Faktör Verimliliği Uluslararası Konferansı

Chicago Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Akçiğit: “ABD’de her yıl 500 binden fazla patent üretiliyor. Bu patentlerin de yüzde 20’den fazlası ikinci el piyasada el değiştiriyor. ABD’de aktif, likit bir ikinci el fikir piyasası var. Sanırım bizde de bunun mevzuatı henüz yok. Aslında bu kısmı da düşünmemiz lazım” Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Maraşlıoğlu: “Verimliliğinin büyümeye katkısının artırılması için imalat sanayi odaklı bir bakış açımız bulunuyor. Bu kapsamda, toplam faktör verimliliğinin düşük kalma nedenleri tespit edilerek, sorunları çözebilmek adına kamunun geliştirebileceği araçları belirlemeyi hedefliyoruz”

İSTANBUL – Chicago Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ufuk Akçiğit, girişimcilik ekosisteminin gelişimi için ikinci el fikir trafiğine de önem verilmesi gerektiğini belirterek, “ABD’de her yıl 500 binden fazla patent üretiliyor. Bu patentlerin de yüzde 20’den fazlası ikinci el piyasada el değiştiriyor. ABD’de aktif, likit bir ikinci el fikir piyasası var. Sanırım bizde de bunun mevzuatı henüz yok. Aslında bu kısmı da düşünmemiz lazım.” dedi.

Akçiğit, “Kamu 21.yüzyılda özel sektörün büyüme performansını artırmak için ne yapmalı?” sorusunun cevabının arandığı "Toplam Faktör Verimliliği Uluslararası Konferansı"nda, verimliliğe ve girişimciliğe ilişkin değerlendirmeler yaptı.

Çengelli iğnenin mucidi Walter Hunt’un 1800’lü yıllarda söz konusu patenti 10 bin dolara sattığını hatırlatan Akçiğit, o patenti alanların ise yüz milyonlarca dolar para kazandığını hatırlattı. Akçiğit şunları söyledi:

“Walter Hunt’ın zaten hiçbir zaman girişimci olamaması lazım, bu adamın olması gereken şey mucit… Bu yetenekle alakalı bir şey. Girişimcilik de aynı şekilde. Biz sürekli ‘girişimciliği artıralım’ diyoruz ama buluş sahibi kişilerden onu paraya çevirmelerini beklemememiz gerekiyor. Bu işin bir finansal, pazarlama, üretim kısmı var, bir de fikri bulma kısmı var. Belki de aslında biz gerçekten fikir bulacak insanları üretip daha sonra bu fikirlerle kaynakları bir araya getirmemiz gerekiyor.”

Amerika’da ikinci el patent piyasasının çok etkili bir şekilde çalıştığını aktaran Akçiğit, "ABD’de her yıl 500 binden fazla patent üretiliyor. Bu patentlerin de yüzde 20’den fazlası ikinci el piyasada el değiştiriyor. ABD’de aktif, likit bir ikinci el fikir piyasası var. Bu sadece patent satışı. Bunun üzerine lisanslama pazarı çok daha yüksek. Bir teknoloji bulunuyor ve lisanslama sayesinde bir anda ekonomiye yayılıyor. Ne yazık ki çoğu ülkede, sanırım bizde de bunun mevzuatı henüz yok. Aslında bu kısmı da düşünmemiz lazım." diye konuştu.

Girişimcilik ekosistemindesıkça rastlanan “Daha fazla fikir üretelim” anlayışından vazgeçilmesinin faydalı olacağını söyleyen Akçiğit, "Olay sadece ‘Hadi biraz daha Ar-Ge yapalım’, ‘Hadi daha çok fikir üretelim’den ziyade, ortaya çıkardığınız teknolojiyi ne kadar şirket kullanabiliyor, ne kadar yayabiliyoruz bunu ekonomide, bunu da sorgulamamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

- “Güney Kore’nin mucizevi büyümesinde verimlilik politikalarının rolü büyüktür"

Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hayri Maraşlıoğlu ise verimliliğin en genel ifadeyle daha az girdiyle daha fazla çıktı elde etmek şeklinde tanımlandığını hatırlatarak, toplam faktör verimliliğnin ise büyümenin iş gücü ve sermaye artışı dışında kalan kısmının kaynağını oluşturduğunu söyledi.

Toplam faktör verimliliği kavramının altında, beşeri sermaye, organizasyonel yapı, bilgi varlıkları, firmalar arası ilişkiler, edinilmiş endüstriyel beceriler gibi unsurlar bulunduğunu belirten Maraşlıoğlu, şöyle konuştu:

"Bilimsel veriler, verimlilik artışlarının sürdürülebilir güçlü büyümede, ülkelerin kalkınmasında ve küresel ölçekte rekabet avantajı elde etmelerinde büyük önem taşıdığını gösteriyor. Gelecek nesillere refah içinde sağlıklı bir yaşam ortamı bırakabilmek öncelikle sürdürülebilir üretimin sağlanmasına bağlıdır.

