Kuyu, Yeniden Doğalı 1 Yıl Oldu

Onu, günlerce hapsolduğu karanlıkta ölüme bırakmamak için çabalayan insanların sesine derinden kulak kabartan, içeriye uzatılan mamalarla kuyruğu dik tutan Kuyu'nun 'ilk' doğum günü, onu kurtarana kadar cepheyi terketmeyen insanlarla göz göze geldiği an ve sevinç çığlıklarıyla belleklere kazındı Düştüğü kuyuda 11 gün mahsur kaldıktan sonra, kurtarma çalışmalarında herkesi bir araya getiren, Türk insanın sevgi, merhamet ve azminin simgesi haline gelen Kuyu, zorlu günleri geride bıraktıktan sonra ikinci hayatının tadını çıkarıyor HAÇİKO Yönetim Kurulu Başkanı Gedik: 'Saat 05.30 civarlarıydı, herkes çok yorulmuştu ve birden sevinç çığlıkları geldi. O kucağımızdaydı. Kuyu, zor bir dönemden geçen bir ülke için birleştirici oldu' 'Kuyu köpek 15 Şubat'ta bizim için 1 yaşında olacak çünkü kurtarıldığı ve yeniden hayata döndüğü, yeniden doğduğu günü 15 Şubat 2017 sabah 05.30 civarları olarak görüyoruz' 'Çok yaramaz, dişilerle çok iyi anlaşıyor, erkeklere biraz mesafeli. Ama gerçekten o kuyuya neden düştüğünü ben şu andaki Kuyu'yu görünce anlıyorum' 'Emre Oskay ve Yiğit Güralp, Kuyu'nun hikayesini film yapmak istedi. Kuyuya düşmeden önceki hikayesi ve kurtarılma anı film içinde olacak. Kuyu filmde oynamayacak, sadece küçük bir görüntüsü olacak. Çok zor bir dönem geçirdi ve bundan sonra sevdikleriyle huzurlu bir hayat geçirsin istiyoruz'

ANDAÇ HONGUR - Bir yıl önce, 11 gün boyunca hapsolduğu karanlıkta onu ölüme bırakmamak için ter döken iyi kalpli insanların sesine kulak kabartan, içeriye uzatılan mamalarla kuyruğu dik tutan Kuyu'nun "ilk" doğum günü, onu kurtarana kadar cepheyi terketmeyen insanlarla göz göze geldiği an ve sevinç çığlıklarıyla belleklere kazındı. Türk insanın sevgi, merhamet ve azminin simgesi haline gelen Kuyu, HAÇİKO gözetiminde ikinci hayatının tadını çıkarıyor.

Beykoz'da düştüğü kuyuda soğuk ve karanlığa 265 saat direndikten sonra kurtarılan ve ardından yazar Ömür Gedik'in yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Hayvanları Çaresizlikten ve İlgisizlikten Koruma Derneğince (HAÇİKO) koruma altına alınan Kuyu, "yeniden" doğalı 1 yıl oldu.

Geçen yıl Beykoz'un Dereseki köyünde 65 metre derinliğinde ve 30 santimetre çapındaki sondaj kuyusuna düşen küçük bir köpek yavrusu, kuyunun derinliklerinde kurtarılmayı beklerken, kuyunun dışında da onu kurtarmak isteyenler bir karargah kurmuş, Türkiye'nin her yerinden insanı bir araya getiren bir sembol olan yavru köpek kuyuya indirilen kamerayla takip edilmişti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), İstanbul İtfaiyesinin aralarında bulunduğu birçok kurum ve kuruluşun destekleriyle 15 Şubat 2017 saat 05.30 sıralarından yüzeye çekilerek kurtarılan yavru köpeğe "Kuyu" adı verilmişti.

İstanbul İtfaiyesi tarafından sahiplenilen Kuyu, sonraki günlerde ölümcül bir hastalık olan kanlı ishal oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hayvan Hastanesinde ilk müdahalesi yapılan Kuyu'nun daha özenli bir bakıma ihtiyacı olduğunu gören Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü yetkilileri, Kuyu'nun kurtarılma sürecinde ekipleri yalnız bırakmayan yürüten yazar Ömür Gedik'e ulaştı. Gedik de teklifi kabul ederek, Kuyu'nun ikinci tedavisini üstlendi ve dernek aracılığıyla Kuyu'ya güvenli, sağlıklı ve mutlu bir hayat sundu. Kendisine uygun, geniş alanı olan bir yerde bakılan Kuyu, sıkıntılı günlerin ardından şimdi özgürlüğün tadını çıkarıyor.

- "Kuyu, ülke için bir birleştirici oldu"

HAÇİKO Yönetim Kurulu Başkanı Ömür Gedik, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, kurtarıldığı ve yeniden hayata döndüğü 15 Şubat'ı Kuyu'nun doğum günü olarak kabul ettiklerini dile getirerek, "Beykoz'da açılan ve daha sonra üstü kapatılmayan bir kuyuya yaramazlıkları sonucu düşmüş bir yavru kangal köpeği Kuyu. Yerin yaklaşık 70 metre altında çok zor bir yaşam savaşı verdi 11 gün boyunca. Orada bir karargah kurulmuştu, hava da çok soğuktu. O süreçte 'Kuyunun dibindeki köpek yukarıya nasıl çıkarılır?' konuşmaları yapılıyordu. Zonguldak'tan TTK geldi, İstanbul İtfaiyesi ve Büyükşehir Belediyesi ekipleri ve gönüllüler oradaydı. Biz de HAÇİKO olarak bunu Türkiye'ye nasıl duyurabilir ve nasıl yardım edilebiliriz diye günlerce kuyunun başında bekledik." diye konuştu.

