Bahçeli Açıklaması 'Denizin Dibi Bugünkü Boş Konuşanların Dedeleriyle Dolup Taşmakta'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yunanistan Başbakanı Çipras’ın, "Ege’de sıcak temas oluşturan kendi ayağına kurşun sıkar" ifadelerine ilişkin, "Ayağına kim kurşun sıkar bilemeyiz, ama geçmişte nereye ve kimlerin göğsüne milli onurun, kurtuluş şuurunun kurşun sıktığını dünya alem bilmekte, denizin dibi bugünkü boş konuşanların dedeleriyle dolup taşmaktadır" dedi.

Bahçeli Açıklaması 'Denizin Dibi Bugünkü Boş Konuşanların Dedeleriyle Dolup Taşmakta'
TBMM’deki grup toplantısında partililere seslenen MHP Genel Başkanı Bahçeli, Doğu Akdeniz’de keşfedilen petrol ve doğalgaz rezervlerinin bölgenin stratejik önemini daha da arttırdığını söyledi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’de var olan potansiyelden azami derecede istifade amacıyla münhasır ekonomik bölge oluşturmak üzere harekete geçmişken buna ses çıkarmayanların, hatta alkış tutanların konu Türkiye olunca kınama mesajları yayımlamaktan en küçük utanma hali göstermediğini ifade eden Bahçeli, "Şu iddiaya bakar mısınız, Türkiye yasa dışı faaliyet içindeymiş. AB Konseyi bunu güçlü bir şekilde kınıyor, Rum yönetimi ve Yunanistan’la dayanışma içinde olduğunu ifade ediyormuş. AB’nin kınama mesajı bizim için yok hükmündedir. Buradan diyorum ki, kınasanız ne yazar, kınamasanız ne çıkar. AB, hem Akdeniz’de hem de Ege’de kategorik tarafgirliğini, Yunan çıkarlarına hizmet ettiğini bütün açıklığıyla, bütün ahlaki eksikliğiyle göstermiştir" diye konuştu.



"Denizin dibi bugünkü boş konuşanların dedeleriyle dolup taşmaktadır"

Yunanistan Başbakanı Çipras’ın "Ege’de sıcak temas oluşturan kendi ayağına kurşun sıkar" ifadelerine yanıt veren Bahçeli, şunları kaydetti:

"Fırsatçılık yapan Yunanistan Başbakanı Çipras, kaleyi boş zannetmiş olacak ki, açmış ağzını yummuş gözünü, ne alırsam kar mantığına düşe kalka gömülmüştür. Bu zat Brüksel’deki AB zirvesi sonrası, Türkiye’nin Ege’de sıcak temas oluşturmak istediğini yüzü kızarmadan dile getirmiş, sabrımızı test etmeye kalkışmıştır. Üstelik böyle bir sıcak temas oluşturacak olanın kendi ayağına kurşun sıkmış olacağını söyleyerek, Türkiye’ye aba altından sopa göstermeye cüret etmiştir. Ayağına kim kurşun sıkar bilemeyiz, ama geçmişte nereye ve kimlerin göğsüne milli onurun, kurtuluş şuurunun kurşun sıktığını dünya alem bilmekte, denizin dibi bugünkü boş konuşanların dedeleriyle dolup taşmaktadır. Biti kanlanan, gaza gelen Yunanistan’ın Ege’de saldırgan bir tutum içine girerek Kardak ihtilafını yeniden kaşımaya başlaması beyhude bir çırpınıştır. Herkes aklını başına almalıdır. Türkiye’nin sinir uçlarına dokunan, hassasiyetleriyle oynayan, kuşatmaya heves eden kim olursa olsun sonuçlarına katlanmıştır, bundan sonra da katlanmaya mahkumdur. Bu işin şakası yoktur. Türkiye, Akdeniz ve Ege’deki kanunsuz ve korsan faaliyetleri sineye çekecek, olağan kabul edecek yeni yetme bir devlet değildir. Hamdolsun, Barbaros Hayrettin Paşa ruhu henüz kaybolmamış, Akdeniz’i Türk gölü haline getiren tarihi ve güçlü irade henüz sönmemiştir."

"PKK’nın bölücü propaganda merkezi haline gelmiştir"

Avrupa ülkelerinin bölücü terör örgütü PKK’yı terör örgütleri listesine almasına rağmen örgütün Avrupa’nın bölücü propaganda merkezi haline geldiğine dikkat çeken Bahçeli, "Brüksel ve bazı Avrupa başkentleri PKK’nın bölücü propaganda merkezi haline gelmiştir. Avrupa değerleri hiçe sayılmış, eli kanlı teröristlere kucak açılmıştır. Türkiye’nin teröre karşı haklı ve meşru mücadelesi; ne tuhaftır ki, insan hakları ve demokrasi adına kötülenmiştir. Avrupa ülkeleri, bunu yaparken hiçbir rahatsızlık duymamışlardır" şeklinde konuştu.



