21. YILINDA 28 ŞUBAT MAĞDURLARI - ' 'Bunları Simit Parasına Bile Muhtaç Edeceğiz' Dediler'
28 Şubat'ta TSK ile ilişiği kesilen Jandarma Emekli Kıdemli Albay Tomaç: 'Allah'a şükürler olsun bunların bu halini görmek, mahkemedeki düşmüş oldukları durumlarını görmek mutlu etti bizi. Çünkü bunlar o zaman, 'bunları simit parasına bile muhtaç edeceğiz' dediler. 'Bunları takip edeceğiz', 'bunlara iş vermeyeceğiz' dediler. Davanın sonucunu merakla ve umutla bekliyoruz' 'Bunların bin yıl sürecek saltanatlarının 15 senede çökmüş olması bizleri, çoluk çocuğumuzu ziyadesiyle mutlu etti' 'Ordudan atılınca iş bulma sıkıntısı yaşadık. YAŞ kararıyla atıldığımızı duyan zaten iş vermek istemedi. Beni işe alması durumunda şirketinin kapanmasından korkanlar oldu'
İSMAİL ÖZDEMİR - 28 Şubat sürecinde Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiği kesilen Jandarma Emekli Kıdemli Albay Kayhan Tomaç, 28 Şubat'ı gerçekleştirenlerin yargılanmasından memnun olduğunu ifade ederek, "Çünkü bunlar o zaman, 'bunları simit parasına bile muhtaç edeceğiz' dediler. 'Bunları takip edeceğiz', 'bunlara iş vermeyeceğiz' dediler. Davanın sonucunu merakla ve umutla bekliyoruz." dedi.
Postmodern darbe 28 Şubat'ın mağdur ettiği Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde görev yaparken, ordu ile ilişiği kesilen subaylar yıllar sonra yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Jandarma Kıdemli Yüzbaşı iken ordudan ilişiği kesilen Kayhan Tomaç, Yüksek Askeri Şura ile ordudan atıldığını, bu dönemde mesleğini yaparken sıkıntılar çektiğini söyledi.
"Eşimin tesettürlü olması, bizim namaz kılıyor olmamız, bir anda birlik içinde veya çevrede resmi elbiseyle namaz kılamamaya başladık. Bir sürü kısıtlama geldi. Askeri bölgelere giremez olduk, ordu evlerine, lojmanların parkına çocuğumu götürüyordum, eşimle beraber lojmanların içine giremez olduk." diyen Tomaç, sonrasında 28 Şubat sürecini yaşadıklarını ve TSK ile ilişiğinin kesildiğini söyledi.
Disiplinsizlik nedeniyle ilişiğinin kesildiğini ancak başarılı bir subay olduğunu anlatan Tomaç, şöyle devam etti:
"Sicilim, tabur komutanından, tugay ve tümen komutanlarından 100 olmasına karşın, 2,5 ay sonra disiplinsizlik nedeniyle ilişkimiz kesildi. Tabii bir anda 20 yılı aşkın içinde bulunduğumuz askerlik mesleğinden -askerlik bizim için meslek değildi bir yaşam tarzıydı- eşim ve çocuklarımla beraber bir anda dışarıda kaldık. Ordudan atılınca iş bulma sıkıntısı yaşadık. Tavsiye üzerine adresli birkaç yere gittik, YAŞ kararıyla atıldığımızı duyan zaten iş vermek istemedi. Beni işe alması durumunda şirketinin kapanmasından korkanlar oldu. 'Ben şirketimi büyütmek istiyorum bir sürü yatırımım var, sizi alırsam bana müsaade etmezler, şirketimi kapatırlar' gerekçesiyle işe alınamadığım yerler oldu. Maalesef bugünleri yaşadık. Allah'a şükür sonradan bu davaya sahip çıkan insanlar oldu, onların destekleriyle meslek sahibi olabildik, yoksa 35-40 yaşından sonra gerçekten iş sahibi olmak, hele o günlerde oldukça büyük sıkıntıydı, birçok arkadaşım çok büyük sıkıntı yaşadı maalesef."
