'İslam Dünyasının Kalbi Açıklaması Kudüs Paneli'
TürkiyeFilistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Turan: 'Trump'ın bu kararı Mescidi Aksa'nın duvarına çarpıp yere düşmüştür'.
Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararına ilişkin, "Trump'ın bu kararı Mescid-i Aksa'nın duvarına çarpıp yere düşmüştür." dedi.
Turan, Karanlıktaki Hilal Derneği'nce Bağlarbaşı Kültür Merkezinde düzenlenen "İslam Dünyasının Kalbi: Kudüs" konulu panelde, ABD'nin Kudüs ile ilgili kararının İslam ülkeleri açısından bir hükmü olmadığını söyledi.
Bu kararın hem İslam ülkeleri hem de batılı ülkelerce kabul edilmemesi için Türkiye'nin öncülük ettiğini vurgulayan Turan, şöyle konuştu:
"Türkiye bu kararı yok hükmünde kabul edip anında İslam dünyasını harekete geçirmiştir. Birinci adım olarak İslam İşbirliği Teşkilatını toplayıp Trump'ın aldığı bu kararın gayrimeşru olduğunu ilan etmiştir. İkinci olarak İslam ülkelerinin duygularını temsil etmekle birlikte Batı dünyasının da bize karşı durmamalarını sağlayacak davranış biçimleri de kabul edilmiştir. Kudüs’ün tüm dinlerin ortak noktası olduğu vurgulanmıştır. Trump'ın bu kararı Mescid-i Aksa'nın duvarına çarpıp yere düşmüştür."
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Tomar ise Kudüs sorunun tarihsel özelliklerine değindi.
Kudüs'ün, haçlı seferlerinden bu yana her dönem sorun olduğunu aktaran Prof. Tomar, "İslam dünyası yaklaşık 200 yıldır bitkisel bir hayat içinde. 19. yüzyıldan itibaren Batı karşısında endüstri devrimine cevap veremeyen Müslümanlar bitkisel hayata girdiler. İlk defa İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında Filistin konusunda bir kıpırdanma gösterdiler." dedi.
Kudüs'ün sadece Osmanlı ve Müslümanların idaresinde barış içinde kalabildiğini anlatan Tomar, "Bu barış, gayrimüslimlerin İslam toplumda barış içinde yaşayabilmesi dinimizin bir emridir. Bu azınlıklıkların haklarını korumak zorundasınız. Bunu yapmadığınız zaman haram işlemiş olursunuz. Bu nedenle İslam yönetimi altında tüm dini gruplar Kudüs'te barış içinde yaşamıştır. Bizim bunu dünyaya anlatmamız gerekir diye düşünüyorum." diye konuştu.
Gazeteci İsmail Kılıçarslan ise Kudüs'ün değil İsrail'in ve Yahudilik anlayışının sorun olduğunu söyledi. Kılıçarslan, "Sorunun adı Kudüs değil, İsrail sorunudur. Algılarımızla oynanan ve bir dünyada yaşıyoruz. İsrail, güçlü bir devlet değildir. İsrail ancak terörle ayakta kalabilen bir devlettir. Sorun siyonizm sorunu değil Yahudilik sorunudur. Sorun, üretilmiş Yahudi teolojisinin ırkçılığıdır. Yahudilikte, yaratılmış herkesten üstünsündür, senin dışında herkes sana hizmet için vardır." ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Somali'de, Sudan'da, Filistin'de emperyalist güçlerle savaştığını vurgulayan Kılıç, bazı Arap ülkelerinin yöneticilerinin yönettikleri ülkelerin vatandaşlarından korktukları için İstanbul'da yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısına katıldıklarını söyledi.
Program soru-cevap bölümüyle sona erdi.
Kaynak: AA
Turan, Karanlıktaki Hilal Derneği'nce Bağlarbaşı Kültür Merkezinde düzenlenen "İslam Dünyasının Kalbi: Kudüs" konulu panelde, ABD'nin Kudüs ile ilgili kararının İslam ülkeleri açısından bir hükmü olmadığını söyledi.
Bu kararın hem İslam ülkeleri hem de batılı ülkelerce kabul edilmemesi için Türkiye'nin öncülük ettiğini vurgulayan Turan, şöyle konuştu:
"Türkiye bu kararı yok hükmünde kabul edip anında İslam dünyasını harekete geçirmiştir. Birinci adım olarak İslam İşbirliği Teşkilatını toplayıp Trump'ın aldığı bu kararın gayrimeşru olduğunu ilan etmiştir. İkinci olarak İslam ülkelerinin duygularını temsil etmekle birlikte Batı dünyasının da bize karşı durmamalarını sağlayacak davranış biçimleri de kabul edilmiştir. Kudüs’ün tüm dinlerin ortak noktası olduğu vurgulanmıştır. Trump'ın bu kararı Mescid-i Aksa'nın duvarına çarpıp yere düşmüştür."
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Tomar ise Kudüs sorunun tarihsel özelliklerine değindi.
Kudüs'ün, haçlı seferlerinden bu yana her dönem sorun olduğunu aktaran Prof. Tomar, "İslam dünyası yaklaşık 200 yıldır bitkisel bir hayat içinde. 19. yüzyıldan itibaren Batı karşısında endüstri devrimine cevap veremeyen Müslümanlar bitkisel hayata girdiler. İlk defa İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında Filistin konusunda bir kıpırdanma gösterdiler." dedi.
Kudüs'ün sadece Osmanlı ve Müslümanların idaresinde barış içinde kalabildiğini anlatan Tomar, "Bu barış, gayrimüslimlerin İslam toplumda barış içinde yaşayabilmesi dinimizin bir emridir. Bu azınlıklıkların haklarını korumak zorundasınız. Bunu yapmadığınız zaman haram işlemiş olursunuz. Bu nedenle İslam yönetimi altında tüm dini gruplar Kudüs'te barış içinde yaşamıştır. Bizim bunu dünyaya anlatmamız gerekir diye düşünüyorum." diye konuştu.
Gazeteci İsmail Kılıçarslan ise Kudüs'ün değil İsrail'in ve Yahudilik anlayışının sorun olduğunu söyledi. Kılıçarslan, "Sorunun adı Kudüs değil, İsrail sorunudur. Algılarımızla oynanan ve bir dünyada yaşıyoruz. İsrail, güçlü bir devlet değildir. İsrail ancak terörle ayakta kalabilen bir devlettir. Sorun siyonizm sorunu değil Yahudilik sorunudur. Sorun, üretilmiş Yahudi teolojisinin ırkçılığıdır. Yahudilikte, yaratılmış herkesten üstünsündür, senin dışında herkes sana hizmet için vardır." ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Somali'de, Sudan'da, Filistin'de emperyalist güçlerle savaştığını vurgulayan Kılıç, bazı Arap ülkelerinin yöneticilerinin yönettikleri ülkelerin vatandaşlarından korktukları için İstanbul'da yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısına katıldıklarını söyledi.
Program soru-cevap bölümüyle sona erdi.