"Avrupa Birliği üyeliği Türkiye için bir varoluş sorunu değildir"

Bahçeli, FETÖ’cülerin PKK’lılardan sonra Avrupa’nın ikinci gözdeki haline geldiğini vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:

"15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimine şaibeli ve bulanık yaklaşan Avrupa ülkeleri, FETÖ’cü hainler için bir nevi sığınak haline gelmiştir. Avrupa’da Türkiye’ye muhasım Ermeni muhibi cephesi de genişlemektedir. Irkçılık ve soykırım geleneğinden gelen bazı Avrupa ülkeleri Ermeni soykırım yalanlarının peşinden koşmaktadır. Bu kervana son olarak ırkçılığı tescilli Hollanda parlamentosu katılmış, sahte Ermeni iddialarını sahiplenmiştir. Türkiye’nin AB hayal yolculuğunda, muhataplarının riyakarlığı, iki yüzlülüğü ve samimiyetsizliği bütün çıplaklığıyla görülmüştür. Göstermelik katılım müzakereleri tıkanmıştır. Gerçekte Avrupa Birliği üyelik kapısı Türkiye’ye ardına kadar kapatılmıştır. Bu hakikatlerin artık görülmesi, Avrupa’ya karşı milli bir duruş sergilenerek gereken cevabın verilmesi zaruri olmuştur. Buradan açıkça ifade etmek isterim ki; Avrupa Birliği üyeliği Türkiye için bir kimlik sorunu, varoluş sorunu değildir. Türkiye, Avrupa Birliği’nin yörüngesinde kalacak, egemenliğini devredecek uydu ve uyduruk bir devlet değildir. Türkiye; Avrupa Birliğine mecbur değildir, muhtaç değildir, mahkum değildir. Ya onurlu, eşit ve saygın bir üyeliğin yolu açılır, ya da evli evine, köylü köyüne gider, Ankara tam bağımsızlığın pusulasıyla geleceğini kurar ve kurgular. AB’nin nazını, kaprisini, sinir bozucu kararlarını çekecek, buna katlanacak ne sabrımız, ne de tahammülümüz kalmıştır. Türkiye’ye hasta adam muamelesi yapanlar rezilliklerinde boğulacaklardır. Bitecekse biter, bu da dünyanın sonu değildir, olmayacaktır."

"Türkiye, bu terör cephesine karşı içeride ve dışarıda amansız bir mücadele içindedir"

Irak ve Suriye’den sonra, Türkiye üzerinde de melanet hesaplar yapıldığının gün gibi ortada olduğunu ifade eden Bahçeli, Türkiye’yi bölüp parçalamak için seferber olan terör çetelerinin dört koldan Türkiye’ye saldırdığını söyledi.

Bahçeli, Türkiye’nin yükselen gücünden gözleri korkan Bizans ve Haçlı kalıntılarının Sevr’i ihya etme hayali peşinde koşan kirli uzantılarının bunun için hareket halinde olduğunu belirterek, "İçimizdeki hainler, bölücü mihraklar, terör maşaları bu amaçla sahneye çıkmışlardır. Türkiye bugün Cumhuriyet tarihimizin en zor, en nazik döneminden geçmektedir. Milli bekamız, milli güvenliğimiz, milli haklarımız, milli birliğimiz çok ciddi tehdit ve tehlikelerle karşı karşıyadır. Karşımızdaki hain terör ve hıyanet cephesi, milli varlığımızı ve geleceğimizi karartma ve perdeleme hedefindedir. Terör kuşatmasının kanlı aktörleri; bölücü terör örgütü PKK, Suriye’deki uzantıları PYD/YPG, IŞİD çeteleri ve FETÖ alçaklarıdır. Türkiye, bu terör cephesine karşı içeride ve dışarıda amansız bir mücadele içindedir. Güneydoğu’da şehir ayaklanmaları başlatan PKK’lı hainler, kazdıkları çukur ve tünellere gömülmüş, kurdukları barikat ve hendeklerin altında kalmışlardır. Kahraman güvenlik güçlerimiz bunların peşini kuzey Irak’ta da bırakmamış, burada konuşlanan hainlerin üzerlerine ölüm yağdırmışlardır" dedi.



