Rektör Gür'den Öğrencilere Altın Tavsiyeler

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, üniversite öğrencilerine hak etmedikleri şeyleri talep etmemeleri çağrısında bulunurken, “Kader-i ilahi de geleceğiniz makam, geleceğiniz mevki ve statü bellidir. Ya izzetle gelirsiniz o makama. Ya zilletle. Madem değişmeyecekse izzetle geleceğiniz yer için neden zillete düşeniz?” dedi.

Rektör Gür'den Öğrencilere Altın Tavsiyeler


Anadolu Öğrenci Birliği tarafından Bülbülzade Vakfı’nda düzenlenen Milli ve Manevi Değerler Işığında Gelecek Vizyonu konulu söyleşisinde, gençlerin hedeflerine varabilmesi için birçok yol olduğunu ve her gencin bir yolda yürüdüğünü belirterek başlayan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, “Size göre daha emniyetli, daha güvenli olduğunu düşündüğünüz yoldan yürüyorsunuz. Başkası da daha uzun ve kendisine göre daha emniyetli bir yolu tercih edebilir. Ama, gerektiğinde birlikte yürüyün. Dolayısıyla bu yollarda birlikte birbirinizi ötekileştirmeden, İhanet olmamak kaydıyla rahatla bir arada bulunabilir, yürüyebilirsiniz” dedi.

Gaziantep Üniversitesi’ni ön planda tutan en fazla unsurun bölgemizin konjoktürel durum olduğunu vurgulayan Gür, Gaziantep Üniversitesi’nin bu konudaki önemiyle ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı, “Gaziantep gibi bir yerde, Ortadoğu’nun giriş kapısında, Gaziantep Üniversitesi gibi kaliteli bir üniversitenin olması çok önemli. Ama, burada önemli olan bir şey daha var. Belli alanlarda üniversitemiz çok kaliteli. Bunu hep söylüyorum, mühendislik alanında. Çünkü, mühendisliğimiz ODTÜ geleneğinden gelmekte ve eğitim dili İngilizce olması nedeniyle öğrencilerimiz hem dil eğitimi hem de kaliteli eğitim nedeniyle biraz zorlanmaktadırlar. Şu anda Türkiye’ye bir marka değeri oluşturan ve patenti de bize ait olan, diğer üniversitelere uygulama önerisinde bulunulan intörnlük uygulaması harika bir projedir” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanımızın Övgüsü Gurur Ve Sorumluluğumuzu Artırdı

GAÜN’ün başka markalı bir uygulaması ise Toplumsal Duyarlılık Projesi olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Ali Gür, “Tüm bu özelliklerimizde kaliteli bir üniversite olduğumuz ortaya çıkıyor. Dikkat ederseniz Sayın Cumhurbaşkanımız geçen hafta buradayken, bizzat kendisi vurguladı: Gaziantep Üniversitesi bölgenin en iyi üniversitelerinden birisidir. Bu bizim açımızdan bir taraftan onur verici, ama öbür taraftan da sorumluluğumuzu çok fazla artırıcı bir değerlendirmedir. Çünkü, kalitenizi, hızınızı düşürmemeniz lazım” gerçeğinin altını çizdi. Gaziantep Üniversitesi’nin 56 bin öğrencili, 107 ülkeden 4 bin 170 öğrencinin huzur içinde yaşadığı ‘Birleşmiş Milletler’ gibi bir üniversite olduğunu hatırlatan Gür, “Bununla da iftihar ediyoruz. Şuanda, İstanbul ve Anadolu Üniversite’sinin ardından Türkiye’nin en fazla uluslararası öğrencisi olan 3. üniversitesiyiz. Bunların açık öğretimleri var ve uluslararası öğrenci sayıları bu nedenle biraz daha yüksek. Açık öğretim fakültemiz olmamasına karşın 4 bin 177 öğrenci ile 3. Sıradayız” ifadelerini kulandı.

