Afrin Operasyonu Sonrasında Orta Doğu'da Değişen Dengeler Paneli Düzenlendi

Kilis 7 Aralık Üniversitesi ile Orta Doğu Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (ORSAM) ortaklaşa Afrin Operasyonu Sonrasında Orta Doğu’da Değişen Dengeler konulu panel düzenlendi.

Afrin Operasyonu Sonrasında Orta Doğu'da Değişen Dengeler Paneli Düzenlendi
ORSAM ile 7 Aralık üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Metin Akis’in moderatörlüğünü yaptığı panele ORSAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal, ORSAM Suriye Uzmanı Oytun Orhan ve ORSAM Filistin Uzmanı Dr. Öğretim üyesi Gökhan Boşbaş konuşmacı olarak katıldılar.

ORSAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal, Orta Doğu politikalarında Türkiye’nin bir doğallaşma ve normalleşmeye öncülük ettiğini belirterek, bölgede Amerika, Rusya ve Çin gibi ülkelerin çıkarlarının olduğunu, Irak’ta kırk yıldan fazla süredir savaş yaşandığını, pek çok petrol kaynağına rağmen 80 bin Telaferli’nin mülteci konumunda Türkiye’de yaşadığını ifade etti.

Uysal, Mısır’ın darbeye direnmemesine rağmen Türkiye’nin darbe girişimine asla müsaade etmediğinin altını çizdi.

Değerlerin farkına varılması gerektiğini ve Batı’nın, sömürdüğü ülkeleri cahil ve yoksul bırakma politikası uyguladığını ifade eden Uysal, eğitime önem vererek kendi kaynaklarımızı en iyi şekilde kullanmamız gerektiğini vurguladı.

ORSAM Suriye Uzmanı Oytun Orhan, Suriye’de yaşanan olayların Angajman dönemi, Adaptasyon dönemi ve Operasyon dönemi olmak üzere üç başlık altında değerlendirilebileceğini belirtti.

Orhan, Zeytin Dalı operasyonunda, başlangıçta hava şartlarının olumsuzluğuna rağmen Türkiye’nin deneyimli ordu gücü sayesinde kısa sürede başarı sağladığını, bunda özellikle SİHA’nın (Silahlı İnsansız Hava Aracı) etkili olduğunu söyledi.



Orhan, Türkiye’nin DAEŞ ve YPG tehdidiyle karşılaştığını, öncelikle Afrin ve Münbiç operasyonlarının engellenmeye çalışıldığını ancak Astana sürecinin önemli bir dönüşüm meydana getirdiğini sözlerine ekledi.

ORSAM Filistin Uzmanı Dr. Gökhan Boşbaş, Türkiye’nin Filistin’i tanıyan ilk ülke olduğunu vurgulayarak başladığı konuşmasına, özellikle “Filistinlilerin ülkelerini para ile sattıkları” şeklindeki karalama kampanyalarının yersiz ve maksatlı olduğunu, İsrail’in son yıllarda iki binden fazla yeni yerleşim merkezi kurduğunu, bunları da planlı bir şeklide işgal maksadıyla yaptığını söyledi.



Son yıllarda hem İsrail’e hem de Batı’ya karşı doğru tepki verilmeye başlanması ile yeni bir döneme girildiğini ifade eden Boşbaş, Kudüs’ün İsrail’in başkenti olmasının Amerika tarafından kabulü ve elçiliğini buraya taşıyacağını bildirmesinin bir tavır olmasına rağmen, BM’deki oylamanın önemli bir tepki olduğunu ve bunun bir başlangıç olduğunu sözlerine ekledi.

Panel sonrasında Prof. Dr. Metin Akis konuşmacılara teşekkür ettikten sonra İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Osman Türer, konuşmacılara Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun adına plaket verdi.
Kaynak: İHA