KDV Tasarısı TBMM Genel Kurulunda

Genel Kurulda, Katma Değer Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 178 Sayılı KHK'de Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nın birinci bölümü üzerindeki görüşmeler devam ediyor CHP İzmir Milletvekili Çam: 'Gelir vergisi, kurumlar vergisi, KDV ve ÖTV'de ciddi anlamda baştan sona kadar düzenleme yapmamız gerekirken bu tip palyatif tedbirlerle ekonomiyi iyi bir noktaya götürmek mümkün değildir'.

TBMM Genel Kurulunda, Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nın birinci bölümü üzerindeki görüşmeler sürüyor.

Görüşmelerde söz alan MHP Adana Milletvekili Mevlüt Karakaya, değişiklikle KDV'de bir reform yapıldığına işaret edildiğini belirterek, "Şunu ifade etmeliyim ki reform, tüm vergi sistemi üzerinde yapılması gereken bir ihtiyaç olarak hala orta yerde durmaktadır." dedi.

Tasarıyla yapılan değişikliklerin çoğunun uygulama kaynaklı sorunları gidermeye yönelik bir düzenlemeden ibaret olduğunu dile getiren Karakaya, "Bunların içerisinde elbette önemli, yerinde olanları var ama yanlış ve eksik olanları da bir hayli mevcut." ifadesini kullandı.

Karakaya, "Şunu hepimiz biliyoruz ki reform niteliğindeki bir çalışma vergileme boyutuyla ele alınıp yapılmalıydı, vergilendirme ilkelerine uygun bir biçimde mükellefi, konusu, matrahı ve tarifesi bir bütün olarak ele alınıp getirilmeliydi." şeklinde konuştu.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ise bir vergi reformunun kamu gelirini azaltıcı değil, adil bir biçimde daha da arttırıcı ya da en azından nötr olması gerektiğini savundu.

Tasarıyla getirilen değişiklikleri anlatan Çam, "Yeni düzenleme sırasıyla hem vergi gelirlerini azaltıyor hem de sermayeye yeni muafiyet ve istisnalar getirerek mevcut adaletsiz vergi yükünü daha da adaletsiz hale getirip emekçilerin omuzlarındaki yükü arttırıyor." görüşünü dile getirdi.

Vergilerde ciddi anlamda düzenleme yapılması gerektiğine işaret eden Çam, "Gelir vergisi, kurumlar vergisi, KDV ve ÖTV'de ciddi anlamda baştan sona kadar düzenleme yapmamız gerekirken bu tip palyatif tedbirlerle ekonomiyi iyi bir noktaya götürmek mümkün değildir." ifadesini kullandı.

HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, medyada yaşanan satışlara değinerek, HDP'nin grup toplantılarının bazı kanallarda canlı olarak yayınlanmadığını söyledi.

HDP'ye ilişkin yapılan bazı haberlerden fotoğrafları gösteren Kerestecioğlu, "Kongremizden sonra 'Terör partisi kapatılsın' manşetleri atıldı." ifadesini kullandı. Kerestecioğlu, siyasi parti liderlerinin televizyonlarda konuşma sürelerine ilişkin istatistikleri de paylaştı.

Şahsı adına söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da Türkiye'de basın ve medyanın özgür olmadığını öne sürerek, "Bari bu konuda komik duruma düşmeyelim. 'Biz basını kontrol ediyoruz çünkü bizim yaptıklarımız kamuoyuna yansırsa biz bu ülkede sükuneti sağlayamayız.' deyin biz de kabul edelim. Demirtaş çok güzel saz çalıyor. Siz de çalın. Saz çalmaya düşmanlık etmeyin." ifadesini kullandı.

Sataşma nedeniyle söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan ise Genel Kurulda, terör örgütü PYD'nin sözcüsü gibi davranan ve basınla ilgili ticari ilişkileri hükümetin talebi gibi ifade eden konuşmalara dünden beri şahitlik ettiklerini söyledi.

Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tüm kamuoyu, sizin terörist cenazelerine gitmeyi bir görev bildiğinizi görecek, bunu haber yapan gazeteler sorun olacak. Mesele saz çalmak değil. Mesele, televizyonda saz çalıp ardından silahlara susturucu olma görevini üstlenmeniz. Siz, saz çalın, parlamentoya girin, ifadelerinizi en rahat şekliyle ortaya koyun diye bu millet bedel ödedi, sabretti. Birçok görüntüye, sıkıntıya rağmen alttan aldı, idare etti ve 'Yeter ki kan akmasın.' dedi. Herkese saldıran, her şeye kızan, Afrin'e demedik laf bırakmayan sizler, şimdiye kadar bu kürsüden çıkıp bir kez olsun PYD yanlış yapıyor, PKK terör örgütüdür, dağa genç göndermeyin diyemediniz. Şimdiye kadar bir kez PKK terör örgütüdür diyebildiniz mi?"
Kaynak: AA