Kurumsal Kimliğimizi Oluşturduk

Moderatörün göreve geldikten sonra Gaziantep Üniversitesi’ndeki uygulamalarla ilgili bir sorusunu cevaplandırırken; üniversitenin devletin, milletin yönetime emaneti olduğunu belirten Gür, sözlerini şöyle sürdürdü, “Adamına göre iş değil, liyakate göre iş veririz. Şunun adamı, bunun adamı diye değil. Kusura bakmasın kimse, üniversite dışarıda işe yaramayan insanların iş kapısı değildir. Hele hele öğretim elemanı açısından oralar basamak olarak kullanılamaz. Fikrine, inancına, meşrebine, cinsine bakmadan, vatana ihanet etmemek, bizim inançlarımıza ve mukaddesatımıza karşı saygılı olmak, liyakatli olmak ve üniversitenin atama kriterlerine uymak kaydı ile atamalarımızı yaparız. Bu şekilde de kurumsal kimliğimizi oluşturmuş oluyoruz. Şuanda Gaziantep Üniversitesi TÜBİTAK’ın üniversitelerin girişimcilik ve yenilikçilik anlamındaki değerlendirmelerinde 14. sırada. Bu başarıyı yakalamak kolay değil, hem yürümeye devam etmek hem de bu başarı trendini korumak hiç kolay değil. Çünkü, her gün Devlet veya Vakıf yeni birçok üniversite açılıyor. Bir sürü cazibe merkezi var. Aynı zamanda siz Suriye’nin sınırında göç olgusunu yönetmek zorundasınız ve savaşın sıcaklığını da bizzat siz yaşıyorsunuz. Buna rağmen bu başarıyı devam ettirmek son derece önemlidir”dedi.



Yeni Üniversite Kopya Olmamalı

Bir dinleyicinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gaziantep’e yeni kurulma müjdesini verdiği ikinci devlet üniversitesi ile ilgili görüşlerini sorduğu Rektör Prof. Dr. Gür, “Biz yeni üniversitenin mevcutların bir kopyası olmasını istemiyoruz. Buranın iki şeye ihtiyacı var; ya sosyal bilimlerle ilgili özelleşmiş bir üniversiteye, veya asıl benim Sayın Cumhurbaşkanımıza da önerdiğim Arapça ve İngilizce, ama özelde Arapça eğitim veren uluslararası bir üniversitedir” şeklinde konuştu.

Gür, “4 bin 200 tane uluslararası öğrencimiz var zaten. Şuanda yaklaşık 2 bin 500 civarında Ortadoğu coğrafyasından öğrencimiz var. Gaziantep’te 500 bine yakın Suriyeli insan yaşıyor. Bunun önemli bir bölümü üniversite çağında. Böyle bir şehirde Arapça eğitim programı Ortadoğu’ya da güzel bir ışık tutar. Neden Ortadoğu diyorum? Biz Suriye’yi yeme, içme, barınma, eğitim konusunda destekliyoruz. Ama, bu savaşlar ilelebet devam etmez ki. Orada ortam durulduğu zaman gençler oraya gittiğinde o travmaları nasıl atlatacaklar? Biz o yüzden diyoruz ki sadece Suriye’yi değil, Lübnan’ı, Filistin’i, Suudi Arabistan’ı, Katar’ı, bütün Arapça konuşan Ortadoğu ülkeleri Mısır başta olmak üzere yeni bir zihin inşası oluşturmak ve Anadolu inanç geleneğinin, tolerans geleneğinin ve birlikte huzur içinde yaşama kültürünün aynı zamanda Ortadoğu’ya yayılmasını istiyoruz. Bunun için de burada iyi bir eğitim veren, kaliteli, uluslararası akreditasyonu olan bir üniversite oluşturmamız lazım. Hedef oraya doğru gidiyor” ifadelerinde bulundu.

Gençler 15 Temmuz’u Asla Unutmayın

Moderatörün 28 Şubat ve 15 Temmuz’un değerlendirmesiyle ilgili bir sorusunu cevaplandırırken, gençlere, “15 Temmuz’u hafızanıza öyle bir kazıyın ki sizden sonra gelen nesiller de bunu asla unutmasınlar. Biz, postmodern bir darbe yaşadığımız için 28 Şubat’ı asla unutamıyoruz ve unutmak istemiyoruz. Sizler de 15 Temmuz’u yaşadınız . Asla unutmayın ve sizlerden sonra gelecek nesillerin hafızalarına kazınması için tarihe sürekli not düşün” çağrısında bulundu. Rektör Prof. D. Ali Gür, sosyal medya kullanımıyla ilgili ise öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu, “Yeni gençlik internet hızıyla, aşırı doyumsuzluk arasında gidip geliyorlar. Ellerinde olan imkanları çok çabuk kazandığı için benim babamın dönemindeki imkansızlıkları ben yaşamadım, çocuklarım da benim yaşadıklarımı hiç yaşamadı. Babamın elde edemediğini ben zorlukla elde ettim, çocuklarım ise kolaylıkla elde ediyorlar. Çok kolay elde ettikleri için de kıymetinin farkında değiller. Çabuk da bıkıyorlar. Bu insanlarda, özellikle gençlerde tatminsizliği oluşturuyor” dedi.

