Şehit Aileleri Ve Gaziler Onuruna Yemek

Vali Çakacak: 'Geçmişimizden aldığımız her dersin, geleceğimizi aydınlatan bir ışık olduğunu unutmamalıyız'.

Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak ve eşi Kevser Çakacak, şehit aileleri ve gaziler onuruna yemek verdi.

Valilikten yapılan yazılı açıklamaya göre, Vali Özdemir Çakacak ve eşi Kevser Çakacak, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 103. Yılı dolayısıyla düzenlenen öğle yemeği programında, şehit aileleri ile kahraman gazilerle bir araya geldi.

Programa, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Emine Nur Günay ve CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Muharip Hava Kuvvet Komutanı Hava Orgeneral Atilla Gülan, vali yardımcıları, kaymakamlar, askeri erkan, kamu kurum müdürleri, şehit aileleri ve gaziler katıldı.

Vali Çakacak, yaptığı konuşmada, 103 yıl önce Çanakkale'de çok büyük bir destan yazıldığını ifade ederek, "O destanın tüm kahramanlarını, Anadolu'yu vatan kılışımızdan bu yana yitirdiğimiz tüm şehitlerimizi bir kez daha hürmetle, minnetle yad ediyorum.Çanakkale, bin yıllık tarihimizin her anına damga vuran istiklal ve istikbalimiz konusundaki kararlılığımızın, iman gücünün, inancımızın büyük fedakarlıklarla bir kez daha teyit edildiği bir yerdir." yorumunu yaptı.

Azmin ve imanın teknolojiye galip geldiği, tarihte eşine çok az rastlanan bu büyük destanın, namusu bildiği vatanının ve milletinin bekası için gözlerini kırpmadan canlarını vermeyi göze alan yüz binlerce kahramanın eseri olduğuna işaret eden Çakacak, şöyle devam etti:

"Yedi düvelin, dünyanın en güçlü donanmalarının hayalleriyle birlikte Çanakkale Boğazında denizin derinliklerine gömüldüğü, Mehmetçiklerin kanıyla, canıyla eşsiz bir destan yazdığı yerdir Çanakkale. 'Bir hilal uğruna ne güneşlerin battığı' yerde sahip olduğumuz ruhun gücünü bütün dünyaya gösterdiğimiz yerdir. Mustafa Kemal’in mermisi biten askerlere 'Süngü tak' emrini verdikten sonra 'Ben size taaruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir.' sözleri dünyanın en büyük siper savaşlarında Türk askerinin nasıl bir ruha sahip olduğunu göstermektedir. İşte bu ruh olmasaydı, o emir veren komutanlar, ölmesini bilen adsız kahramanlar olmasaydı bu gün şanla-şerefle dalgalanan bir bayrağımız, belki de vatanımız diyebileceğimiz bir toprağımız olmayacaktı. O kahramanlar kendilerini yok etmeye gelen düşmanlarına bile kucaklarını açıp, yaralarını sararak bütün dünyaya insanlık dersi verdiler. Onlar, Çanakkale’nin, savaşın herhangi bir cephesinin değil, tarihin en büyük medeniyet mücadelelerinden birinin adı olduğunu biliyorlardı."

Çakacak, bunun için Mehmet Akif Ersoy'un, Çanakkale'de savaşan kahramanları Bedr’in aslanlarına benzettiğini, mezar taşı olarak başlarına Kabe'yi layık gördüğüne dikkati çekerek, "Bir gül bahçesine girercesine toprağa düşen kınalı kuzular, dünyayı kendilerine hayran bırakan mücadeleleriyle, 'Çanakkale Geçilmez' sözünü, daha doğrusu bu sözün gerisindeki inancı ve kararlılığı, tarihe kanlarıyla, canlarıyla kazımışlardır.Tarihe altın harflerle yazdırdığımız Çanakkale Zaferi, milletimiz için büyük bir zafer olmasının yanında tarihin akışını değiştirmesiyle de tüm dünya için oldukça önemli bir zaferdir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Geçmişimizden aldığımız her ders geleceğimizi aydınlatan bir ışıktır"

Tarih boyunca verdiği var olma mücadelelerinden hep zaferle çıkmış olan yüce milletin, vatanını, bayrağını, milli ve manevi değerlerini hedef alan saldırılara canı pahasına karşı koyacağını Çanakkale Zaferi ile de tüm dünyaya bir kez daha gösterdiğini aktaran Çakacak, şunları kaydetti:

"Çanakkale Zaferi ile milletimiz, üstün silah gücüne sahip olan işgal kuvvetlerine ve Türk milletini yok etmek isteyen devletlere karşı eşsiz bir destan daha yazmıştır.Aziz şehitlerimizin şahıslarında sembolleşen bu destan, ecdadımızın savaş esnasında dahi insani değerlerden ve mukaddesatına bağlılığından taviz vermemesi ile düşmanlarının dahi takdirine mazhar olmuştur. Bu güzel hasletler ve yüce değerleri sergileyen ecdadımız, milletimizle, tarihimizle bir kez daha övünmemizi ve gurur duymamızı sağlamıştır. Milletimizin en seçkin, en yetişmiş, en verimli nesillerini feda etme pahasına Çanakkale'de fitilini tutuşturduğu ateş, kendimizde Kurtuluş Savaşı'nı verecek gücü bulmamız ve yeni devletimizi, cumhuriyetimizi kurmamızla sonuçlanmıştır.Geçmişimizden aldığımız her dersin, geleceğimizi aydınlatan bir ışık olduğunu unutmamalıyız."

Çakacak, "Çanakkale, 103 yıl sonra da çok güçlü bir şekilde önümüzü aydınlatan derslerle doludur.Üzerinde yaşadığımız bu topraklar, bu Anadolu kolay vatan olmadı. Nasıl ki, atalarımız Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda, Kore’de, Kıbrıs’ta, terörle mücadelede, iç güvenlik harekatında ve bugün olduğu gibi devletimizin bekası için Afrin’de mücadele veriyor ve büyük bedeller ödüyorsa, bu toprakların vatan olarak kalması için gelecekte de büyük bedeller ödemeye hazırdır. Kimse yüce milletimizi; bağımsızlığından, birliğinden, beraberliğinden ve kardeşliğinden asla edemeyecektir. Bunu bütün dünyanın bilmesi gerekir." ifadelerini kullandı.

Konuşmasının ardından Çakacak ve eşi Kevser Çakacak, şehit aileleri ve gazilerin bulunduğu masaları gezdi, yakından ilgilendi.
Kaynak: AA