Sürdürülebilir üretimin ve büyümenin ön şartı ise bu büyümenin verimlilik artışlarına dayalı olmasıdır. Ancak salt çıktı da yeterli değildir, verimlilik için çıktının niteliği önemlidir. Örneğin Güney Kore… 1960 yılında 79 dolar olan kişi başı milli gelir 2017 yılında 380 kat artarak 30 bin dolara yaklaştı. Türkiye’nin kişi başına milli geliri ise 1960’ta 380 dolar civarındaydı. Güney Kore’nin mucizevi büyümesinde sanayileşmeye odaklanmış verimlilik politikalarının rolü büyüktür.”

- "Yaklaşık 3 bin firma ile görüşüldü"

"2010 sonrası dönemde çoğu AB ülkesinden çok daha dengeli ve istikrarlı bir büyüme süreci yaşamamıza rağmen, bu büyümede verimlilik artışlarının payı henüz istenen düzeyde değil.” diyen Maraşlıoğlu, “Bu amaçla, Toplam Faktör Verimliliği Politika Çerçevesi GeliştirilmesineDestek Projesini hayata geçirdik." bilgisini verdi.

Kalkınma Bakanlığı’nın ana faydalanıcısı olduğu projenin, Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği tarafından finanse edildiğini ifade eden Maraşlıoğlu, "Proje, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yürütülmektedir. Verimliliğinin büyümeye katkısının artırılması için imalat sanayi odaklı bir bakış açımız bulunuyor. Bu kapsamda, toplam faktör verimliliğinin düşük kalma nedenleri tespit edilerek, sorunları çözebilmek adına kamunun geliştirebileceği araçları belirlemeyi hedefliyoruz." diye konuştu.

- “Kamunun geliştirebileceği araçları sentezleyen bir Yeşil Kitap ortaya kondu”

Konuyla ilgili güncel literatür, yerel ve küresel ölçekte benzer çalışmalar ve saha çalışmalarından elde edilen verilerin sentezlendiğini anımsatan Maraşlıoğlu, 100 büyük ölçekli imalatçı, 400 orta ölçekli tedarikçi ve 2 bin 500 kadar son halka tedarikçi KOBİ ile olmak üzere yaklaşık 3 bin firma ile görüşüldüğünü kaydetti.

Maraşlıoğlu, anketlerden elde edilen verilerle farklı teknik analizlerinin de yapıldığını ifade ederek şöyle devam etti:

"Toplam faktör verimliliğinin mikro düzeyde belirleyicileri tespit edildi. Verimliliğinin artırılmasında en büyük katkıyı sağlayacağını düşündüğümüz otomotiv, gıda, hazır giyim ve elektrikli teçhizat sektörleri olmak üzere dört temel imalat sanayi sektörü seçildi. Bu dört temel sektör için küresel değer zincirleri incelendi. Uluslararası karşılaştırma amacıyla verimlilik konusunda öncü olan Güney Kore ve Almanya’yı mercek altına aldık. Belirlenen sektör ve temalar için çok paydaşlı bir yaklaşımla çalıştaylar düzenlendi. Tüm bu çalışmaların sonuçlarından hareketle, kamunun geliştirebileceği araçları sentezleyen bir Yeşil Kitap ortaya kondu."

Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Başkanı Faruk Eczacıbaşı da, bilgi teknolojilerinin geliştiği dünyada eski ekonomi yönetiminin karar verici kalmasının dünyadaki gelir adaletsizliğini artırabileceğini söyledi.

Bütüncül reformlarla verimlilik artışının sağlanabileceğine dikkati çeken Eczacıbaşı, "Verimliliği yalnız ekonomik anlamda kabul ediyoruz ama yakınsama ile verimliliğin sosyal alanlara da kaydığını çok yakında göreceğiz.” ifadelerini kullandı.

- Yeşil Kitap ilk günün sonunda açıklanacak

Toplantıda Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Ofisi Ülke Direktörü Claudio Tomasi ve AB Türkiye Delegasyonu Müsteşarı François Begeot’un yanı sıra çeşitli konuşmacıların verimlilik konusunu ele aldığı toplantı yarın da devam edecek.

Konferansın ilk gününde, alanında önde gelen uzmanların katılacağı Küresel Verimlilik ve Değişen İş Modelleri, Şirket Yönetim Kalitesi, KOBİ’lerde Yönetim ve İnovasyon, Değer Zincirleri, Çığır Açan Teknolojiler ve Yeni İş Modelleri başlıklı paneller gerçekleştiriliyor. Genel katılıma açık olan ilk günün sonunda, Toplam Faktör Verimliliği Projesi Yeşil Kitap sunumu gerçekleştirilecek.

Yeşil Kitap, Toplam Faktör Verimliliği için Politika Çerçevesi Geliştirilmesine Destek Projesi kapsamında, Onuncu Kalkınma Planı’nda belirlenen “verimlilik artışı ve sanayileşmenin hızlandırılması yoluyla ihracata dayalı, özel sektör öncülüğünde rekabetçi üretim yapısının geliştirilmesini esas alan büyüme stratejisini” temel alarak hazırlandı.

Yeşil Kitap, Türkiye’de toplam faktör verimliliğinin büyümeye katkısını artırmak üzere yapılan durum tespitini ve politika önerilerini içeriyor.

Kaynak: AA