'Savaş, Göç Ve Yoksulluk' Sempozyumu

Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Cengiz: 'Göç olgusu, Avrupa'da ve dünyada bir güvenlik meselesi olarak ele alınmaktadır. Yani insanlık meselesi değil de güvenlik meselesi. Olaya güvenlik merkezli yaklaşılırsa insan görülemez' 'Göçmenler yerleşik halka göre daha az suça bulaşıyor. Göç tek başına iyi ya da kötü değildir. Önemli olan bu olguyu nasıl yönettiğiniz. İyi planlarsan bu toplumsal olaylar sana katkı da sağlayabilir. Birçok devlet göçmenlerle kalkınmıştır' FSMVÜ Rektörü Prof. Dr. Duman: 'Göç her zaman yaşayanlara bir ızdırap. Büyük acılar yaşatsa da zaman içinde insanlık için çok önemli dönüşümlerin de başlangıç fitilini ateşliyor'

'Savaş, Göç Ve Yoksulluk' Sempozyumu
Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz, göç olgusunun Avrupa'da ve dünyada insanlık meselesi olarak değil, güvenlik meselesi olarak ele alındığını belirterek, "Olaya güvenlik merkezli yaklaşılırsa insan görülemez." dedi.

Deniz Feneri Derneği ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) tarafından düzenlenen "Savaş, Göç ve Yoksulluk" sempozyumu, üniversitenin Haliç Kampüsü'nde başladı.

Sempozyumun açılış bölümünde konuşan Cengiz, dernek olarak savaş, kuraklık, kıtlık ya da başka sebeple göç etmek zorunda kalan insanların tutunma mücadelesinde yanlarında olduklarını söyledi.

Deniz Feneri'nin Türkiye'nin tüm şehirlerinde ve dünyanın birçok ülkesinde faaliyet gösterdiğini anlatan Cengiz, şu bilgileri verdi:

"Dünyanın 65 ülkesinde afet sonrası yaraların sarılması, kalkınma projelerinin hayata geçirilmesi ya da eğitim alanındaki yenilikler için çalışmalar yapıldı. Türkiye hem göç alan hem de Avrupa'ya gitmek isteyenlerin transfer ülkesi haline geldi. Milyonlarca Suriyeli kardeşimizi ülkemizde misafir ediyoruz. Bu bizim kardeşlik, komşuluk ve insanlık vazifemiz. Ne gelişmiş ülkeler ne de uluslararası kuruluşlar, Türkiye kadar ihtiyaç sahiplerine gerekli yardımı yapmadı. Gönlümüzü açtığımız mazlumlar sayesinde Türkiye insanlığın ortak vicdanının sesi oldu. Mülteci sorunu ülkemiz kadar tüm insanlığın sorunu. Dünyada en çok yardım yapan ülkeyiz, dünyanın yardım şampiyonuyuz."

- "Göçmenler, 21. büyük ülke olur"

BM verilerine göre dünya genelinde 60 milyonu aşkın göçmen bulunduğunu dile getiren Cengiz, göçmen nüfusunun sıralamaya sokulması halinde dünyanın 21. büyük ülkesi olacağını kaydetti.

Cengiz, göçün dünyanın en önemli toplumsal sorunu haline geldiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Tehlike büyük ve tedbir alınmalıdır. En önemli sebep, küresel terör, otorite boşluğu, adil olmayan yönetimler, zulüm ve silah baronlarının yaşatılması mücadelesidir. İnsanlara yapılan haksızlıklardır. İhtiras uğruna ülkelerini karartan yöneticiler, bunun en büyük sorumlusu. Sonuçlar değil, sebepleriyle değerlendirilmesi şarttır. Göç olgusu dünyada ve Avrupa'da bir güvenlik meselesi olarak ele alınmaktadır. Yani insanlık meselesi değil de güvenlik meselesi. Olaya güvenlik merkezli yaklaşılırsa insan görülemez. Göçmenler yerleşik halka göre daha az suça bulaşıyor. Göç tek başına iyi ya da kötü değildir. Önemli olan bu olguyu nasıl yönettiğiniz. İyi planlarsan bu toplumsal olaylar sana katkı da sağlayabilir. Birçok devlet göçmenlerle kalkınmıştır."

- Duman'ın konuşması

Sempozyumun ev sahibi FSMVÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Duman ise hangi sebeple olursa olsun, içinde sıla hasreti taşıyan göçün acı ve insanın ömrünün kalan kısmını büyük ölçüde etkileyecek bir olgu olduğunu söyledi.

Göçün insanlık tarihi kadar eski olduğunu ifade eden Duman, şunları aktardı:

"Peygamber Efendimiz Mekke'den Medine'ye göç ederken bir tepeye çıkıp, "Ey Mekke! Kavmim beni buradan ayrılmak zorunda bırakmasaydı asla senden ayrılmazdım." buyuruyor. Eminim bu duyguyu göç eden herkes yaşıyor. Peygamberimiz Mekke'den Medine'ye göç etmeseydi ne olurdu? Moğollar atalarımızı Anadolu'ya kadar göçmeye zorlamasalardı ne olurdu? Göç her zaman yaşayanlara bir ızdırap. Büyük acılar yaşatsa da zaman içinde insanlık için çok önemli dönüşümlerin de başlangıç fitilini ateşliyor. Biz onların bazen farkında olmuyoruz, olmamız da gerekmiyor ama göçler katilleri ortaya çıkarıyor. Zalimleri ortaya çıkarıyor. Bütün ekonomik geleceğini, insanlığını dünyanın bir köşesinde zayıf düşmüş bir insanın kanına bağlamış devletleri ortaya çıkarıyor. Diğer taraftan bu insanın yarasını sarmak için kendi rahatını bir tarafa bırakıp melekleşen insanların ortaya çıkmasına da vesile oluyor. "
Kaynak: AA