Türkiye, Azerbaycan Ve Gürcistan Savunma Bakanları Giresun'da Yaylada Buluştu...(2)

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Fransa’nın Suriye’ye askeri varlık kaydırması için hiç bir makul, meşru bir gerekçesi bulunmadığını belirterek böyle bir adımın Fransa için macera olacağını söyledi.

Türkiye, Azerbaycan Ve Gürcistan Savunma Bakanları Giresun'da Yaylada Buluştu...(2)
Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Savunma Bakanları Üçlü Zirvesi bugün Giresun’un Dereli ilçesi Kümbet Yaylası’nda gerçekleşti. Koçkayası mevkiindeki otelde gerçekleşen zirvede Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov ve Gürcistan Savunma Bakanı Levan İzoria arasında Savunma Alanında İşbirliği Mutabakat Muhtırası imzalanırken, atılan karşılıklı imzaların ardından 3 bakan basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"Trump’un yaklaşımı doğru bir yaklaşım"

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, bir basın mensubunun "Zirvede Suriye konusu hiç gündeme geldi mi ? ve ABD Başkanı Donald Trump’ın son açıklamaları sonrası yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz ?" sorusuna "Sayın Trump’ın yaptığı son açıklama önemli. Buna göre ABD’nin, Suriye’de DAEŞ terör örgütüyle mücadele için bulunduğunu ve DAEŞ’in büyük oranda Süriye’den ve Irak’tan temizlendiğini, dolasıyla orada bulunmaları için artık bir gerekçe kalmadığı şeklinde bir açıklaması oldu. DAEŞ ile mücadele tamamlandıktan sonra ABD kuvvetlerinin Suriye’de bulunmasının bir anlamı olmayacağını ve birliklerini Suriye’den çekeceklerini ifade etti.

Bu önemli. Uluslararası koolisyonun Süriye’de bulunmalarının meşru gerekçesi DAEŞ ile mücadeledir. Bu gerekçe sayın Trump’ın açıkladığı şekliyle ortadan kalktığına göre o zaman kendi görevini tamamlamış, DAEŞ tehdidini bölgeden uzaklaştırmış olarak birliklerini çekmek istiyor. Bu doğru bir yaklaşım. Mantıksal bir önerme veya sonuç. Nasıl yürütülecek ? nasıl hayata geçecek ? bunu hep birlikte göreceğiz" dedi.



"Umut ediyoruz böyle bir adım atılmaz"

Canikli, açıklamalarını Fransa’nın Suriye ile ilgili yaklaşımı bağlantısında sürdürerek "Bununla bağlantılı olarak daha sonra Fransa’nın yaptığı açıklama dikkat çekici. DAEŞ tehdidi büyük oranda ortadan kalktığına göre Fransa’nın yada başka bir ülkenin Suriye’de askeri varlık bulundurmasının meşru bir zemini kalmamıştır. Fransa, Suriye’nin kuzeyine askeri varlık bulundurma gibi bir adım atarsa, uluslararası hukuk açısından meşru olmayan bir adım olur. İşgal olur aslında, çünkü sayın Trump çok net bir şekilde orada bulunmalarının temel gerekçesinin DAEŞ ile mücadele olduğunu ifade ediyor. DAEŞ tehdidi bertaraf edildikten sonra orada bulunmaları için bir neden kalmadığını belirtiyor. Bunu bizim bir tezimiz olarak ifade etmiyorum. Sayın Trump’ın çok net açıklamaları, dolayısıyla Amerika bu mücadeleyi yaptıktan sonra birliklerini çekme kararı verirken, Fransa’nın hangi gerekçe ile Suriye’ye asker göndermek istemesini anlamak mümkün değil. Böyle bir şey doğru bir yaklaşım değil. Uluslararası hukuk açısından sakat ve meşru olmayan bir politika ve adım olur. Özellikle o bölgedeki terör örgütü unsurlarına destek vermek amacıyla, onları doğrudan yada dolaylı desteklemek amacıyla, korumak amacıyla silahlı kuvvet bulundurma gibi bir niyeti varsa bu gerçekten çok vahim bir adım olur. Çünkü YPG, PYD bir terör örgütüdür. Tartışmasız bir şekilde PKK’nın kendisidir. PKK’nın terör örgütü olduğunu Fransa’da kabul ediyor. Onun bir parçası olan organik bağı olan YPG ve PYD içinde aynı şey geçerli. Eğer Fransa, Suriye’de askeri varlık bulundurma düşüncesini, buradaki terör örgütlerini desteklemek amacıyla yapmak istiyorsa bu gerçekten çok yanlış bir adım olur. Hatta Fransa açısından bir macera olur. Umut ediyoruz böyle bir adım atılmaz" diye konuştu.



"Fransa’nın bu bölgeye askeri varlık kaydırması için hiç bir makul, meşru bir gerekçe bulunmamaktadır"

DAEŞ ile mücadelede Türkiye hariç diğer bütün ülkelerin vekalet kullandığını belirten Canikli, sözlerini şöyle tamamladı:

"Vekaletle DAEŞ ile mücadele yürütmüşlerdir. DAEŞ ile göğüs göğüse mücadele eden tek silahlı kuvvetler, Türk Silahlı Kuvvetleri’dir. Doğrudan kendi askeri ve varlıklarıyla yapmıştır. 2 bin kilometrelik alanı Türk silahlı Kuvvetleri doğrudan kendi gücüyle DAEŞ’ten temizlemiştir. Onun dışındaki bütün koalisyon ülkeleri Süriye’de DAEŞ ile mücadelede vekalet güç kullanmışlardır. Süriye’nin, kuzeyinde açık bir DAEŞ tehdidi yok. Bunu sayın Trump da ifade etmektedir. Dolaysıyla Suriye’de bulunmanın meşruiyet kaynağı DAEŞ ise o zaman hangi yetkiyle ve hangi gerekçeyle orada bulunacaksınız ve kuvvet kaydıracaksınız. Fransa açısından böyle bir adım uluslararası hukuka aykırı bir adım olur. Türkiye niye orada, Türkiye terör ile mücadele ediyor. Topraklarına terör örgütü mensupları tarafından o bölgelerden yapılan sayısız tacizler ve saldırılar var. O terör unsurlarını o bölgeden uzaklaştırmak, ortadan kaldırmak için meşru müdafaha çercevesinde Türkiye Suriye’de bulunuyor, bulunmaya da devam edecektir. Oradaki bütün terör unsurları, Türkiye için tamemen tehdit unsuru olmaktan çıkana kadar bu mücadele devam edecektir. Biz aynı zamanda da DAEŞ ile mücadele ediyoruz. Nitekim Afrin Operasyonu sırasında PYD, YPG ile birlikte hareket eden eski DAEŞ unsurlarına karşı da bu mücadeleyi yürüttük ve onlarıda PYD, YPG terör örgütüyle birlikte Afrin’den söküp attık. Dolayısıyla Fransa’nın bu bölgeye askeri varlık kaydırması için hiç bir makul, meşru bir gerekçe bulunmamaktadır."
Kaynak: İHA