Yeşilay Genel Başkanı Öztürk Teknoloji Bağımlılığını Anlattı
Eskişehir’de düzenlenen ’Sağlıklı yaşamak için bir nedenim var’ etkinliğine katılan Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, Türkiye’de internet kullanım oranının yüzde 80’in üzerinde olduğunu söyledi.
"Türkiye’deki internet kullanım oranı yüzde 80’in üzerine çıktı"
Teknoloji bağımlılığı hakkında Türkiye’deki çoğu ilde konferans düzenlemeye çalıştıklarını ifade eden Başkan Öztürk, "Genel anlamda bizim teknoloji bağımlılığı diye ifade ettiğimiz, internet ve internet ile ilgili araçların kullanımı konusunda dünyada çok büyük problem olmaya başladı.
İnternet neredeyse herkesin evine girdi. Türkiye’deki oran yüzde 80 üzerine çıktı. Yüz evden neredeyse sekseninin üzerinde internet var. Tabii ki teknolojiyi, interneti, iletişim araçlarını pozitif anlamda kullanmalıyız. Biz teknolojiyi hayatımızı kolaylaştıran, bilgiye ulaştırmayı sağlayan her şekilde kullanacağız. Buradaki sorun şu; biz problemli kullanıma ve bağımlılığa karşı mücadele ediyoruz. Bugün Eskişehir’de de Yeşilay Haftası nedeniyle böyle bir toplantı düzenledik. Bunu Türkiye’nin her yerinde düzenlemeye çalışıyoruz. Teknoloji bağımlılığının problem olarak karşımıza çıkması çok ilginç çünkü teknoloji dediğimiz şey akıllı telefonlarla, tabletlerle ve bilgisayarlarla hayatımızın ortasında ve biz bunları ters edemiyoruz. Yapacağımız şey şu; daha çocukluk döneminden itibaren çocuklarımızı aletlerin kullanımı ile ilgili olarak sağlıklı eğitebilmek. Bağımlılık gerçekten problem olmaya başladı.
Bir problem olduğu için de artık insanlar çocuklarını, gençlerini hatta zaman zaman da kendilerini uzak tutmak için çabalar içine giriyorlar. Bu konuda açılan polikliniklere başvuruyorlar" şeklinde konuştu.
"Bağımlılıktan bahsetmek için kriterimiz onsuz yapamamak"
Teknoloji bağımlılığı sonucunda öğrencilerde akademi başarısının düştüğünü ifade eden Başkan Öztürk, "Kriter nedir, biz ne zaman bağımlılıktan bahsediyoruz? Bağımlılıktan bahsetmek için kriterimiz şu; onsuz yapamamak. Eğer bir çocuk oyun oynuyorsa, o oyunu oynamadan duramama, giderek saatini arttırma, masanın başında, bilgisayarın başında, tabletin başında kalma süresini arttırma. Bırakıldığında, aile bunu terk edildiğinde, büyük tepkiler gösterme, krizler çıkarma, evde problem çıkarma, çocuğun sosyal hayatında bir geriye gidiş, akademik başarısında düşme, derslere olan ilgisinde azalma ve en önemlisi de artık yavaş yavaş sosyal izolasyon dediğimiz sosyal hayattan geri çekilme. Daha erken dönemden itibaren anaokulundan itibaren tüm okullarda, gençlerimize ve ailelerimizi eğitimler düzenliyoruz. Yani nasıl müdahale edecekler, nasıl sınır koyacaklar. İşte bugünkü toplantımızda bunu konuşacağız. Bu noktada halkımızı bilgilendirmek açısından faydalı olacağını düşünüyorum" dedi.