Ege'nin Başkanları Turizmde 'Koruma' İstedi

Ege’nin turistik kentlerinin belediye başkanları, “Sürdürülebilir Turizm” için masaya oturdu. Bu yıl turizmde yaraların sarılmaya başlandığına dikkat çeken başkanlar, sürdürülebilir turizminin yolunun “korumadan” geçtiğini belirtti.

Ege'nin Başkanları Turizmde 'Koruma' İstedi
Efes Kongre Merkezi’nde düzenlenen Ege Bölgesi 2. Ağırlama Konaklama Teknolojileri ve Ev Dışı Tüketim Fuarı’nın ilk gününe Egeli belediye başkanları damga vurdu. Turistik Kentler için Sürdürülebilir Turizm konulu konferansa katılan belediye başkanları, turizmde hem planlama istedi hem de yerel ve merkezi yönetimlerin birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çekti.

Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı da olan Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur’un yönetimindeki toplantıda konuşan Selçuk Belediye Başkanı Zeynel Bakıcı, sektörün küresel olarak 6.5 Trilyon Dolarlık dev bir yapı haline ulaştığını ve 260 milyon kişiyi istihdam ettiğini söyledi.

Böylesine büyük ölçekli bir sektörün Türkiye ayağını “sürdürülebilir” kılmak için herkese görev düştüğüne dikkat çeken Bakıcı, “Birlikte hareket etmeliyiz. Ege’de çeşitli yönetimler var, bunların hepsinin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Belediye, valilik, kaymakamlık gibi kurumların aynı yönde bakış açıları oluşturması sürdürülebilir bir turizm ile kalkınmaya önemli bir etki yapacaktır” dedi.



Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’da, sürdürülebilir turizmin yolunun “korumaktan” geçtiğini ifade ederek “Korumanın da yolu planlamadan geçer. Örneğin rüzgar enerjisi, temiz enerjidir. Ancak bazı bölgelerde sıkıntılar getiriyor. Yerleşim alanların içine kadar gelen rüzgar santrali, yani bizim anladığımızla temiz enerji, baltalar hale geldi. İşte bunun için önce planamalar şart” dedi.

Benzer konunun balık çiftlikleri için de geçerli olduğunu ifade eden Dalgıç, “Karşı değilim, mutlaka balık çiftlikleri de olmalı. Enerjiye de karşı değilim. Ancak burada koruma mantığını ön plana çıkarmalıyız. Bunların hepsini planın içine dahil etmeliyiz. Ne nerede olmalı buna karar verebilmek için bir master plan yapılmalı. Nerede turizm, nerede tarım, nerede hayvancılık, nerede petrokimya olacak. Sürdürülebilir planlama üzerinde mutlaka durmamız gerekiyor” dedi.



Çeşme’de mimari yapıyı inatla korumaya çalıştıklarını ve yine inatla yerel malzeme kullandıklarını söyleyen Dalgıç, “Ama bunları yok etmek için daha yüksek kat, daha geniş tesisler, daha geniş binalar kurmak üzere çalışılıyor. Ülkemizde her kuruluş kendine göre plan yapıyor. Çevre Bakanlığı, Enerji Bakanlığı, Karayolları herkes plan yapıyor. Biz de bölgemizi, şehrimizi planlamaya çalışıyoruz. Sonra maden arama ruhsatı veriliyor, Enerji Bakanlığı, enerji ruhsatı veriyor. Bizim gibi çok özellikli bölgelerde bu gibi nedenlerle sürdürülebilir yapıyı korumak hiç kolay değil” diye konuştu.



Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı ise, turizmin yerel kalkınmanın önemli bir aracı olduğuna dikkat çekti. Sürdürülebilirlik kavramının ise dünyanın geleceğiyle yakından ilgili olduğunu ve de sürdürülebilir turizm politikalarını belirlemek için kritik bir dönemece girildiğini söyleyen Kayalı, “Kuşadası Belediyesi olarak sahip olduğumuz değerleri tahrip ederek kısa vadede kazanç elde etmek yerine bunları koruyarak uzun vadede kalıcı olunmasını benimsedik” dedi.

Kuşadası’nın endemik türlere sahip doğaya sahip olduğunu bunun için milli parkın sınırlarının genişletilmesi için çalıştıklarını söyleyen Kayalı, şöyle konuşt “Biz sürdürülebilir turizm için eşsiz doğamızı, plajlarımızı, denizimizi korumayı görev biliyoruz. İlçemizdeki anıt ağaçlarımızı, özgün yapı ve atmosferini korumak için bu binaları restore ettik. Turizmi 12 aya yayarken bu zenginlikleri koruyup insanlığın kullanımına sunabilmek için turizmi bir araç olarak görüyoruz” dedi.

Kaynak: İHA