Boğaziçi Üniversitesindeki Skandala Değindi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Boğaziçi Üniversitesinde bir grup öğrenci Afrin için lokum dağıtıyor, başımızın üzerinde yeri var. Lokum dağıtanlara şiddet kullanarak müdahaleyi asla ve asla doğru bulmuyoruz” dedi.

Boğaziçi Üniversitesindeki Skandala Değindi
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.

Boğaziçi Üniversitesinde yaşanan olaylarla ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "Boğaziçi Üniversitesinde bir grup öğrenci Afrin için lokum dağıtıyor, başımızın üzerinde yeri var. Üniversiteler bilgi yuvalarıdır ama üniversitelerde şiddet olmaz. Üniversiteyi şiddete teslim ederseniz üniversite bilgi üretmez. Lokum dağıtanlara şiddet kullanarak müdahaleyi asla ve asla doğru bulmuyoruz. Burada yapılacak iş üniversite yönetimidir. Olaya müdahale eder. Koltukta oturan zat doğrudan müdahale ediyor. Sizi üniversitede okutmayacağım diyor. Sen kimsin ya. Kimsin de okutmayacaksın. Üniversiteler senin babanın malı mı? Anayasa madde 42, ’Kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz.’ Beyefendi benim anayasa diyor. Kulağından tutacakmış. Bu ülkenin kadınları 2019’da seni kulağından tutup aşağı indirecekler. Devletin tepesinden üniversiteler dizayn edilmez. Devletin tepesinden üniversiteleri Pinochet, Hitler, Mussolini dizayn ediyordu. Onlara özendiysen o ayrı bir şey çık açık açık söyle. Yoksa bu düzen tutmaz. Demokrasilerde siyasi otorite suçluyu tespit edemez. Bir diktatörün diktatörlüğe yürüdüğü yolun taşlarını hakimler ve savcılar döşer. Bütün hakim ve savcılara sesleniyorum, çekinmeyiniz, korkmayınız, yürekli olunuz, adaletten haktan ve hukuktan yana olunuz. Birilerinin emriyle, telkiniyle birilerinin beklentilerine uygun karar vermeyiniz. Çocuklarınıza torunlarınıza gelecekte hesap veremezsiniz. Bütün yargıçların iyi davranması oturup doğru dürüst karar vermesi lazım" değerlendirmesinde bulundu.

"AİHM KARARLARI BİLE ŞU ANDA UYGULANMIYOR"

20 Temmuz darbesinden sonra gazeteciler ve milletvekillerinin tutuklandığını belirten Kılıçdaroğlu, "AİHM kararları bile şu anda uygulanmıyor. Akın Atalay 1,5 yıldır hapiste. Bırakmıyorlar niye kaçacakmış, Akın Atalay yurt dışından kendisi geldi teslim oldu. Niye kaçsın, FETÖ’cüler kaçar. Niye hapse atıyorsunuz, tutuyorsunuz? Kaptan gemiyi en son terk edermiş. Bu iş hukuk, vicdan, adalet meselesidir. Adaleti çürütürseniz devleti çürütürsünüz. Mehmet Altan, AYM ve AİHM karar verdi, hala tutuklu. Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak, ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi. Ali Bulaç 600 gündür tutuklu, Osman Kavala 5 aydır tutuklu. Celalettin Can, akil adam diye seçtiler, her tarafa gönderdiler o da içeride. Ömer Gergerlioğlu doktordu, KHK ile attılar, emekli aylığını alacak. Emekli aylığı vermeyiz diyorlar. Niçin sen atıldın. Bunun adı adalet. Batsın sizin adaletiniz. Enis Berberoğlu ve milletvekilleri hapiste hesabını veremiyorlar. Bütün dünyaya bizi rezil ettiler. Gitmişler Avrupa Birliği’nde Türkiye’yi anlatacaklar. Ne anlatacaksın raporlarını oku her şey var orada. Milletvekilleri niye, hangi gerekçeyle hapiste. Bütün bunlar OHAL nedeniyle, 20 Temmuz sivil darbesi sonucunda ortaya çıkan tablo bu. Türkiye’nin en temel sorunu işsizlik, OHAL ile artıyor. İşsizlik sorununun çözülmesi lazım" şeklinde konuştu.

1 milyonu aşkın gencin işsiz olduğunu, her 100 işsizden 27’sinin üniversite mezunu olduğunu ve her evde bir işsiz olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, "2017 rakamları açıklandı.984 bin kişi iş bulmuş. Bunlardan 2017’de 464 bin kişiyi kayıt dışı çalışıyor" dedi.

İstanbul’da bir inşaatta yaşanan asansör faciasını anımsatan Kılıçdaroğlu, “Mahkeme, 60 bin 800 TL para 24 ay taksitle ödenecek diye karar verdi. Sende vicdan var mı? Bir yerden, işverenden talimat mı aldın? 10 işçinin bedeli 60 bin lira olur mu? Akşam eve gittiğinde eşinin, çocuklarının yüzüne nasıl bakıyorsun?" dedi.



BERFİN KIRMIZIGÜL’DEN KILIÇDAROĞLU’NA MEKTUP

Cizre’de yaşayan lise 2. sınıf öğrencisi Berfin Kırmızıgül’den bir mektup geldiğini aktaran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Ben Berfin Kırmızıgül, Cizre’de yaşıyorum, 6 çocuklu bir ailenin tek kızıyım ve lise 2’ye gidiyorum. Ailesinden söz ediyor. Babam aylardır işsiz ve sürekli düşünüyor. Her tarafa mektup yazdım diyor. Cumhurbaşkanı’na Başbakan’a her tarafa mektup yazdım, babama iş bulun diye. Bugüne kadar ne cevap veren oldu ne de babama iş bulundu. Siz diyor bu işsizlik sorununu arada bir gündeme getiriyorsunuz. Bir de Kemal Kılıçdaroğlu’na mektup yazayım diye göndermiş bana. Berfin’in gözlerinden öpüyorum. Hiç endişe etme güzel Berfin senin okuman için ben elimden gelen her türlü katkıyı vermeye hazırım. Kardeşlerin için de onların eğitimi içinde her türlü katkıyı vermeye hazırım. Berfin seninle kısa süre içerisinde konuşacağız ve yüz yüze geleceğiz."

"DOLARDAKİ BİR KURUŞ ARTIŞIN FATURASI 4 MİLYAR 400 MİLYON LİRA"

"Dolar almış başını gidiyor, hükümetten tık yok" diyen Kılıçdaroğlu, "Dolarla milletin ne işi var diye arada bir konuşuyorlar. Dolardaki bir kuruş artışın faturası 4 milyar 400 milyon lira. Bu para ile ne yapılırdı. 517 okul yapılırdı. Onlarca öğretmen atanırdı. Çocuklarımız daha güzel eğitim görürdü ama parayı tefecilere veriyorlar. Tefecilere teslim olan bir hükümetten bu memlekete hayır gelmez. Köprüden geçiş ücretini yapmışsın Türk parasına güvenmiyorsun dolarla yapıyorsun. Sen kendi ülkenin parasına güvenmiyorsun. Köprü geçişi dolar endeksli" ifadelerini kullandı.

"FETÖ’NÜN BİR NUMARALI SİYASİ AYAĞI…”

Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"O zaman OHAL niye var? niye devam ediyor OHAL? FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkarmamak için OHAL’i sürdürüyorlar. Buradan ilk kez FETÖ’nün bir numaralı siyasi ayağı, Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zattır diyorum. Versin mahkemeye ispat edeceğim. Ne istedin de vermedik diyeceksin. Vali, kaymakam, general, rektör her şeyi verdin. Toprak verdin, üniversite verdin. Şimdi diyorsun ki FETÖ’nün siyasi ayağı kim? Siyasi ayağı sensin arkadaş. Biz FETÖ ile mücadele ederken her türlü baskı ile karşılaştık. Belediyelerimiz basıldı, belediye başkanlarımız hapse atıldı. FETÖ’nün izlediği yöntemin aynısını, vakıf, üniversiteler bunların da var. Bir ipte iki cambaz oynamaz. Cambazın biri düştü, cambazın diğeri hala tel üstünde oynuyor. 2019’da bu ülkenin kadınları seni oradan aşağı indirecek."

Kaynak: İHA