TÜRKONFED'in Dijital Anadolu Raporu Yayımlandı

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Kadooğlu: 'KOBİ'leri dijitalleştirmek ekonomimiz için hem yerli hem de milli bir politika olmalıdır'.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Tarkan Kadooğlu, KOBİ'leri dijitalleştirmenin ekonomi için hem yerli hem de milli bir politika olması gerektiğini belirtti.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Anadolu’da üretim yapan sektörlerin dijital dönüşümüne katkıda bulunabilmek amacıyla İş Bankası iş birliğiyle hayata geçirdiği Dijital Anadolu Projesi’nin ikinci fazını oluşturan "Dijital Anadolu Raporu", Sektörel Dernekler Federasyonu'nun (SEDEFED) katkılarıyla yayımlandı.

TÜRKONFED’in önceki çalışmalarıyla bağlantılı olarak dijital dönüşümün ekonomik kalkınmadaki önemini vurgulayan rapor, "Yeni Ekonomi" olarak da adlandırılan dijital dönüşümün, stratejik sektörlerin tanımını hızla değiştirdiğini, bu sektörlerdeki yetenek havuzu, altyapı ihtiyaçları, girişim yapısı, girişimcilerin niteliği, finansman ihtiyaçlarının şekli ve gerekli liderlik stillerinin hızla farklılaştırdığını ortaya koyuyor.

Raporda, dijital dönüşümün ekonomik kalkınma için bir kaldıraç olarak kullanılması, her ülkenin dijital dönüşümde kendi özgün reçetesini yazması ve dijital dönüşümün sektörel dar boğazları aşmak için çözüm sunması gerektiği vurgulandı.

- "Global İnovasyon Endeksi’nde 127 ülke arasında 43’üncü sıradayız"

Rapora ilişkin yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, 2011 yılından bu yana üzerinde durdukları ve Türkiye'nin belli bir gelir seviyesinin üzerine çıkamaması olarak da ifade edilen orta gelir tuzağından çıkışın, dijital dönüşüm sürecinin doğru yönetilmesiyle mümkün olabileceğini belirtti.

Raporun, Türkiye'nin dijital dönüşümde, başta KOBİ’lerin lehine olmak üzere önemli adımlar atmak zorunda olduğunu gösterdiğini bildiren Kadooğlu, "Rekabetin, sektörlerin iş yapış biçiminin hızla değiştiği yeni dünyada Türkiye, adımlarını hızlandırmalı. Teknolojik hazır olma endeksinde 139 ülke arasında 48’inci sırada yer alıyoruz. En iyi olduğumuz alt endeks ikincilikle fiyat uygunluğu, en kötü olduğumuz alt endeks ise 69'unculukla beceriler. Global İnovasyon Endeksi’nde 127 ülke arasında 43’üncü sıradayız. Küresel Rekabet Endeksi’nde ise 137 ülke arasında 53'üncü. Bu rakamlar da gösteriyor ki Türkiye bilgi ve teknoloji üretmek, bu alanda ihracat yapar konuma erişmek, sektörleri hızla bu dönüşüme adapte etmek zorunda. Aksi takdirde dünyanın yeni hızını yakalamak, sürdürülebilir büyüme ve uluslararası pazarda rekabet edebilirlik çok zor olacak." değerlendirmesinde bulundu.

- “Türkiye dijital dönüşümü verimlilik artışı yaratacak şekilde kurgulamalı"

Tarkan Kadooğlu, raporda sektörel olarak dijital dönüşüm için göstergelerin belirlenmesi gerekliliğinin ortaya çıktığını da vurguladı.

Sektörlerin güçlü ve zayıf yanlarının anlaşılması ve hızla çözümler ortaya konulması gerektiğine dikkati çeken Kadooğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye acilen dijital dönüşümü, sektörel koşullara uygun, verimlilik artışı yaratacak şekilde kurgulamalıdır. Bunu yapabilirsek, işte o zaman sürdürülebilir kalkınma yolunda önemli bir sıçrama yaratabiliriz. Dijitalleşme, Türkiye gibi ülkeler için yüksek katma değerli üretim yapısına geçmek için fırsatlar da sunuyor. Yeter ki hızlı ve kararlı davranalım. Kamu başta olmak üzere KOBİ’lerimizin dijitalleşmesi için iş birliği ve güç birliği yapalım. KOBİ'leri dijitalleştirmek ekonomimiz için hem yerli hem de milli bir politika olmalıdır."

- Hiyerarşik dikey yapılar hantal kalacak

Raporun dijital dönüşüm sürecinin uluslararası karşılaştırmalarına göre, Türkiye’de altyapı yatırımları ve teknoloji ithalatı yüksek, bilgi ve teknoloji ihracatı ise düşük.

Türkiye ayrıca BİT servisleri ve altyapıda göreceli olarak iyi durumdayken, üretim ve yazılımda gelişmekte olan ülkelere göre geri kalıyor.

Dijital teknolojiye entegrasyon ve insan kaynaklarının dijital dönüşüm yeterliliğe de Türkiye için gelişime açık bir alan olarak gözüküyor. Rapora göre, ayrıca fiziki sermayenin öneminin azalması ve inovasyonun öne çıkması, daha önce görülmemiş bir şekilde şirketler ve sektörler arasındaki iş birliği imkanlarını artırabilir.

Rapor, artan iş birliklerinin, geleneksel sektörlerdeki iş yapma biçimlerini, tüketici alışkanlıklarını ve üretim şekillerini değiştireceğini, bu durumda hiyerarşik dikey yapılarının hantal kalacağını, şirketlerin inovasyona açık yatay gelişime odaklanması gerektiğini de ortaya koyuyor.

Kaynak: AA