Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın Açıklaması (3)

'Rakka operasyonu bitti, Münbiç bir Arap şehri, oranın artık bir stratejik değeri de yok, dolayısıyla 'bunları buradan çekin' diye söyledik ve üzerinde mutabık kaldığımız çerçeve de bu zaten. Şimdi biz uygulanmasını bekliyoruz' 'Bizim üzerinde mutabık kaldığımız çerçeve, Amerikan devleti açısından bağlayıcıdır. Yani Tillerson'ın yerine Pompeo geldi diye bu 'üzerinde mutabık kaldığımız çerçeveden vazgeçilmesi' diye bir şey söz konusu olamaz' 'Birinci önceliğimiz Afrin'de, Afrin halkının öncülüğünde bir yönetim biriminin kurulması yani bizim orayı rejime vermek gibi bir niyetimiz, düşüncemiz de yok. Afrinliler yine yönetsinler aynı Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde olduğu gibi'

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, "Bizim üzerinde mutabık kaldığımız çerçeve, Amerikan devleti açısından bağlayıcıdır. Yani Tillerson'ın yerine Pompeo geldi diye bu 'üzerinde mutabık kaldığımız çerçeveden vazgeçilmesi' diye bir şey söz konusu olamaz." dedi.

TRT Haber kanalının canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan ve soruları yanıtlayan Kalın, Afrin'e yönelik harekatın planlandığı gibi devam ettiğini, kısa süre içerisinde de neticelendiği zaman Fırat Kalkanı Harekatı'nda olduğu gibi etrafında güvenli bir bölge oluşacağını belirtti.

İbrahim Kalın, "Birinci önceliğimiz Afrin'de, Afrin halkının öncülüğünde bir yönetim biriminin kurulması yani bizim orayı rejime vermek gibi bir niyetimiz, düşüncemiz de yok. Afrinliler yine yönetsinler aynı Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde olduğu gibi." diye konuştu.

Bölgede PYD/YPG'nin baskısından kaçan, Kürt, Arap ve Türkmenlerin bulunduğunu anımsatan Kalın, bunların Afrin'e döneceklerini belirterek, "7 yıllık Suriye savaşı boyunca temizlenen bir bölgeye bu kadar kitlesel geri dönüş sadece ve sadece Fırat Kalkanı Harekatı'ndan sonra oldu. 150 bine yakın Suriyeli, Cerablus, El Rai, Dabık vesaire o bölgeye geri döndüler." ifadelerini kullandı.

Bunun başka hiçbir bölgede olmadığına işaret eden İbrahim Kalın, "Bu ne demek? Aslında Cumhurbaşkanımızın baştan beri söylediği güvenli bölge kurulmuş olsaydı, 4 yıl öncesinden bahsediyorum, bunların hiçbirisi yaşanmayacaktı, bu kadar insan ölmeyecekti, DEAŞ palazlanmayacaktı, PYD buralara yerleşmeyecekti, bugün çok farklı bir Suriye tablosu olacaktı." değerlendirmesinde bulundu.

Afrin'de güvenliğin sağlanmasının ardından diğer bölgelere de bakmalarının gerektiğini söyleyen Kalın, "Münbiç'i defalarca ifade ettiklerini, eski ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Korgeneral H.R. McMaster ile yapılan görüşmelerde çerçeveyi çıkardıklarını" anlattı.

İbrahim Kalın, "Münbiç'ten PYD ve YPG'nin çıkartılması, Fırat'ın doğusuna çekilmeleri öncelikli olarak. Bu bir ilk adımdır tabii, bunun arkasının da gelmesi gerekir ama ilk adım olarak 3 yıldır verdikleri sözü en azından bir tutmaları gerekir." şeklinde konuştu.

