'Başlat Açıklaması Ready Player One' Sanal Gerçeklik Oyunları Tehlikesiyle Yüzleştiriyor

ABD'li oyuncu Tye Sheridan: 'Bu filmin bir bölgeyle ya da bir ülkenin insanıyla sınırlı kalacağına inanmıyorum. Bu film herkes için ve çok fazla insanilik içeriyor. Bu nedenle de izleyicinin bağlantı kurabileceği çok fazla şey var' İngiliz oyuncu Olivia Cooke: 'Bu filmin evrensel amaçları olduğuna inanıyorum. Bu anlamda da dünyadaki herkesi her yönden kapsayacağını düşünüyorum' İngiliz Oyuncu Simon Pegg: 'Evet burası çok eğlenceli bir yer. Ancak geldiğiniz yere bakıldığında pek de eğlenceli sayılmaz eğer ki güçlükler, bolca problem, aşırı kalabalık, fakirlik gibi sorunlarla boğuşuluyorsa. O zaman bir problem var demektir. Çünkü her zaman oyunlardaki fantezi dünyasındasınız. Gerçek problemlerle yüzleşmiyorsunuz'

HİLAL UŞTUK - Yapımcı ve yönetmen Steven Spielberg'in, Ernest Cline'ın aynı adı taşıyan kitabından uyarlanan aksiyon, bilimkurgu ve macera filmi "Başlat: Ready Player One" 30 Mart'ta vizyona girecek.

The New York Times'ın En Çok Satanlar listesinde 100 haftadan uzun süre kalan ve 1 numaraya yükselen romanın senaryosuna da imza atan Cline, eserde sanal gerçeklik oyunlarının gün geçtikçe insan yaşamında edindiği yerin tehlikelerine dikkati çekiyor.

Filmde "Wade Watts" karakterini canlandıran ABD'li oyuncu Tye Sheridan, ön gösterimin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, filmin yaklaşık yüzde 6'lık bölümünde hareket yakalama ve sanal gerçeklik yöntemi kullanıldığını söyledi.

Teknoloji tutkunlarının büyük ilgi gösterdiği bir kitabın Spielberg tarafından beyaz perdeye uyarlamasında rol almanın kendisi için önemine değinen 21 yaşındaki oyuncu, "Bu sadece bir hayalin gerçeğe dönmesi değildi. Spielberg çocukluk kahramanlarımdan biriydi. Ondan bir çağrı alıp, onunla çalışmak ve filmlerinden birinde rol almak benim için harikaydı." diye konuştu.

Hollywood oyuncusu Sheridan, sinemada bir tür yeni deneyim olarak kendi avatarlarını canlandırdıklarını kaydederek, bunun çok eğlenceli ve ilgi çekici olduğunu dile getirdi.

Yapımın Türkiye'de de beğenileceğini umduğunu sözlerine ekleyen aktör, şöyle devam etti:

"Bu filmin bir bölgeyle ya da bir ülkenin insanıyla sınırlı kalacağına inanmıyorum. Bu film herkes için ve çok fazla insanilik içeriyor. Bu nedenle de izleyicinin bağlantı kurabileceği çok fazla şey var. Örneğin online oyun oynuyorsanız, harika şeyler göreceksiniz. Eğer 1980'lerin film ve müziklerini seviyorsanız, bu anlamda da çok güzel şeyler var. Bu çılgın bir bilim kurgu filmi 2045'te geçiyor. İnanılan şekilde, geleceğin dünyasını keşfetmeye çalışıyor. Bu nedenle de herkes için çok ilgi çekici olacak. Türkiye'de ve tüm dünyada ilgi uyandıracak."

ABD'li oyuncu kendisinin de bilgisayar oyunları oynadığını aktararak, "Arkadaşlarımla, futbol oyunu FİFA'yı oldukça sık oynuyorum. Sanırım benim favori oyunum. Bence dünyadaki en inanılmaz ve mükemmel oyun da bu." ifadelerine yer verdi.

- "Bu filmin evrensel amaçları olduğuna inanıyorum"

Filmde "Art3mis"i ve Samantha'yı canlandıran İngiliz oyuncu Olivia Cooke de sinemada uygulanan yeni bir sistemin kullanıldığı filmde rol almanın kendisi için oldukça keyifli bir deneyim olduğunu aktararak, bu yeni performans yönteminin Sheridan ve kendisinin yanı sıra tüm oyuncular için oldukça yaratıcı bir deneyime yol açtığını vurguladı.

