'Önümüzdeki 10 Yıl Türk Hazır Giyiminin 10 Yılı Olacak'

Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Kiğılı: “Önümüzdeki 10 yıl Türk hazır giyiminin 10 yılı olacak. 10 yıl zarfında bugün gördüğünüz, Türkiye’nin medarı iftiharı asgari 8 ile 10 markanın Avrupa pazarlarında cirit attığını göreceksiniz” “Bugün birçok insan AVM’lere karşı çıkıyor. Kiğılı bugün 225 mağazada hizmet veriyor. AVM’ler olmasa şimdi benim 225 mağaza açmam mümkün müydü? Kim ne derse desin, AVM’ler sayesinde hiç kimse hayal bile edemediği bir noktaya geldi. Türkiye’nin en önemli şeylerinden birisi, sistem kayıt içine girdi” “(Osmanbey, Merter, Laleli piyasaları) Hepsi çakma marka. Rusya’daki büyük çoğunluğu çakma marka. Gerçek markalar gidince çakma markalar gözden düşüyor. Laleli, Osmanbey, Merter piyasaları çökmeye başladı. Hep karşı tarafı aldattığından dolayı” “Sistemi doğru yönettiğimiz müddetçe halka açılmayı düşünmüyoruz. Ne bir fonla ortak olmayı ne de halka açmayı düşünmüyoruz'

Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, “Önümüzdeki 10 yıl Türk hazır giyiminin 10 yılı olacak. 10 yıl zarfında bugün gördüğünüz, Türkiye’nin medar-ı iftiharı asgari 8 ile 10 markanın Avrupa pazarlarında cirit attığını göreceksiniz.” dedi.

Kiğılı düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, Kiğılı’nın kuruluşu, tecrübeleri ve sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye ekonomisinin geçmişte yaşadığı sıkıntılardan dolayı kendi mağazalarını kendilerinin oluşturma kararını aldıklarını ifade eden Kiğılı, “Türkiye'de ilk olarak kendi mağazalarını bayilik sistemi olmadan oluşturan tek adam benim. Herkes bayilik sistemi ile büyüdü. Ben de tam tersini yaptım. AVM’lerde de ilk mağazalaşanlardan biri de benim.” diye konuştu.

Kiğılı, Türkiye’de bugün 400’e yakın AVM’nin bulunduğunu anlatarak, şunları söyledi:

“Bugün birçok insan AVM’lere karşı çıkıyor. Kiğılı bugün 225 mağazada hizmet veriyor. AVM’ler olmasa şimdi benim 225 mağaza açmam mümkün müydü? Kim ne derse desin, AVM’ler sayesinde hiç kimse hayal bile edemediği bir noktaya geldi. Türkiye’nin en önemli şeylerinden birisi, sistem kayıt içine girdi. Faturasız mal satmak o kadar kolaydı ki iş yapıyordunuz yarısından fazlasını resmi göstermiyordunuz. İş büyüyünce, sistem büyüyünce, çalışan artınca işin doğru bir şekilde kayıt içine girdiği zaman sıhhatli bir büyüme nasıl olur, sistem nasıl doğru şekle gelir? Bunlar bize öğretti.

Bu işin içerisinde olan müesseselerin tamamı kayıt içinde ve önemli bir KDV ödemesi yapıyoruz. Sigortasız insan çalıştırma gibi bir şey yok, alınan ücretler aynen görülüyor. Bunlar Türkiye için çok önemli, bu bir başarı öyküsüdür. Nerelerden nerelere gelmişiz. Benim babam çıksa gelse şunu bir görse, tahmin ediyorum adamcağız kalp sektesinden bir daha hızla 'Ben bir an evvel gideyim' der. Bugün sistemi doğru yönetmek, doğru anlamak ve insan ilişkilerini doğru anlamak kolay değil.”

Mağazalaşmanın ana şartlarından birinin sistemi kurup dağıtımın sistemi kuran tarafından yapılması olduğuna işaret eden Kiğılı, “Eskiden personel alımını ben yapıyordum, şimdi insan kaynaklarında 25 kişi çalışıyor. Bu arada, patron olarak insan kaynaklarına 'şu elemanı alın' diye bir kişi bile önermedim.” dedi.

