz çünkü Türkiye'nin bu kazanımlarının arkasında her birinizin zerre kadar da olsa bir katkısı vardır. Bu katkılar çok kıymetli.

Ülkelerin büyüklüklerini ölçen ölçütler vardır. Bunlardan bir tanesi, ülkenin silahlı gücünün caydırıcı özelliğidir. İkincisi ekonomik gücüdür. Türkiye, 15 Temmuz'da çok alçak, gaddar bir darbe teşebbüsüne maruz kaldı ama 15 Temmuz'dan 40 gün sonra, 24 Ağustos 2016'da Türkiye çok büyük, dünya ölçeğinde bir operasyonu, Fırat Kalkanı Operasyonu'nu gerçekleştiren bir ülkedir. Türkiye, 20 Ocak 2018'de başlayan Afrin Operasyonu'nu tamamlamak üzere, başka hedeflere doğru çalışmalarını sürdürüyor."

Yazıcı, Türkiye'nin coğrafi konumu itibarıyla çok stratejik bir kavşakta, üç kıtanın kesiştiği bir noktada yer aldığını hatırlatarak, "Ama bu stratejik üstünlüğü ileri taşıyacak, hamle yaptıracak başka bir unsura ihtiyaç var, o unsur liderliktir. Türkiye, son 15 yılda bu unsuru da yakalamış, o liderin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Dolayısıyla coğrafi stratejik üstünlüğüyle, liderin vizyonerliği, cesareti birleştiğinde Türkiye hamle üstüne hamle yapıyor. Bir diğer özellik askeri gücümüzün donanımını, yerli ve milli üretimlerle takviye ettik, güçlü duruma getirdik. Milli helikopterimizi yaptık. Milli tankımız inşa halinde. Milli gemimizi yaptık. Milli silahımızı, piyade tüfeğimizi yaptık ve insansız hava aracını ürettik." diye konuştu.

Bundan birkaç yıl önce Türkiye'nin insansız hava aracını İsrail'den temin ettiğini anımsatan Yazıcı, "İsmi Heron'du. Bakım ve parça ihtiyacı olduğunda, binbir türlü bahane ile karşılaşıyorduk. Karar verdik. Yerli imkanlarımızla, müteşebbislerimizin vizyonerliğiyle insansız hava aracımızı inşa ettik. Askeri kapasitemizi arttırdık." dedi.

Türkiye'nin eskiden savunma sanayi bakımından, yüzde 70 dolayında dışa bağımlı olduğunu anlatan Yazıcı, yapılan katkılarla Türkiye'nin savunma sanayi alanındaki muhtaçlığının yüzde 35'e kadar indirildiğini söyledi.

AK Parti, bu kazanımları sağlamamış olsaydı ne Fırat Kalkanı Harekatı ne de Zeytin Dalı Harekatı'nın bu kadar kolay gerçekleştirilemeyeceğini vurgulayan Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Büyük bir partiyiz. Gücümüz teşkilatlarımız. AK Parti'nin gücü, kurucu liderimiz, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır ve teşkilatlarıdır. Bu bakımdan her biriniz gurur duymakta haklısınız ama teşkilatlarımızın da en büyük gücü birlik ve bütünlüğüdür. Bir aileyiz, birbirimizi koruyacak ve gözeteceğiz. Kesinlikle dedikodu halindeki söylentileri, bir yerden bir yere taşımanın aracı olmayacağız. Çünkü dedikodu taşımak, teşkilatçılığın en büyük zaafıdır. Türkiye'nin en büyük zenginliği kardeşliğidir. Türkiye'nin en büyük zenginliği ülke büyüklüğü değil, hazinesindeki döviz rezervleri değil, altın tasarrufları değil, en büyük zenginliği 81 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kardeşliğidir. Etnik ayrıştırma yoktur, bu kardeşlikte mezhep farklılığı gözetmek yoktur. Dolayısıyla AK Parti'nin hedef kitlesi de 81 milyonun tamamıdır. Çünkü biz merkezde olan, milletin olduğu yerde duran bir partiyiz."

- "Ne İstanbul'u ne de Türkiye'yi bu çapsız muhalefete bırakamayız"

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş da Kağıthane'nin önemli ilçelerden biri olduğunu, her seçimde AK Parti'ye büyük destek verdiğini söyledi.

Kağıthane'nin bir başka özelliği daha olduğunu dile getiren Muş, "2009 seçimlerinde İstanbul'a, şu anki CHP'nin Genel Başkanı aday olarak gönderildi. Aday olarak gönderildi ama Kağıthane, bu gönderilen adaydan çektiği kadar başka hiçbir şeyden çekmedi. Gelir gelmez yıllardır Kağıthane olan bu nadide ilçemizin ismini 'Kağıttepe'ye çevirdi. Burada bir ev tutmuş. Sanki kendi belediyelerinde, burada da aynı uygulamalar var gibi çamurlu bot bulmuş. Bunları reklam etmeye çalışmış, fakat o yolları, o çamurları nereden bulduğunu biz bulamadık o dönemde." dedi.

Mehmet Muş, Kılıçdaroğlu'nun buradaki mağlubiyetinden sonra CHP'nin Genel Başkanı olduğunu belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Şöyle bir hedef açıkladı; 'CHP'nin Türkiye için 2035 yılındaki hedefi Türkiye'yi ilk 20'ye sokmak diyor. Türkiye şu an zaten G20 ülkesi bir ülke. Dünyanın en büyük 17. ekonomisi. CHP ise bunu 2035 yılında başaracağını vadediyor. Düşünün Kağıthane'yi bile Kağıttepe olarak, ülkenin G20'de olmadığını bilen bir partinin genel başkanından ülkeye ne hayır gelir. Kendisi böyle de Sayın Kılıçdaroğlu'nun prensi, aynı zamanda İstanbul için aday olduğunu açıklayan, LGBT'nin onur konuğu ve başaktivisti Mahmut Tanal ondan geri kalır mı? O da başka bir beyanatla, başka bir mega projeyle İstanbulluların karşısına çıkacağını açıklamış. O da diyor ki; mezarlar ücretsiz olacak. Şimdi hayatta olanları, dirileri bırakmış. Ölülerle ilgili vaatlerde bulunuyor. Fakat bilmediği bir konu var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin cenazeyle ilgili hizmetleri zaten ücretsiz."

AK Parti Grup Başkanvekili Muş, bir genel başkan portresi çizdiğini ve onun bir prensinin İstanbul ile alakalı ortaya koyduğu projeyi aktardığını ifade ederek, "Biz ne İstanbul'u ne de Türkiye'yi bu çapsız muhalefete bırakamayız. Ortaya koydukları projeler, proje değil. Türkiye'yi çok daha geriden takip eden, ne kendisini ne de kendi şehrini tanıdıklarını ortaya koyabilen projeler. Yeni seçilecek teşkilatımızla birlikte, bu muhalefetin yaptıklarını, projelerini, portrelerini, biyografilerini her tarafta iyi anlatacağız ki Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı böyle büyük bir sorunun, ne denli bir noktaya ulaştığını insanımız iyi anlasın ki onların tabiriyle hem Kağıttepe'den hem de İstanbul'dan çok daha güçlü bir tokat yemek suretiyle onları buradan def edip göndereceğiz." diye konuştu.

Kongreye, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, AK Parti İstanbul Milletvekilleri, AK Parti Kağıthane İlçe Başkanı Faruk Gökkuş, bazı ilçe belediye başkanları, 15 Temmuz şehitlerinin yakınları ile gaziler de katıldı.

Kaynak: AA