Hem Lösemiyi Hem De Felci Yendi

Sakarya'nın Erenler ilçesinde çiftçilikle uğraşan İsmail Uslu, çok sevdiği eşinin desteğiyle hem yıllarca mücadele ettiği lösemiyi hem de beyin kanaması sonucu geçirdiği felci yenmeyi başardı Geçen yıl kalp krizi de geçiren ancak yaşadığı tüm zorlukları aşarak eşinin de desteğiyle hayata tutunan Uslu, azmi ve kararlılığıyla tüm kanser hastalarına örnek oluyor İsmail Uslu: 'Eşim tedavi sürecinde çok büyük destekçim oldu. Onun hakkını ödeyemem. Sevmeseydi bu kadar uğraşmazdı, onu çok seviyorum' Eşi Nurcan Uslu: 'Eşimi çok seviyorum, onunla yaşlanmak, uzun yıllar birlikte yaşamak istiyorum'

ONUR ORHAN - Sakarya'nın Erenler ilçesinde eşinin desteğiyle yıllarca mücadele ettiği lösemiyi yenmeyi başaran 43 yaşındaki İsmail Uslu, azmi ve kararlılığıyla tüm kanser hastalarına örnek oluyor.

Sakarya'da çiftçilikle uğraşan evli ve bir çocuk babası Uslu, bir türlü geçmeyen grip hastalığı yüzünden hastaneye başvurdu. Yapılan tetkikler sonucunda hastalığının lösemi olduğunu öğrenen Uslu, büyük üzüntü yaşadı.

Ailesine durumu anlatmasıyla acısı daha da katlanan Uslu, bu hastalığı yeneceği inancıyla tedavi sürecine başladı. Kardeşinden yapılan ilik nakliyle sağlığına kavuşan Uslu, 2 yıl sonra da yüksek tansiyon nedeniyle beyin kanaması geçirdi. Vücudunun sağ tarafı felç olan konuşma bozukluğu çeken Uslu, çok sevdiği eşinin desteğiyle bu hastalığı da hemen hemen bertaraf etti.

Uslu, şimdi kalbine takılan stentle yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Yaşadığı bu zorlu sürece rağmen azmi ve kararlılığıyla tüm hastalara örnek olan Uslu'nun en büyük hayali, hastalığında en büyük destekçisi olan çok sevdiği eşi ve kızıyla umreye gidebilmek.

- "Eşimin hakkını ödeyemem"

İsmail Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iyileşmeyen bir griple karşı karşıya kaldığını, hastaneye gidip kan tahlili yaptırdığında lösemi hastalığına yakalandığını öğrendiğini belirtti.

Hastalığı öğrendiğinde ilk başta çok karamsarlık yaşadığını anlatan Uslu, "Ailecek yıkıldık. Çiftçilikle uğraşıyordum. Tabii ondan sonra çalışamaz olduk. Her şeyin bittiği yerdeydi ama daha sonra kendime geldim. Dedim, 'Bu hastalık bana yakışmadı, ben bunu yenmeliyim.' Kendime geldikten sonra devamlı doktorlarımı dinledim. Onların vermiş olduğu tedavileri uyguladım, hastalıktan korkmadım. 2007'den 2012'ye kadar bu süreç böyle güzel şekilde devam etti." diye konuştu.

Uslu, tedavisi için birçok hastaneye gittiğini, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ilik nakli olduğunu belirterek, doktorunun 2012 yılının sonunda güzel müjdeyi verdiğini, artık kanserden kurtulduğunu dile getirdi.

Eşinin tedavi sürecinde çok büyük destekçisi olduğunu vurgulayan Uslu, "Onun hakkını ödeyemem. Sevmeseydi bu kadar uğraşmazdı, onu çok seviyorum." dedi.

Uslu, 2014 yılında yüksek tansiyondan kaynaklı beyin kanaması geçirdiğini, bu yüzden sağ tarafının felç olduğunu anlatarak, şunları söyledi:

"Lösemi tedavisi görürken almış olduğum kemoterapilerden dolayı kalem ucu noktası kadar daha önce beyin kanaması geçirmişim ama bana etki etmemiş. İkincisi ağır oldu, beni felç etti. Yaklaşık 4 yıldan beri de felçle mücadele ettim. Hastaneye sedyeyle gittim ama onda da 'Bu hastalık bana yakışmadı' düşüncesiyle büyük bir azim ve gayretle eşimin desteğiyle onu da hemen hemen atlatmış gibiyim. 2017'de de kalp krizi geçirdim. Onu da atlattık, kalbime stent takıldı, şu an kalple ilgili tedavi görüyorum. Allah'a şükür iyiyim."

Ailecek çok mutlu olduklarını anlatan Uslu, bu hayatta en büyük istediğinin kızı ve eşiyle umreye gitmek olduğunu vurguladı.

Kanser hastalarına da kendilerini bırakmamaları, morallerini yüksek tutmaları, stres yapmamaları yönünde tavsiyelerde bulunan Uslu, doktorların uyarılarına mutlaka uymaları gerektiğini kaydetti.

- "Eşimle yaşlanmak istiyorum"

Nurcan Uslu da eşinin kanser olduğunu öğrendiğinde yıkıldığını belirterek, "O bu hastalığı içinde yaşadı ama biz de dışında gerçekten yıkıldık fakat yılmadık, mücadeleye devam ettik. Çok zor bir süreçti, eve misafir bile kabul edemiyorduk." şeklinde konuştu.

Hastane hastane dolaştıklarını, sonunda eşini Gazi Üniversitesi'ne yatırdıklarını aktaran Uslu, sözlerine şöyle devam etti:

"Yanında ağlamadım ama dışarıya çıkınca çok ağladım. Nakil olana kadar zaten refakatçi olarak yatırmadılar. Sadece ihtiyaçlarını gidermek için hastaneye geliyordum, sonra çıkıyordum. Doktorlarıyla konuşuyordum, onlar ne söylüyorsa onları uyguluyordum. Allah'ın izniyle mücadeleyi kazandık. Erkek kardeşinin iliği uydu. Hastalıkta, sağlıkta, varlıkta, yoklukta 20 yıldır hepsini yaşıyoruz. Şükür, Allah bugünlerimizi aratmasın. Eşimi çok seviyorum, onunla yaşlanmak, uzun yıllar birlikte yaşamak istiyorum."

Hasta yakınlarına da mutlaka doktorlarının tavsiyelerine uymalarını tavsiye eden anne Nurcan Uslu, bu süreçte hijyene, yemeklere dikkat etmeleri, eşlerine fazla ilgi göstermeleri gerektiğini söyledi.

Kaynak: AA