- "Önümüzdeki 10 yıl Türk hazır giyiminin 10 yılı olacak"

Kiğılı, şirket olarak Türkiye’de gidecek çok fazla bir yer kalmadığını belirterek, altyapılar tamamlandığında birkaç yıl zarfında 14 ile de gideceklerini, Türkiye yatırımlarının bitmek üzere olduğunu söyledi.

Belki senede 3-5 mağaza açabileceklerini ama 10 mağaza açamayacaklarını çünkü her yerde bulunduklarını aktaran Kiğılı, sözlerine şöyle devam etti:

“Samimi söylüyor ve doğru konuşuyorum. Önümüzdeki 10 yıl Türk hazır giyiminin 10 yılı olacak. 10 yıl zarfında bugün gördüğünüz, Türkiye’nin medar-ı iftiharı asgari 8 ile 10 markanın Avrupa pazarlarında cirit attığını göreceksiniz. Bu kaçınılmaz. Avrupa'dan o kadar büyük üstünlüğümüz var ki. Çok hızlı karar verme yeteneğimiz var, işi çok iyi takip ediyoruz. Modayı, rengi, sistemi, biçimi iyi takip ediyoruz, mağazacılığı çok iyi biliyoruz. Hızlı bir şekilde tedarikçilerimizi artırmak mecburiyetindeyiz. Avrupa’dan hiçbir eksiğimiz yok. Tek eksiğimiz sermaye yapımız yeterli değil. Devlet elinden geldiğince Turquality’i çıkarttı. Yeterli mi? Şimdilik yeterli ama ilerde yetersiz olacak.”

Kiğılı, Türkiye’de görülen büyük markaların yurt dışından gelmelerine karşı olmadıklarını, onların rekabeti gösterdiklerini anlatarak, “Ama bugün gelen çok lüks markaları hayatlarını devam ettiriyorlar. Onların da ne kadar devam ettireceği meçhul. Büyük moda markaları Fransa, İngiltere çökmüş durumda, Almanya’da zaten yok, İtalya’da sıkıntı var. Bir tek İspanyollar bayraklarını sallandırıyorlar, onların da ne kadar devam ettireceği belli değil. Gelecek Türk hazır giyiminin olacak.” diye konuştu.

Kayıt içinin olduğu her yerde, Türk hazır giyiminin gözlerini Batı’ya diktiğini anlatan Kiğılı, çok yakında Batı’da Türk markalarının zaferinin görüleceğini dile getirdi.

- “Avrupa Türk hazır giyiminden korkmaya başladı”

Kiğılı, özellikle Balkan ülkelerinde hızlı bir şekilde Avrupalılaşan, Avrupa Birliği’ne girmeye hazırlananlarda Türk Bayraklarının ve markalarının görüleceğini vurgulayarak, “Şu anda düğmeye basmış vaziyetteyiz. Hızlı bir şekilde ilk olarak Sırbistan, Hırvatistan, Arnavutluk, Bosna Hersek, Üsküp, Slovakya, Slovenya, Macaristan, Polonya’ya hızlı bir şekilde girişler olacak. Biz artık işi çok iyi biliyoruz. İnanın ki Avrupa Türk hazır giyiminden korkmaya başladı. Bir sürü marka Afrika pazarlarına da girecek. İran kayıt içine girdiği zaman, karşılıklı gümrük vergileri kalktığı zaman, Kazakistan, Türkmenistan ülkelerine girmemiz daha da çoğalacak. Geleceğe çok ümitle bakıyoruz. Hazır giyim istihdamın en çok yaratıldığı bir sektör. Bu işin oyuncuları bizler oyunu kurallarına göre oynuyoruz. Doğru karar verip doğru işler yapmaya gayret ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Kiğılı'nın bir aile şirketi olduğunu anımsatan Kiğılı, “Ben bu zamana kadar kendimi yabancılara sattırmadım. Piyasada yeteri kadar itibar ve güvenim var. Kredibilitemiz ve yatırım yapacak kapasitemiz var. Benim şimdilik fonlara ihtiyacım yok. İlerde olur mu? Bilemiyorum.” diye konuştu.