Sahte Hesap Kullanmayın

Gençlerin sosyal medya kullanımıyla ilgili yanlışlarına değinen Rektör Prof. Dr. Ali Gür, “Gençlerin asla sahte hesaplardan paylaşım yapmayın. Böyle yaparak kimi kandırıyorsunuz? Allah’ı mı kandırıyorsunuz? Kendinizi mi kandırıyorsunuz. Eğer açık kimlikle yapmaktan korktuğunuz bir şey varsa bunu yapmayın. Eğer bir cevap yazacaksınız açık yazın ve sonuçlarını göğüsleyin” dedi.

Gür, konuyla ilgili değerlendirmesinin devamında ise, “Asla, sosyal medya aşırı, anlık duyguların bir yansıması olmamalıdır. Sosyal medya hiçbir zaman doğru bilgi edinme kaynağı değildir. Çünkü, sizin bu açığınızı algıya kurban gitme zaafınızı tespit edenler anında sizi maniple ederler. Ben sosyal medyada yalnız twetteri kullanıyorum. Öğrencilerden gelen talepleri değerlendiriyor. Çözümüyle ilgili ilgilenmek üzere kurullarıma dönüş yapıyorum. Eğer mesajlarda hakaret varsa ilk yaptığım şey o kişiyi anında engellemek oluyor. Makul taleplere cevap verdiklerim çok oluyor” şeklinde konuştu.

Makamlar İçin Zillete Düşmeyin

Bir dinleyicinin ideal genç tasavvuru ve hayalindeki Türkiye profiliyle ilgili soruyu cevaplandırırken, Türkiye’nin halen yerli ve milli silahlarıyla Afrin’de başta ABD olmak üzere tüm düşmanların muhalefetine karşın başarılı bir destansı operasyon yürüttüğünü altını çizen Gür, “Bunun için millilik şarttır. Biz orada milli silahlarımızla adeta yedi düvele karşı savaşıyoruz” ifadelerinde bulundu. Rektör Gür, hayalindeki gençlik ve Türkiye profiliyle ilgili ise şu değerlendirmeyi yaptı, “Başkalarından beklemeyen kendisi el uzatan, kimseye sırtını dayamayan kendisi güç veren, liyakate önem veren sadakatin geriden geldiği, en önemlisi de hazırcılıktan kaçan, üreten, 90’ına da gelse okumaktan vaz geçmeyen bir nesil ve Türkiye tasavvur ediyorum. Bu bizim açımızdan önemli. Son olarak izzet. Biz son zamanlarda toplum olarak yeni yeni tekrar izzetin, vakarın ne olduğunu öğrenmeye başladık. Bakın gurur demiyorum. Kibir de demiyorum. Biz tevazu ile zilleti karıştırıyoruz. Vakar ile de kibir ve gururu karıştırıyoruz. Bu iki terminolojiyi iyi oturtmamız lazım. Siz küfre ve vatana ihanete karşı boyun eğerseniz bu zillettir. Dik duruşunuz, onurlu duruşunuz izzettir. En canlı örnek benim. Çok fırtınalı dönemlerim oldu. Önüme çok engeller konuldu. Ama, Allah’u teala hep zorluklardan çıkarıp aldı. Ama bu arada sürekli sabırla olgunlaştım.Kader-i ilahi de geleceğiniz makam, geleceğiniz mevki ve statü bellidir. Değişmiyor. Ya izzetle gelirsiniz o makama. Ya zilletle. Madem değişmeyecekse izzetle geleceğiniz yere neden zillete düşeniz? Hak etmediğiniz bir şeyi talep etmeyin ki, onu elde etmek için aşırı hırsla yanlış şeylere düşmeyesiniz. Bu durumda da birileri sizi kullanmaya başlar. Ve çok okuyun, okumanın yaşı yoktur. Farklı fikir kitaplarını, farklı yazarları okuyun. Sorgulamaktan vazgeçmeyin” diye konuştu.

Kaynak: İHA