Toç Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk;

Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Toç Bir-Sen Muğla Şubesi’nin İl Divan toplantısı Menteşe Öğretmenevinde yapıldı. Toplantıya Toç Bir-Sen Genel başkanı Hüseyin Öztürk, Genel Başkan Yardımcıları İbrahim Ethem Gürsoy ve Zekeriye Yazıcı, Memur Sen Muğla İl Başkanı Önder Uçak, Orman Bölge Müdürü Mehmet Çelik, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Şakir Fırat Erkal, Milli Eğitim Müdürü Celalettin Ekinci ve AK Parti İl Başkanı Yardımcısı Şari Pirci katıldı.

Toç Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk;
Toplantının açılışında konuşan Toç Bir-Sen Muğla 21 No’lu Şube Başkanı Cüneyt Topaloğlu, üye sayılarının her yıl artarak devam ettiğini söyledi.

Memur-Sen İl Başkanı Önder Uçak ise, sadece ücret sendikacılığı yapan sendika değil, hizmet sendikacılığını yeniden tanımlayan bir sendikacılık yaptıklarını belirterek, “Çalışmalarımız hem kazanım üretmeyi, hem de sosyal kültürel çalışmalar ile ülkenin değişimine kültürel alanına katkı sunmaya yöneliktir. Muğla’da kavga zemininde rekabet değil, rekabet zemininde akademik sendikacılığı anlayışı ile sendikacılık yapıyoruz. Söylem değil, eylem sendikacılığı yapıyoruz” dedi.

“Ücret değil, duruş sendikacılığı yapıyoruz”

15 Temmuz ve öncesindeki 28 Şubat sürecinde Memur-Sen olarak duruşlarının hep net olduğunu açıklayan Toç Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk, “Hep ülkesinin yanında, milletinin yanında ve devletinin yanında bir duruş sergiledik. Bu noktada Memur-Sen’in ilk tohumunu atan ve bugün dev bir çınara dönüşmesine vesile olan kurucu genel başkanımız Mehmet Akif İnan hocamızı da rahmetle anıyorum. Bugün Toç Bir-Sen ailesi 43 bin oldu, Memur-Sen ailesi de 1 milyonu aştı. 2010 yılında yapılmış olan referandum sonrasında toplu sözleşme hakkı elde ettikten sonra memurların özlük haklarında çok ciddi iyileşmeler yaşandı. Burada Memur-Sen’in farkını hep birlikte çok net bir şekilde gözlemliyoruz. 2010 öncesi ile 2010 sonrasını incelediğinizde bütün özlük haklarının yüzde 200’lere, yüzde 300’lere ulaşır bir şekilde kazanımlarımızı arttırdığımızı net bir şekilde görürsünüz. Biz sadece ücret sendikacılığı yapmıyoruz. Biz bir duruş sergiliyoruz ve duruş sendikacılığı yapıyoruz. Bu dava için kurulan sendikanın ilk kurucuları bize adam gibi durmayı öğrettiler” dedi.

“Türkiye’nin ayağına pranga vurmaya çalışıyorlar”

Birilerinin Türkiye’nin ilerlemesinden endişe ettiğini belirten Toç Bir-Sen Genel Başkanı Öztürk, “Birilerinin yerli işbirlikçileri Türkiye’nin ayağına pranga vurmaya çalışıyorlar. Küresel emperyalistleri anlıyoruz. Türkiye artık eski ruhuna bürünmüş, bölgenin ağabeyi, hamisi konumunda ilerliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bu ülkenin çıkarları için ülke ülke dolaşıyor. Ülkemizin sınırlarını tehdit eden terör örgütü ile mücadele ederken, biz burada bunu hissetmiyoruz bile. İşte bunu hazmedemeyenler var. Küresel işbirlikçileri anlıyoruz, ama yerli işbirlikçileri buradan kınamadan geçemeyeceğim. Suriyeli mültecilerin evine gitmesini ön plana çıkaran, bu söylemi ileri süren bu yerli işbirlikçiler var ya, onlar şu rakamları çok net biliyorlar. Suriyeli mültecilerin bu devlete 4 yıllık maliyeti 8 milyar dolar. STK’ların yaptığı katkılar ile 4 yıllık maliyeti 30 milyar dolar. Peki bu ülkede yapmaya çalıştıkları darbeciklerin maliyeti ne? 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin maliyeti 17 milyar dolar. Gezi Parkı’nın bir aylık maliyeti 151 milyar dolar. 28 Şubat postmodern darbenin maliyeti 390 milyar dolar. Kim gitsin, Suriyeliler mi gitsin, zaten gidecekler. O bölgeler temizlendikçe bu insanlar kendi ülkesine, kendi evine gidecek. Bu ülkedeki bazı işbirlikçiler zaten gitti. Birileri Pensilvanya’ya, birileri Almanya’ya gitti.” dedi.

Kaynak: İHA