"Münbiç'in Rakka operasyonu için çok önemli olduğunu söylediklerini" aktaran Kalın, şunları söyledi:

"Rakka operasyonu da bitti, Münbiç bir Arap şehri, oranın artık bir stratejik değeri de yok, dolayısıyla 'bunları buradan çekin' diye söyledik ve üzerinde mutabık kaldığımız çerçeve de bu zaten. Şimdi biz uygulanmasını bekliyoruz. 8-9 Mart'ta ilk çalışma grubu Washington'a gittiğinde de zaten bunun görüşmelerini yaptılar. İyi bir yol haritası çıktı diyebilirim, detaylandırıldı bu. Şimdi bunun uygulanması gerekiyor. Bizim Amerikan tarafından beklentimiz, bu üzerinde mutabık kaldığımız çerçeve ve takvim konusunda somut adımlar atmaları."

Bunun gerçekleşmesi halinde "Münbiç ve civarında tekrar bir güvenli bölgenin oluşacağını" söyleyen İbrahim Kalın, "Bugün PYD/YPG'nin kontrolü altında olan hiçbir bölgeye oranın yerli halkı dönmüyor. Niye dönmüyor? Çünkü karşılaşacakları akıbeti biliyorlar." dedi.

Ayn El Arap, Telabyad gibi Arap şehirlerine de Arapların PYD ve YPG kontrolünden dolayı dönmediğini anımsatan Kalın, Özgür Suriye Ordusunun ve kent konseylerinin bulunduğu Fırat Kalkanı Harekatı bölgesine 150 bin kişinin kendi isteğiyle döndüğünü hatırlattı.

- "Bir geçiş dönemi oldu"

ABD Dışişleri Bakanlığında değişiklik gerçekleştiği hatırlatılarak, bu değişikliğin ilişkilere nasıl yansıyacağına ilişkin soru üzerine, Tillerson ve McMaster'in Türkiye'ye ABD Başkanı tarafından yetkilendirilerek geldiklerini kaydeden İbrahim Kalın, "Dolayısıyla bizim üzerinde mutabık kaldığımız çerçeve, Amerikan devleti açısından bağlayıcıdır. Yani Tillerson'ın yerine Pompeo geldi diye bu 'üzerinde mutabık kaldığımız çerçeveden vazgeçilmesi' diye bir şey söz konusu olamaz. Bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Beklentimiz tabii bunun hayata geçirilmesidir." şeklinde konuştu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Washington'daki programının ertelendiğini söyleyen Kalın, "Tillerson da bu görüşmeyi yapacak durumda değil, Pompeo da henüz dosyaları devralmadığı için bu görüşmede yer alabilecek yetkiye sahip değil. Dolayısıyla bir geçiş dönemi oldu. Önemli değil o bize 1-2 hafta kaybettirir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Gerçek müttefikinin kim olduğu konusunda net bir fikre sahip olması önemli"

Çalışmaların süreceğine işaret eden İbrahim Kalın, "Önemli olan burada Amerikan yönetiminin, Trump yönetiminin orta ve uzun vadede gerçek müttefikinin kim olduğu konusunda net bir fikre sahip olması, önemli olan bu. Taktik olarak, hani Münbiç'ten atıyorum 5 Nisan'da çıktılar, 15 Nisan'da çıktılar, bu kısmı çok önemli değil. Bunlar çalışılır, taktik olarak bunlar değerlendirilir, zamanı, zemini, şekli, süreci bunlar konuşulabilir ama önemli olan özellikle son 2-2,5 yıldır Türk-Amerikan ilişkilerinde yaşanan bu güven bunalımını aşmaya dönük adımları Amerikan yönetimi atacak mı atmayacak mı? Temel soru bu. Bizim bu güven bunalımını yaşamamızın 2 tane temel sebebi var, birisi Suriye'de PKK'nın Suriye koluna verdikleri destek, ikincisi de FETÖ yapılanması konusunda hiçbir adım atmamış olmaları." ifadelerini kullandı.

(Bitti)
Kaynak: AA