Sualtında Yeni Nesil Atlantis Tasarladılar

Geleceğin mimarları, küresel ısınma etkisi ve buzulların erimesiyle 100 yıl içinde 3 metre kadar sular altında kalacak yerküre için su altı yaşam alanları tasarladı. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü öğrencileri, gelecek temalı çalışmalarında bu yıl sualtı yaşam üniteleri planladı.

Sualtında Yeni Nesil Atlantis Tasarladılar
İEÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Burkay Pasin, öğrencilerin her yıl gelecek temalı çalıştayda sıra dışı ortamlarda yaşam alanları tasarladığını belirterek, “Bilim adamları küresel ısınmanın etkisi ve buzulların erimesiyle önümüzdeki 100 yıl içinde deniz seviyesinin 3 metre kadar yükseleceğini ve daha uzak bir gelecekte yerküredeki kıtaların büyük kısmının sular altında kalacağını öngörüyor. Böyle bir durumda enerji kaynaklarının da tükenmesiyle insanoğlunun su altı kaynaklarına yönelmesi ve kendini su altı yaşamına hazırlaması kaçınılmaz görünüyor” dedi.

Böyle bir gelecek senaryosundan yola çıkarak Mimarlık Bölümü 2. sınıf öğrencileriyle birlikte “Mission Aquarius: Biyomimetik yapısal bir organizma” adlı iki haftalık bir çalıştay düzenlediklerni kaydeden Pasin, “Öğrencilerimiz su altındaki yaşam formlarından yola çıkarak okyanus derinliklerinde yaklaşık 80 bin metrekarelik bir alanda çoğalıp hareket edebilen yaşam üniteleri tasarladı” diye konuştu.

Öğrencilerin, Yrd. Doç. Dr. Güzden Varinlioğlu, öğretim görevlileri Hugh Clarke, Özgür Genca, Lale Başarır, Filiz Keyder Özkan, Ayşe Bozkurt Karal, And Akman, Onur Dinmez, Onurcan Çakır’ın rehberliğinde hazırlandığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Pasin, şunları söyledi: “Okyanus bilimci kaptan Cousteau’nun torunu Fabien, dünyanın işler durumdaki tek deniz altı laboratuvarı olan Florida açıklarındaki Aquarius’ta 31 gün yaşayarak dedesinin rekorunu kırdı. Dolayısıyla yüzeyden destek almadan varlığını sürdürebilecek gerçek bir Atlantis kurulması için ilk adımı attı. Biz tasarımcılara düşen de su altında yaşama ilişkin senaryolar üretebilmek, bu senaryoları uygulanabilir kılmak. Diğer canlıları tehdit etmeyen yaşam formlarına dönüştürebilmek istedik. Bu yaklaşımdan yola çıkarak öğrencilerimiz hem okyanus canlılarının biyolojik özelliklerinden yararlanarak hem de dalga, hidrojen gazı gibi enerji kaynaklarını kullanarak özgün yaşam formları üretti. Çalıştayımızın sonucunda oluşan 17 projeyi üniversitemiz D Blok Çok Amaçlı Salon’da sergiliyoruz.”
Kaynak: İHA