- "Türkler’in ilk gideceği yer İran"

Kiğılı, yakın bir gelecekte İran ile ticari ilişkilerin düzeleceği inancını taşıdığını anlatarak, “Sistem doğru oturursa Türkler’in ilk gideceği yer İran. Şu anda hiçbir Türk markasının doğuda büyüme şansı yok çünkü kayıt dışı ekonomi. Afrika pazarı da gelecek vadediyor.” dedi.

Şirketin halka arzına ilişkin soru üzerine Kiğılı, “Sistemi doğru yönettiğimiz müddetçe halka açılmayı düşünmüyoruz. Bugün olmaz ama yarın olabilir. Ne bir fonla ortak olmayı ne de halka açmayı düşünmüyoruz. Halka açılmayı yanlış bulmuyorum, doğru bir şey ama borsaya dönüp bakıyorsunuz, halka açılmış Türk giyim şirketlerinin hepsi zarar yazıyor. Mudilere sağlıklı şekilde kar edip kar dağıtmanız lazım. Halkın çoğu zararda olacaksa ben bu işte yokum. Karlılık iyi derecesi iyi olup ortaklarına ciddi bir ödeme yapıyorsa ben varım, ödeme yapmıyorsa bir sürü vebalin altına giriyorsun o zaman yokuz.” şeklinde konuştu.

- “Laleli, Osmanbey, Merter piyasaları çökmeye başladı”

Rusya’da Türk markalarının birbiriyle rekabet ettiğine ilişkin yorumların hatırlatılması üzerine Kiğılı, “Rusya’da bu var. Yıllardır Osmanbey, Merter, Laleli piyasalarımız var. Bu piyasalarda bizim gibi işin içinde olmuş, yıllarını vermiş marka yok. Sahiplerine bakıyorsunuz altyapıları zayıf, birçoğu uydurma İtalyan markaları.” dedi.

“Bu piyasalardaki markalar çakma mı?” şeklindeki soru üzerine Kiğılı, “Hepsi çakma marka. Rusya’daki büyük çoğunluğu çakma marka. Gerçek markalar gidince çakma markalar gözden düşünüyor. Laleli, Osmanbey, Merter piyasaları çökmeye başladı. Hep karşı tarafı aldattığından dolayı. Ucunda da hep çakma İtalyan markaları. Bizim gibi markalar beraber çalışıyor. Biz onları aşmışız birbirimizi vuracak halimiz yok. Ama çakma markaların birkaç senesi kaldı.” şeklinde konuştu.

- “Biz tüketiciyi yıllardır hep beraber aldattık”

Bir gazetecinin, indirimlerle tüketicilerin aldatıldığına yönelik soru üzerine Kiğılı, “Biz tüketiciyi yıllardır hep beraber aldattık. Müşteriler üzerindeki ahlaki bozulmaya biz sebep olduk, markalar olarak. 100 liralık bir mal 150 liraya satılıyorsa mağaza ancak masrafını karşılıyor. Küçük, büyük hiçbir markaya yüzde 50 kar yetmez. Etiket fiyatlarında zaman zaman mübalağa edilmiş oluyor. Bunun sıkıntısını çekiyoruz. Biz bu sevdadan vazgeçtik, malın fiyatı belli. Yüzde 50, 70, 80 indirim yapmıyoruz. Sezon başı doğru fiyatı koyuyoruz onunla devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.

“AVM denizi bitti” sözününün anımsatılması üzerine Kiğılı, “225 mağazamızın 52’si İstanbul, 25’i Ankara’da, bunların ikisi ciromuzun yüzde 60’ını tayin ediyor. İstanbul’da AVM açılacak yer kalmadı. İstanbul’da yapılan AVM’lere girip girmemek bize ait. Artık bizim şartlarımız kabul edilirse giriyoruz. İstanbul, Ankara bitik durumda, Denizli, Eskişehir, Gaziantep, Konya, Bursa, Adana bitti. Bu AVM işi bitti. Yatıran düşünsün, parası çoksa aklı da kıtsa yapan düşünsün, karşılığında bir şey de alamaz.” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA