Zonguldak'taki Grizu Faciasının 26. Yılı

TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü'nde 1992'de meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden 263 maden işçisi için tören düzenlendi GMİS Genel Başkanı Demirci: 'Her zamankinden çok daha fazla üretmeye, kendi kaynaklarımızı değerlendirmeye ihtiyacımız var'.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü'nde 3 Mart 1992'de meydana gelen grizu faciasında yaşamını yitiren 263 maden işçisi törenle anıldı.

TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, Kozlu müessesesi kuyu başında düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Kozlu faciasının sadece Türkiye madenciliğinin değil, dünya madenciliğinin en önemli travmalarından biri olduğunu söyledi.

Madencilikte güvenliğin olmazsa olmaz konuların başında geldiğini belirten Eroğlu, "Güvenlik kültürü konusunda şu anda bakanlık düzeyinde çalışmalar var. Bilhassa iş güvenliği uzmanı arkadaşlar size verecekleri eğitim formatını yeniden düzenlemek istiyoruz. Daha kalıcı hale gelecek, izler bırakacak, daha fazla görsel malzeme olduğu bir katılım düşünüyoruz. Bakanlığın da bu anlamda çalışmaları var, bizim de çalışmalarımız var. Sizlerden katılım bekliyoruz." diye konuştu.

Eroğlu, güvenlik kültürünün birdenbire oluşmadığını dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu zamanla olan bir hadise. Emniyet kemerlerinin yerine koyduğumuz şu emniyet tokasını hep beraber kaldırıp atalım. Bunu niye istiyorum? Biz bir kere ben dahil, emniyet kemeri tokasını taktığımız zaman kendimizi kandırıyoruz. Biz bu algıyı hep beraber yok edelim. Hızlı bir şekilde belli bir yapılanmanın içerisindeyiz. Mevcut damar için hazırlıklarda yine iyi bir ekipman yakaladık. İhale aşamasındayız. İnşallah onu da yakalarsak, damar içerisindeki mevcut bilhassa taş için günlük 5 metre kadar bir ilerleme yapılacak bir durum söz konusu olacaktır."

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci de madencilerin doğaya karşı mücadele verdiğini ve şehit olduğunu ifade etti.

Demirci, madencilerin ülke sanayisine ve ekonomisine katkıda bulunduğunu dile getirerek, "Biz buradan taş kömürü üretmezsek, ülkemizin demir çelik sektörüne, diğer sanayilerin ihtiyaçlarını dışarıdan karşılamak zorunda kalıyoruz. Dışarıdan kömür alırken Türkiye'nin cari açığı, dış borçlar artıyor ve bazı devletler bu durumu ülkemizin üzerinde baskı unsuru olarak kullanıyor. Her zamankinden çok daha fazla üretmeye, kendi kaynaklarımızı değerlendirmeye ihtiyacımız var. Burada kömür ve çalışmaya hazır insanlar, teknik olarak imkanlarımız var. Biz insanca çalışıp insanca yaşayacağımız koşullarda üretmek istiyoruz. Ülke ekonomisine katkı vermek istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Kozlu Kaymakamı Ahmet Karakaya ise yerin yüzlerce metre altında üretimde bulunmanın kolay bir şey olmadığına işaret ederek, "2-3 yıl önce madene sayın bakanlarımızla birlikte inmiştik. Sayın Bakanımız madenci kardeşlerimize, 'Bir ihtiyacınız var mı?' diye sordu. O dönem çukur siyaseti yapanların, hendek kazanlara karşı bir operasyonu vardı devletimizin. Yerin 500 metre altında, zor şartlarda kömür çıkaran madencilerimizin kendi derdini unutup, 'Bizim maaşlarımızdan kesin, askerimize, polisimize verin. Vatanımızı, böldürtmeyin, bayrağımızı indirtmeyin. Biz bunu istiyoruz.' dediler. Böyle ulvi duygulara, kıymetli düşüncelere sahip madencilerimizi devletimizin hiçbir zaman mağdur etmeyeceğini yürekten inanıyorum. Bundan şüphem yoktur. İnşallah devletimizin imkanları çerçevesinde her türlü kolaylık ve düzenleme yapılacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Törende, faciada yaşamını yitiren işçiler için saygı duruşunda bulunuldu, Kur'an-ı Kerim okundu ve mevlit şekeri dağıtıldı.

Kaynak: AA