- "Bin yıl sürecek saltanatlarının 15 senede çökmüş olması bizleri mutlu etti"
28 Şubat'ta kendilerini mağdur edenlerin yargılanmasından dolayı memnun olduklarını dile getiren Tomaç, kendisinin de dilekçesini vererek dava kapsamında şikayetçi olduğunu, binlerce insanı mağdur eden 28 Şubat'ı yapanların en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini ifade etti.
Müşteki sıfatıyla davada taraf olduğunu ve duruşmaları takip ettiğini belirten Tomaç, "Bunların bin yıl sürecek saltanatlarının 15 senede çökmüş olması bizleri, çoluk çocuğumuzu ziyadesiyle mutlu etti. Allah'a şükürler olsun bunların bu halini görmek, mahkemedeki düşmüş oldukları durumlarını görmek mutlu etti bizi. Çünkü bunlar o zaman, 'bunları simit parasına bile muhtaç edeceğiz' dediler. 'Bunları takip edeceğiz', 'bunlara iş vermeyeceğiz' dediler. Allah'a şükür onların dedikleri değil Allah'ın dediği oldu. Çok mutluyuz, inşallah davanın sonucunu da merakla ve umutla bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
TSK'den atıldığında kıdemli yüzbaşı rütbesinde olduğunu ancak bütün haklarının elinden alınarak, er statüsünde terhis edildiğini söyleyen Tomaç, bunun da kendisi için ayrı bir acı olduğunu, 2011'de devletin rütbesini ve tüm haklarını iade ettiğini, devre arkadaşlarının tüm haklarına sahip olduğunu ifade ederek, "Kimlik kartımı, silahımı, emeklilik haklarımı geri aldım. Eşimin tesettürlü kimlik kartını aldım, çocuklarımın kimlik kartlarını aldım, yeşil pasaportumu aldım, isteyenlere kamuda araştırmacı kadrosuyla çok güzel iş imkanları sunuldu, birçok arkadaşım şu anda devlette hizmet etmeye devam ediyor. Allah razı olsun buna vesile olanlardan." diye konuştu.
- "28 Şubat sürecinde bu adamların (FETÖ) parmağı vardı"
FETÖ'nün o dönemde de ordu içinde yapılandığını bildiklerini aktaran Tomaç, "28 Şubat sürecinde bu adamların (FETÖ) parmağı vardı, bunların hiçbiri zarar görmüyordu." dedi.
FETÖ'cülerin o dönem gereken tedbirleri alıp başörtülerini açtıklarını, namaz zaten kılmadıklarını ifade eden Tomaç, sözlerini, "Biz Anadolu insanıyız, namazsa namaz, başörtüyse başörtü... Ekstra ideolojik bir şeyimiz yoktu ama bunların bu yapıları bu şüpheyi her zaman ayakta tuttu. Zaman haklı olduğumuzu da gösterdi, bizden boşalan kadrolara bunlar yerleşti." diye tamamladı.
Kaynak: AA
Postmodern darbe 28 Şubat'ın mağdur ettiği Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde görev yaparken, ordu ile ilişiği kesilen subaylar yıllar sonra yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Jandarma Kıdemli Yüzbaşı iken ordudan ilişiği kesilen Kayhan Tomaç, Yüksek Askeri Şura ile ordudan atıldığını, bu dönemde mesleğini yaparken sıkıntılar çektiğini söyledi.
"Eşimin tesettürlü olması, bizim namaz kılıyor olmamız, bir anda birlik içinde veya çevrede resmi elbiseyle namaz kılamamaya başladık. Bir sürü kısıtlama geldi. Askeri bölgelere giremez olduk, ordu evlerine, lojmanların parkına çocuğumu götürüyordum, eşimle beraber lojmanların içine giremez olduk." diyen Tomaç, sonrasında 28 Şubat sürecini yaşadıklarını ve TSK ile ilişiğinin kesildiğini söyledi.
