Prof. Dr. Necmi Uyanık Açıklaması 'Camilere Yapılan Saldırıları Kınıyoruz!'

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Uluslararası Göç ve Diaspora Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necmi Uyanık Almanya’da camilere yapılan saldırıları kınadı.

Prof. Dr. Necmi Uyanık Açıklaması 'Camilere Yapılan Saldırıları Kınıyoruz!'
Uluslararası Göç ve Diaspora Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necmi Uyanık, yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin, meşru müdafaa hakkını kullanarak gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekatı ile birlikte, özellikle son zamanlarda Almanya’daki camilerimize dönük saldırılar artmaya başlamıştır. Dün tarihi mirasından aldığı güçle her zaman mazlumun, haklının ve Hakkın yanında yer alan Türkiye, Orta Doğuyu kan gölüne çeviren teröre, teröristlere ve destekçilerine karşı onurlu bir mücadele vermektedir. Osmanlı’dan günümüze, din ve ırk ayrımı yapılmadan 1492’den bu yana, kitlesel ve bireysel mağduriyet yaşamış bütün insanlara Hoşgörü ikliminde kucak açmış bir medeniyetin temsilcisiyiz. Ve 1933-45 arası Almanya’dan 800 bin kişi Türkiye’ye sığınmış ve göç etmiştir. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün açıklamış olduğu resmi rakamlara göre ise, bugün Türkiye’de yaşayan Suriyeli mülteci sayısı 3 milyon 540 bin 648’dir. Konya’da yaşayan mülteci sayısı ise 103 bin 411’le yüzde 5 civarındadır" dedi.



"Avrupa’daki İslam karşıtlığı, ırkçı partilerin sorumluluğunda önemli sorun haline gelmeye başlamıştır”

İslamafobik saldırılara karşı Avrupa’nın gerekli önlemler alması gerektiğini belirten Prof. Dr. Uyanık, “Başlangıcı daha çok, ’11 Eylül’ süreciyle ortaya çıkan ve son yıllarda aşırı gelişen İslamafobik hareketlere karşı, demokratik çoğulculuğu savunan Avrupa, gerekli önlemleri almalıdır. Yakın tarihte, Hitler Almanya’sında yaşanan ‘Yahudi Sorunu’, yaşandığı dönem itibarıyla Avrupa’da çok yakından ele alınmamış, alınamamış ve sonraki dönemlerde Alman iktidarları bu konuda utancı ile yüzleşmek mecburiyetinde kalmıştır. Bu nedenle Almanya, yeni Holokostçu yaklaşımları andıran girişimlere meydan vermemelidir. Avrupa’daki İslam karşıtlığı, maalesef ırkçı partilerin sorumluluğunda önemli sorun haline gelmeye başlamıştır. İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Alman toplumu ve siyasetini çok iyi bilen siyasetçi olarak sürekli bu konulara dikkat çekmektedir” ifadelerini kullandı.

"Yurt dışında bugün, 6 milyonu aşkın Türk vatandaşı yaşamakta olup"

Yurt dışında bugün, 6 milyonu aşkın Türk vatandaşı yaşamakta olduğunu belirten Uyanık, “3 Milyonu Türkiye’ye kesin dönüş yapmıştır, bunlarla birlikte 9 milyon, bunun 5 milyon 500’ü Batı Avrupa’da hayatını sürdürmektedir ve 2 milyondan fazla Türk vatandaşımız Almanya’da yaşamaktadır. Germen tarihine bakıldığı zaman, Avrupa din ve siyaset ilişkisi açısından Almanya, Martin Lutherle daha anlamlı hale gelen bir coğrafyadır. Çünkü sözde din adına kadınları yakan, insanları çeşitli işkencelerle katleden, çarmıha geren, yozlaşan engizisyon’a karşı, Avrupa’nın karanlık skolastik zihniyetine karşı bir başkaldırının adıdır Almanya’daki reformasyon hareketi. Protestanlıkla birlikte Avrupa’da mezhep özgürlüğünün yolu açılmıştır. Bu bağlamda 1555 Augsburg Anlaşması mezheplere özgürlük getirmiştir. Sorun, Otuz Yıl Savaşları ile mezhep savaşlarına dönüşürken, 1648 Vestfalya Anlaşması, daha etkin sonuçlar çıkararak Avrupa’da hem uluslararası diplomasiyi devreye sokmuş, hem de mezheplerin özgürlüğünü garanti altına almıştır.Yukarıdaki kısa tarihi bilgilerin yanı sıra, Türkiye’den Almanya’ya göç akınları, 1960’larda başlamış ve 1961’de Türkiye ile Almanya arasında işgücü anlaşmaları yapılmıştır. Bu süreç etkin şekilde 1974’e kadar işçi göçleri olarak devam etmiştir" şeklinde konuştu.



“Türk-Alman dostluğu zarar görmemeli”

Son zamanlarda Almanya’da dikkate değer şekilde Türk diasporasının yaşadığı, Müslümanların yaşadığı bölgelerdeki camilere çeşitli saldırılar düzenlenmektedir. Selçuk Üniversitesi Göç ve Diaspora Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak, en son Berlin’deki Türk İslam Birliğine bağlı Koca Sinan Camisine yapılan menfur saldırıyı kınıyoruz. Arkasında PKK, PYD terör ya da ırkçı örgütlerin olduğunu düşündüğümüz bu saldırılara karşı Alman hükumeti gerekli tedbirleri almalıdır. Mazlum Müslümanlara karşı gerçekleştirilen saldırılardaki bu kirli ellere, hukuki müeyyideler etkin şekilde uygulanmalıdır. Tarihi süreçte görüleceği üzere Türk-Alman dostluğu zarar görmemeli, terör örgütlerine meydan bırakılmamalıdır. Alman ekonomisine ciddi katkı sağlamış olan Türk toplumunun, demokratik haklarına sahip çıkılmalıdır” dedi.

Kaynak: İHA