"Kuyu, zor bir dönemden geçen bir ülke için bir birleştirici oldu." diyen Gedik, kendisinin sürekli alana gidip geldiğini, orada canla başla çalışanlara kolaylık sağlamak için yemek, çay taşıdığını, dernek olarak maddi manevi destek vermeye çalıştıklarını dile getirdi.

Yavru köpek olduğu ve kuyunun çok dar olması sebebiyle kuyunun içinden çıkamama riskine karşılık çok az mama verilerek hayatta tutulan Kuyu için bir kameranın aşağıya indirildiğini de anımsatan Gedik, "11 gün boyunca onunla göz gözeydik. Kuyu'yu boynundan sabitleyip yukarı çekmekten başka çare kalmamıştı. 14 Şubat gecesi konserden çıkar çıkmaz kuyunun başına gittim. Saat 04.00 civarlarıydı, herkes çok yorulmuştu, çalışma ertesi güne kalacaktı. Yemek aldık, yemekleri sırtımızda yukarıya çıkardık. Herkes yemek yedi rahatladı ve saat 05.30 civarı beklerken, içeriden sevinç çığlıkları, gülüşler geldi. Kuyu kucağımızdaydı." ifadelerini kullandı.

Kuyu'nun İstanbul İtfaiyesine teslim edildiğini ve orada çok iyi bakıldığını belirten Gedik, "Bir dönem Kuyu çok fazla televizyon programı, canlı yayın gezdirildi. Daha sonra öldürücü ve çok tehlikeli bir hastalık olan kanlı ishal olduğu anlaşıldı. Bu dönemde tekrar ölümle pençeleşmeye başladı. Büyükşehir Belediyesine teslim edildi çünkü artık ikinci kez Kuyu'nun ölebileceği haberleri geliyordu. Büyükşehir Belediyesinde ilk müdahaleleri yapıldı Kuyu'nun." dedi.

Gedik, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Kuyu'nun ikinci tedavisini HAÇİKO'nun üstlenmesini istediğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Kanlı ishal genelde öldürücü bir hastalık. Kabul ettik ve yurtdışından aşı protokolleriyle, tedavi protokolleriyle 6 ay karantinada kaldı, bizim gözetimimiz altında. Tedavisi dikkatle yapıldı. Kuyu, ikinci kez hayata döndü. Zor bir karar verdik ama iyi ki vermişiz. Şu anda geniş bir alanda, bizim himayemizde ve gözetimimizde mutlu bir hayat yaşıyor. Çok yaramaz, mama agresyonu var, yemek yerken başka köpekleri asla yanına sokmuyor. Dişilerle çok iyi anlaşıyor, erkeklere biraz mesafeli. Ama gerçekten o kuyuya neden düştüğünü ben şu andaki Kuyu'yu görünce anlıyorum."

- "Kuyu'nun hikayesi film olacak"

Kuyu'nun Türkiye için bir sembol olduğunu ve hikayesinin, Türk insanının sevgi, ilgi, merhamet olduğunda nasıl bir araya gelebileceğini gösterdiğini belirten Gedik, Emre Oskay ve Yiğit Güralp'nin Kuyu'nun hikayesini film yapmak istediğini de söyledi.

Gedik, filmin şu anda senaryo aşamasında olduğunu ve ünlü isimlerin projede konuk oyuncu olarak yer alacağını belirterek, şu bilgileri verdi:

"Kuyu'nun kuyuya düşmeden önceki hikayesi ve kurtarılma anı film içinde olacak. Kuyu filmi izleyecek, filmde oynamayacak, sadece küçük bir görüntüsü olacak. Çok zor bir dönem geçirdi ve bundan sonra sevdikleriyle huzurlu bir hayat geçirsin istiyoruz. 1 yaşına geldi, umarım çok uzun yıllar bizimle beraber yaşar. Kuyu köpek 15 Şubat'ta bizim için 1 yaşında olacak çünkü kurtarıldığı ve yeniden hayata döndüğü, yeniden doğduğu gün 15 Şubat 2017 sabah 05.30 civarları olarak görüyoruz."

Kuyu'yu merak edenler olduğunu, derneğin de onun videolarını paylaştığını dile getiren Gedik, filmle Kuyu'nun tekrar gündeme geleceğini düşündüğünü sözlerine ekledi.

Kuyu'nun hikayesinde ilk günden bu yana yer alan Zeynep Arsan da Kuyu'nun şu anda 15 aylık olduğunu dile getirerek, 'Çok mutlu bir köpek, gayet sağlıklı, kocaman bir oğlan oldu." dedi.

Filmde Kuyu'yu canlandıracak yavru köpeği de eğitecek olan Arsan, "Yaş olarak küçük olacağı için, Kuyu'nun 2,5-3 aylık hali canlandırılacak. Kangal köpeğine eğitim vermek çok zor. Elimizden geldiğince yönlendirmeye çalışacağız." dedi.
Kaynak: AA