Disiplinsizlik nedeniyle ilişiğinin kesildiğini ancak başarılı bir subay olduğunu anlatan Tomaç, şöyle devam etti:
"Sicilim, tabur komutanından, tugay ve tümen komutanlarından 100 olmasına karşın, 2,5 ay sonra disiplinsizlik nedeniyle ilişkimiz kesildi. Tabii bir anda 20 yılı aşkın içinde bulunduğumuz askerlik mesleğinden -askerlik bizim için meslek değildi bir yaşam tarzıydı- eşim ve çocuklarımla beraber bir anda dışarıda kaldık. Ordudan atılınca iş bulma sıkıntısı yaşadık. Tavsiye üzerine adresli birkaç yere gittik, YAŞ kararıyla atıldığımızı duyan zaten iş vermek istemedi. Beni işe alması durumunda şirketinin kapanmasından korkanlar oldu. 'Ben şirketimi büyütmek istiyorum bir sürü yatırımım var, sizi alırsam bana müsaade etmezler, şirketimi kapatırlar' gerekçesiyle işe alınamadığım yerler oldu. Maalesef bugünleri yaşadık. Allah'a şükür sonradan bu davaya sahip çıkan insanlar oldu, onların destekleriyle meslek sahibi olabildik, yoksa 35-40 yaşından sonra gerçekten iş sahibi olmak, hele o günlerde oldukça büyük sıkıntıydı, birçok arkadaşım çok büyük sıkıntı yaşadı maalesef."
- "Bin yıl sürecek saltanatlarının 15 senede çökmüş olması bizleri mutlu etti"
28 Şubat'ta kendilerini mağdur edenlerin yargılanmasından dolayı memnun olduklarını dile getiren Tomaç, kendisinin de dilekçesini vererek dava kapsamında şikayetçi olduğunu, binlerce insanı mağdur eden 28 Şubat'ı yapanların en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini ifade etti.
Müşteki sıfatıyla davada taraf olduğunu ve duruşmaları takip ettiğini belirten Tomaç, "Bunların bin yıl sürecek saltanatlarının 15 senede çökmüş olması bizleri, çoluk çocuğumuzu ziyadesiyle mutlu etti. Allah'a şükürler olsun bunların bu halini görmek, mahkemedeki düşmüş oldukları durumlarını görmek mutlu etti bizi. Çünkü bunlar o zaman, 'bunları simit parasına bile muhtaç edeceğiz' dediler. 'Bunları takip edeceğiz', 'bunlara iş vermeyeceğiz' dediler. Allah'a şükür onların dedikleri değil Allah'ın dediği oldu. Çok mutluyuz, inşallah davanın sonucunu da merakla ve umutla bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
TSK'den atıldığında kıdemli yüzbaşı rütbesinde olduğunu ancak bütün haklarının elinden alınarak, er statüsünde terhis edildiğini söyleyen Tomaç, bunun da kendisi için ayrı bir acı olduğunu, 2011'de devletin rütbesini ve tüm haklarını iade ettiğini, devre arkadaşlarının tüm haklarına sahip olduğunu ifade ederek, "Kimlik kartımı, silahımı, emeklilik haklarımı geri aldım. Eşimin tesettürlü kimlik kartını aldım, çocuklarımın kimlik kartlarını aldım, yeşil pasaportumu aldım, isteyenlere kamuda araştırmacı kadrosuyla çok güzel iş imkanları sunuldu, birçok arkadaşım şu anda devlette hizmet etmeye devam ediyor. Allah razı olsun buna vesile olanlardan." diye konuştu.
- "28 Şubat sürecinde bu adamların (FETÖ) parmağı vardı"
FETÖ'nün o dönemde de ordu içinde yapılandığını bildiklerini aktaran Tomaç, "28 Şubat sürecinde bu adamların (FETÖ) parmağı vardı, bunların hiçbiri zarar görmüyordu." dedi.
FETÖ'cülerin o dönem gereken tedbirleri alıp başörtülerini açtıklarını, namaz zaten kılmadıklarını ifade eden Tomaç, sözlerini, "Biz Anadolu insanıyız, namazsa namaz, başörtüyse başörtü... Ekstra ideolojik bir şeyimiz yoktu ama bunların bu yapıları bu şüpheyi her zaman ayakta tuttu. Zaman haklı olduğumuzu da gösterdi, bizden boşalan kadrolara bunlar yerleşti." diye tamamladı.