(Özel) Kadının Azmi Engelleri Yendi

Maddi imkansızlıklar nedeniyle ilkokuldan sonra okula devam edemeyen, 16 yaşında zorla evlendirildiği kişiden şiddet gördüğü için ayrılınca uzun yıllar oğlundan uzak kalan Aslıhan Koçak azmetti ve 20 yaşından sonra ortaokul, lise ve üniversiteyi bitirerek anaokulu öğretmeni oldu. Koçak’ın hayat hikayesi, “İşte kadının azmi” dedirtti.

(Özel) Kadının Azmi Engelleri Yendi
Çorum’da doğan 44 yaşındaki Aslıhan Koçak, maddi imkansızlıklar nedeniyle ilkokuldan sonra okula devam edemedi. Koçak, 16 yaşına geldiğinde zorla kendinden 9 yaş büyük biri ile evlendirildi, bir de oğlu oldu. Evlendiği günden itibaren eşinden şiddet gören Aslıhan Koçak, 2 yıl sonra eşinden ayrılarak Muğla’ya ablasının yanına gitti ancak oğlu Ufuk’u yanına alamadı. Zor geçen günlerde güçlü bir kadın olup oğlunu yanına alacağına dair kendine söz veren Koçak, 20 yaşından sonra ortaokul, lise ve üniversiteyi bitirerek anaokulu öğretmeni oldu. Yıllardır kendisine gösterilmeyen oğlunun karşısına güçlü bir kadın olarak çıkan ve meslekte 14 yılı geride bırakan Aslıhan öğretmen, “Ben zorla evlendirildim, dayak yedim, evladımı bırakmak zorunda kaldım ama mücadele verdim. Kadınlar umutsuzluğa düşmesin. Hiçbir şey imkansız değil ve hayat çok güzel” dedi.



“Oyalanayım diye tekrar okula yazdırdılar”

Hatay ve Malatya’nın ardından İzmir Karabağlar Emir Sultan Ortaokulu’ndaki ana sınıfında görevini sürdüren Aslıhan öğretmen, yaşadığı zor ama başarılarla dolu süreci şu sözlerle anlattı:

“İlkokuldan sonra okula devam edemedim ve 16 yaşında istemediğim biri ile evlendirildim. Aşırı şiddet gördüğüm için 2 yıl sonra Muğla’ya ablamın yanına gittim. O sırada 1 yaşındaki oğlumu yanıma alamadığım için çok zor günler geçiriyordum. Bu yüzden sırf oyalanayım diye ailem beni ortaokula yazdırdı. O zamanlar buralara kadar gelebileceğim kesinlikle aklıma gelmiyordu. Üniversiteye gideceğim, öğretmen olacağım aklımın ucundan geçmiyordu ama bir süre sonra kendi ayaklarım üzerine durup oğlumu alacağıma dair kendime söz verdim ve ortaokulu 6 ayda, liseyi de 2 senede bitirdim. Sonra da Karadeniz Teknik Üniversitesi Okul Öncesi ve Çocuk Gelişimi Bölümü’nü kazandım.”

“Kendimi kurtarmasaydım onu da kurtaramazdım”

Öğretmen olduktan sonra oğlunu bulmak için yoğun çaba sarf ettiğini ancak bulduktan sonra da oğlunun kendisine sırt çevirdiğini belirten Koçak, “Ona çok sayıda mektup yazdım. Babasını hiç suçlamadan, onun yokluğunda nasıl bir süreçten geçtiğimi yazdım ve oğlum sonunda benimle görüşmeye başladı.

Bu süre zarfında babası onu benden habersiz Ankara’ya okumaya yolladı. Bir süre aradıktan sonra onu yine buldum ve daha sonrasında benimle yaşamaya başladı.

İlk başlarda yabancı gibiydik ama şimdi anne-oğlun yanı sıra iki dost gibiyiz. Şimdi çok başarılı ve üniversiteye gidiyor. Eğer ben kendimi kurtarmasaydım onu da kurtaramazdım” ifadelerini kullandı.

“Hayat çok güzel”

İçinde büyük bir çocuk sevgisi olduğunu, öğrencileriyle çok mutlu vakit geçirdiğini ifade eden Aslıhan öğretmen, “Belki de oğlumu yıllarca göremediğim için çocuklara karşı bu kadar sevgi doluyum. ‘Pes etmeyin’ cümlesi çok kolay söylenebilir gibi geliyor ama ben pes etmedim ve başardım. İnsanın başına her türlü zorluk geliyor. Ben zorla evlendirildim, dayak yedim, evladımı bırakmak zorunda kaldım ama mücadele verdim. Ben de o zor günleri yaşarken hayatımın hep öyle süreceğini sanırdım ama şimdi buradayım. Kadınlar umutsuzluğa düşmesin. Hiçbir şey imkansız değil ve hayat çok güzel” diye konuştu.

Kaynak: İHA