Spielberg filminde rol almanın şahane olduğunun altını çizen Cooke, "Spielberg, harika, sevgi dolu ve kibar bir adam. Bize kendimizi çok rahat hissettirdi ve aynı zamanda iş birlikçi bir yapısı var." dedi.

Genç oyuncu, izleyiciyle buluşacak yapımın tüm dünyada beğenileceğini umduğunu ifade ederek, "Bu filmin evrensel amaçları olduğuna inanıyorum. Bu anlamda da dünyadaki herkesi her yönden kapsayacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Kendisinin bilgisayar oyunları oynamadığını vurgulayan Cooke, önceleri oynadığı bir oyundaki hareketleri ve ekran görüntülerini gerçek yaşamda halisünasyon şeklinde görmeye başlayınca oynamayı bıraktığını söyledi.

- "Gerçek yaşama dönmek gerekiyor"

Filmde "Ogden Morrow" rolünü üstlenen ödüllü İngiliz oyuncu Simon Pegg de Spielberg filiminde rol almanın önemine işaret ederek, "Film yapımcıları arasında benim kahramanlarımdan biriydi. Şimdiye kadarki işini iyi bilen, saygı ve hayranlık duyulan en iyi yönetmen. Onun filmindeki aktörlerden biri olmak benim için gerçekten bir ayrıcalık." dedi.

Pegg, kendisinin de bilgisayarda oyun oynadığını dile getirerek, "Çok oynadım. Sonra çocuk sahibi oldum ve oyunlarla zaman öldürmenin iyi bir çocuk yetiştirme yöntemi olmadığını anladım. Ancak çocuklar büyüyüp de oyun oynayacak yaşa geldiğinde yeniden oynuyorsunuz. Şimdi kızımla birlikte oynuyoruz. Yani yeniden oynamaya başladım." ifadelerini kullandı.

Filmde verilen mesajlara vurgu yapan Pegg, kendi kızına da bunu aktarmaya çalıştığını ve oyun dışında dışarıda vakit geçirmesini söylediğini aktardı.

- "Modern savaş taktikleri artık sosyal medyadan"

Ünlü oyuncu, filmin, eğlenceden daha çok sanal dünyanın gelecekteki olası tehlikelerine dikkati çektiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Evet burası çok eğlenceli bir yer. Ancak geldiğiniz yere bakıldığında pek de eğlenceli sayılmaz eğer ki güçlükler, bolca problem, aşırı kalabalık, fakirlik gibi sorunlarla boğuşuluyorsa. O zaman bir problem var demektir. Çünkü her zaman oyunlardaki fantezi dünyasındasınız. Gerçek problemlerle yüzleşmiyorsunuz. Bence filmin anlatmaya çalıştığı tam da bu. Evet orada geçirilen vakit oldukça eğlenceli. Fakat zaman zaman gerçek yaşama da dönmek gerekiyor."

Yapılan araştırmalara göre, sosyal medyanın politik seçimlerde ve karar alma konusunda etkileme, referandumlarda ise ikna taktiği olarak kullanıldığını sözlerine ekleyen ödüllü aktör Pegg, bu yöntemin artık modern savaş taktiği olarak kullanıldığını dile getirdi.

Senaryosunu Zak Penn ve Ernest Cline'ın kaleme aldığı filmde, Ben Mendelsohn, Lena Waithe , T.J. Miller, Philip Zhao, Win Morisaki, Hannah John-Kamen ve Oscar ödüllü Mark Rylance da rol aldı.

- "Başlat: Ready Player One"

Aksiyon, bilimkurgu ve macera türündeki yapımları sevenleri sinema salonlarına çekmeyi hedefleyen filmin konusu şöyle:

"Ailesini küçük yaşta kaybeden Wade Watts, gerçek dünyanın sıkıntılarından kaçmak için zamanını The Oasis adlı bir oyun evreninde geçirir. Oyunun milyoner kurucusu oyun evreninin içine bir anahtar saklamıştır ve öldüğünde tüm servetiyle oyunun kontrolünü bu anahtarı bulana vadetmektedir. Wade de bu macera dolu hazine avının peşine düşer. Bir süre sonra her şey oyun olmaktan çıkıp acımasız bir rekabete dönüşür. Zira şirket hissedarları ve paragöz oyuncular, hazineye herkesten önce ulaşabilmek ve diğer yarışmacıları saf dışı bırakmak için her şeyi yapmaya hazırdır."
Kaynak: AA