Ekmeğini 63 Yıldır Kasketten Çıkarıyor

Meslek hayatında 63 yılı dolduran 78 yaşındaki kasket ustası Ali Bozdağ, yaşına rağmen mesleğini severek yapıyor Kasket ustası Bozdağ: 'Benim bu mesleği bırakmam sanat anlamında büyük bir kayıp. Ankara'da bu sanatı oturtan usta yok ama şapkacı çok, alıp satan da çok. Benim yaptığım kasketi yapacak usta yok' '60 yaşında emekli olmuş, 65'ine gelirken bir de eline baston almış. Ben bu insanlara iş yapmalarını tavsiye ederim. Hiçbir meziyeti yoksa bir sandık yaptırsın, köşede çekirdek satsın'

Ekmeğini 63 Yıldır Kasketten Çıkarıyor
MERVE YILDIZALP - Meslek hayatında 63 yılı geride bırakan kasket ustası Ali Bozdağ'ı ne trafik kazası ne de kanser hastalığı, "Ömrümün sonuna kadar yapacağım" dediği mesleğinden vazgeçirdi.

Yarım asrı aşkın süredir kasket diken ve ülkenin dört bir yanından müşterisi olan 78 yaşındaki Bozdağ, AA muhabirine, Kayseri'den Ankara'daki Samanpazarı'na kadar uzanan hayat hikayesini anlattı.

Kasket dikilen bir atölyede meslek hayatına başlayan Bozdağ, 15 yaşında Kayseri'den ayrılarak İstanbul'un yolunu tuttu. Mesleği daha iyi öğrenebilmek için 2,5 yıl İstanbul'da Ermeni bir ustanın yanında çalışan Bozdağ, daha sonra memleketine dönüp evlendi.

Askerlik için geldiği Ankara'da pazar günleri kasket dikip harçlığını çıkaran Bozdağ, "Ankara'da işler iyiydi. Kayseri'de dükkan açacak sermayem yoktu. Ben de 'Ankara'ya gideyim de çektiğim sıkıntıyı Allah'tan başka kimse görmesin' dedim." sözleriyle Ankara'ya gelişini aktardı.

Yaşının ilerlemesine rağmen mesleğini bırakmayan Bozdağ, "Benim bu mesleği bırakmam, sanat anlamında büyük bir kayıp. İşin iyiliği veya kötülüğü açısından değil. Ankara'da bu sanatı oturtan usta yok ama şapkacı çok, alıp satan da çok. Benim yaptığım kasketi yapacak usta yok." diye konuştu.

- "Mesleğimi seviyorum"

Küçük yaşlardan itibaren hem okuyup hem de çalışan Bozdağ, güne erken saatlerde başlamaya alıştığını, işe gitmediği pazar günleri evde sıkıldığını dile getirdi.

Bozdağ, "Evde duramıyorum. Dükkana geleyim de para kazanayım değil derdim. Emekli maaşım, yan gelirim var. Dükkana kira vermiyorum. Mesleğimi seviyorum, sanatımı devam ettiriyorum." dedi.

Emekli olup evde oturanlara tavsiyelerde bulunan Bozdağ, şöyle konuştu:

"60 yaşında emekli olmuş, 65'ine gelirken bir de eline baston almış. Ben bu insanlara iş yapmalarını tavsiye ederim. Hiçbir meziyeti yoksa bir sandık yaptırsın, köşede çekirdek satsın. Ne gelirse tembellikten gelir. Dikiş makinesinin başından kalktığımda dolaşırım, gezerim. Arkadaşım, 'Birer çay içelim, otur' der. Ben oturmam, oturdum mu kendimi ihtiyar zannederim. Çalışmak insanı zinde tutar."

Kendisini yaşlı hissetmeyen, "ikinci evim" dediği dükkanına, her sabah evinden 4 kilometre yürüyerek gelen Bozdağ, ömrünün sonuna kadar bu işi yapacağını söyledi.

- "Her meslekte en büyük silah sabırdır"

Bozdağ, mesleğini icra edemeyeceği endişesi yaşadığı trafik kazası geçirdiği ve kansere yakalandığı günleri şu sözlerle anlattı:

"Dükkanımda 200 kasket olsa yeter, tabii ben de çalışabiliyorsam. Trafik kazası geçirdiğimde, safra kesesi ameliyatı geçirdiğimde, kansere yakalandığımda şöyle düşündüm, 'sağlığına kavuştuğun zaman 200 değil bin 200 tane kasket yap. Hasta olduğunda çalışamıyorsun, çalışamadığın zaman gelir elde edemiyorsun.' dedim kendime. Ben de o zaman kasket sayısını fazlalaştırdım. O dönemde oğluma da dedim ki, (Bana bir şey olursa bu kasketleri ihtiyacı olan yere teslim edin, bağışlayın.)"

Mesleğin sahipsiz kalmayacağını ancak kendi yaşına gelen sanatkarların vefat ettikten sonra yerlerinin boş kalacağının aşikar olduğunu dile getiren Bozdağ, "Örneğin, bir rahatsızlığınız var, hastaneye gidiyorsun, hastalığın teşhisi yapıldıktan iyi bir doktor arıyorsun. İyi bir doktoru bu meslekte bulamazsın." ifadesini kullandı.

Kasket ustasının artık yetişmediğinden yakınan Bozdağ, gençlerin sabırsız olduğunu söyledi. "Her meslekte en büyük silah sabırdır." diyen Bozdağ, kendisini ziyarete gelen gençlere de meslek hayatlarında sabırlı ve dürüst olmaları tavsiyesinde bulunduğunu vurguladı.
Kaynak: AA