"18 Mart’ta Çanakkale ruhu Afrin’e mührünü vurmuştur"

Bahçeli, Türkiye içinde beli kırılan, Kuzey Irak’ta ağır darbeler alan PKK’nın Suriye’deki iç savaştan yararlanarak bu sefer de Suriye’deki uzantılarıyla birleşerek sınırın güneyinde yeni bir saldırı cephesi açtığını vurgulayarak, "Türk Silahlı Kuvvetleri, PYD/YPG’li teröristlere karşı temizlik harekatını Afrin’den başlatmış ve Allah’a çok şükür Zeytin Dalı Harekatı’ndan alnının akıyla çıkmıştır. Afrin’in kontrolü, harekatın 58’inci gününde sağlanmıştır. 18 Mart’ta Çanakkale ruhu Afrin’e mührünü vurmuştur. Şu anda Afrin’in tuzaklanmış el yapımı patlayıcılardan temizliği kararlılıkla sürdürülmektedir. 20 Ocak 2018’de başlayan ’Zeytin Dalı’ harekatıyla, sınır bölgelerimizde teröristlere hayat hakkı tanınmayacağı, bunların köklerinin kazınacağı tavizsiz şekilde ortaya konulmuş, bu da ispatlanmıştır. Bundan önce ’Fırat Kalkanı’ askeri harekatıyla, IŞİD teröristleri Cerablus, El Bab ve Azez’den sökülüp atılmış, buralar ve mücavir alanlar güvenli hale getirilmiştir. Türkiye, Cumhuriyet tarihinde ilk defa iki komşu ülkede eş zamanlı askeri harekat icra etmiş, teröre karşı üç cephe açmış, büyük başarılar kazanmıştır. Güney sınırlarımız boyunca hainlerin barınmasına, yuvalanmasına, Türkiye’yi tehdit etmelerine kesinlikle izin verilmemelidir. Tel Rıfat’tan Sincar’a, Ayn El Arap’tan Kandil’e kadar adım adım, aşama aşama, köşe bucak teröristler bulunup yok edilmelidir. Suriye’yle olan 911 kilometrelik sınırımız, Irak’la olan 350 kilometrelik sınır hattımız mutlaka emniyete alınmalı, güvenlik mutlaka temin edilmelidir" ifadelerini kullandı.

"Afrin’den sonra sıra diğer terör yuvalarına gelmelidir"

ABD’nin Suriye’de PKK/PYD terörü ile stratejik ortak olmanın yanında, Fetullah Gülen’i de koruması altına aldığına dikkat çeken Bahçeli, bu iki terör cephesinin amaçları ve hedeflerinin Türkiye’yi zayıflatmak, iç ve dış sorunlarla boğuşarak güç kaybetmesini sağlamak, istikrarını bozmak, milli birliğini sarsmak, içeriden çökerterek teslim almak ve bölmek olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin varlığına kastetmeyi amaçlayan terör tehditlerinin ve bunlara karşı verilen beka mücadelesinin her yönüyle çok iyi bilinmesi ve anlaşılmasının hayati önem taşıdığına vurgu yapan Bahçeli, "FETÖ, DEAŞ, PKK ve PYD/YPG tarihin en kanlı, en sinsi, en alçak terör örgütleridir. Bunlarla mücadele büyük bir kararlılıkla sürdürülmelidir. Cumhur İttifakı, inanıyorum ki bunu başaracaktır. PKK/PYD/YPG terör cephesinin sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturmak, bu koridoru Afrin üzerinden Akdeniz’e bağlama stratejisinin önü ’Fırat Kalkanı’ ve ’Zeytin Dalı’ askeri harekatlarımızla kesilmiştir. Afrin harekatıyla bu bölgedeki sınırlarımızın emniyeti sağlanmış olmakla birlikte Suriye sınır bölgemizin 600 kilometrelik bölümü halen teröristlerin kontrolündedir. Afrin’den sonra sıra diğer terör yuvalarına gelmelidir, inşallah da gelecektir. Türkiye’nin terörle mücadelesinde meşru hedefleri Fırat’ın doğusuna taşınarak; Suriye, ardından Irak sınır bölgemiz terörden tamamıyla arındırılmalıdır. Bunun başka bir çare ve çıkış yolu kalmamıştır. PKK/PYD’nin nihai amacı Suriye’nin kuzeyinde bir terör devleti kurmaktır. Terör koridoru, Suriye iç savaşı sonrası yeni siyasi yapıda, Barzani modeli örnek alınarak özerk bölgeye dönüştürülecek, ileride de terör devleti kurmanın şartları doğacaktır. Amaç budur, hesap budur, plan budur. Türkiye bu hain hesapları boş çıkarmaya azimlidir, kararlıdır, buna da gücü yetecektir. Türkiye, terörizmi kullanan dost görünümlü hasımların oyuncağı olmayacak, egemenlik ve güvenlik haklarını zedeletmeyecektir. CHP, HDP, İP, FETÖ, PKK, PYD ve diğer yedekleri cumhurun ittifak andını bozamayacaklardır. Unutmayın ki, yaşayacaksak adam gibi yaşayalım. Öleceksek de adam gibi ölelim. Var olacaksak tam bağımsız kalalım" dedi.

Kaynak: İHA